OYUNA, PUAN KADAR SEVİNEMEDİK

Geçen haftaki yazımda Antalyaspor’un, Rizespor maçından galibiyetle ayrılması şart demiştim.

***

Bir şeylerin yoluna girmesi için önemliydi. Rizespor ligin zayıf takımlarından biri ve galibiyet, zayıf olan takıma karşı hem son dakikalara hem de lehimize verilen yanlış penaltıya bırakılmamalı.

***

Evet, galibiyet getiren penaltı doğru karar değil. Hakem Rizespor’un beraberliği getirdiği golden önce yoruma açık olan müdahaleyi ceza sahası dışında diye düşünerek rahat karar verip serbest vuruş verdi.

***

Fakat Var merkezinden gelen bilgiyle penaltı vermek zorunda kaldı ve rakip takım beraberliği sağlamış oldu. Takımda öz güven eksikliği ve tedirginlik var.

***

Ersun hoca sanki takımda isteksiz duruyor gibi, sorun neyse çözülmeli. Takıma sanki bir hedef konulmamış, öylesine haftalık maçlara çıkılıyor gibi bir izlenim var.

***

Bu konuyu sadece Ersun hocaya yıkmak doğru değil. Maalesef ülkemizde sonuç odaklı takımlar yönetiyoruz. Sonuç düşünmek güzel ama sonuca gidecek olan engelleri atlattıktan sonra. 

***

Ülkemizde, kulüpler plansız ve hedefsiz yönetiliyor. Bunun önüne geçmek için de çok çaba sarf etmiyoruz.

***

Taraftar her maçta galibiyet, futbolcular yüklü transfer bedelleri, teknik direktörler günü kurtarma peşinde koştuğu sürece ve kulüp yöneticileri plansız, hesapsız yönettiği sürece bu sorunları atlatamayız.

***

Rizespor’a karşı belki farklı galibiyet beklenmez ama en azından oyun üstünlüğü bizde olmalıydı. Kendi sahanda zayıf bir takıma karşı üstünlük koyamamak, eksiklerin ve olumsuzlukları açığa çıkarır.

***

Biz de bu maçtan ders çıkarıp bir an önce kimlikli, agresif bir takım yolunda ilerlememiz gerekiyor.

***

Tabii ki ekranda veya sahada maçları izleyen taraftarların göremeyeceği perde arkasındaki sorunlar çözüldüğü zaman.