Otobüs sürücülerine "yol hipnozu" uyarısı
Son dönemde şehirler arası yolcu taşımacılığı yapan otobüslerin karıştığı kazalarda artış yaşanırken, uzmanlar en fazla kaza riskinin 'gözü açık halde uyumak' olarak da bilinen 'yol hipnozu' nedeniyle meydana geldiğini bildirdi.
Türkiye'de 2023 yılında 53 bin 570 trafik kazası
gerçekleşti. Bu kazalarda 3 bin 593 kişi hayatını kaybetti ve 105 bin kişi yaralandı.
Yaz dönemi ve turizm sezonu nedeniyle kara yollarında yoğun
yolcu otobüsü trafiği oluşurken, son dönemde şehirler arası yolcu taşımacılığı
yapan otobüslerin karıştığı kazalarda artış yaşandı.
Birçoğu ölümlü olan bu kazalara karşı hem otobüs firmaları
hem de sürücülerin dikkatli ve tedbirli olması önem taşıyor.
"UYKUSUZLUK UZUN
YOLDA HATALARA SEBEP OLABİLİYOR"
Kara Yolları Trafik ve Yol Güvenliği Derneği Genel Başkanı
Vedat Şahin, otobüs kazalarında en önemli sebebin uykusuzluk ve yorgunluk
olduğuna işaret ederek, sürücünün, seyahate başlamadan önce yorgun hissetmesi
ya da 8 saat uyumamış olmasının uzun yolda hatalara sebep olabileceğini
vurguladı.
Bu durumdaki şoförlerin hız sınırlamalarını ihlal
edebileceğini belirten Şahin, "Normalde otobüslerin saatte 90 kilometreden
fazla hız yapmaması gerekiyor ama maalesef bu sınırların üzerine çıkıldığını
görüyoruz." dedi.
Şahin, uzun yola çıkarken sürücülerin yediği ve içtiği
gıdaların da önemli olduğunu bildirerek, sürücülerin yola çıkmadan önce ve
verdikleri molalarda tatlı yiyecek ve içeceklerden kaçınması gerektiğini
söyledi.
Tatlılar ve karbonhidrat içeren yiyecek ve içeceklerin uyku
hali yapabildiğini aktaran Şahin, "En fazla kaza riski uyuklama durumunda
oluşur, sürücüler, gittiği yol düz ve dikkat etmesi gereken unsurlar azsa 'gözü
açık halde uyumak' olarak da bilinen 'yol hipnozu' dediğimiz olaya yakalanır.
Bu durumda yola bakıldığı halde nereden geçildiğinin farkında olunmaz,
refleksler zayıflar. O anda yoldan çıkılabilir veya önde giden bir araca
çarpılabilir. Yol hipnozunda genelde karşılaştığımız olay öndeki bir araca
çarpmaktır. Ankara'da gerçekleşen otobüs kazasında yoldan kayılmış, bariyerlere
ve sonrasında köprünün beton blokuna çarpılmış. Kazadan önce hiç bir şekilde
frene basılmamış, bu da şoförün uyumuş olduğunu gösteriyor. Bu da kazayı
kaçınılmaz hale getirmiştir." değerlendirmesinde bulundu.
Şoförlerin eğitimli olması ve yüksek ücretle
çalıştırılmasının da önemine işaret eden Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şoförlerin dinlenme ve çalışma saatlerine dikkat
edilmeli, otobüs şoförlerine ileri teknik sürüşleri eğitimi aldırılmalı.
Türkiye'de çalışma süreleri uzun. Uzun süre çalışmak insanları hata yapmaya
sürükler. İşverenlere de burada büyük pay düşüyor. İşverenler çalıştıracakları
sürücüleri iyi seçmeli, belirli yaş üstüne rağbet etmemeli. 50-60 yaş üstü
biriyle 30-40 yaşlarındaki insanın dikkatti açısından büyük farklar vardı.
Otobüs şoförleri orta yaşlı, deneyimli insanlardan seçilmeli."
Şahin, yola çıktıktan sonra ise sürücülerin her 4,5 saatte bir 45 dakika mola vermesi gerektiğini belirterek, bu sürenin takometre cihazlarından da ölçüldüğünü anlattı.
Şoförlerin mola verdikleri 45 dakikayı da oturarak
geçirmemesi gerektiğini bildiren Şahin, molalarda hareket edilerek yol boyunca
oluşan uyuşukluk halinin atılması gerektiğini söyledi.
"TÜM YOLCULAR
EMNİYET KEMERİ TAKMALI"
Şahin, bu süreçte yetkililere de görev düştüğünü aktararak,
"Denetimler sıkılaştırılmalı, cezalar caydırıcı olmalı, sürücüye verilen
cezaların yanında işletme sahibine de 5 katı ceza verilmeli." diye
konuştu.
Otobüslerde özellikle önde oturan yolcularında şoförlerin
durumunu gözlemlemesi gerektiğini aktararak, şunları kaydetti:
"Olumsuz bir durumla karşılaşıldığında polis aranarak
konum bildirilmeli ve otobüsün denetlenmesi sağlanmalı. Emniyet kemeri
otomobilde takılmadığında nasıl uyarı veriyorsa otobüste de bu şekilde olmalı ve
takılmadığında sinyal veren bir sistem kurulmalı. Otobüsteki her yolcu da
emniyet kemerini takmalı. Kemerler, iki nokta şeklinde değil de otomobillerdeki
gibi omuzdan üç nokta şeklinde olmalı."
AA