OTOBÜS ŞOFÖRLERİNE ‘KART’ ENGELİ

Pandemiden büyük yara alan toplu taşıma şoförleri, Antalya Otobüsçüler Esnaf Ve Sanatkarlar Odası’nın talebi doğrultusunda sürücü kartlarının kapatıldığını ve çalışmalarının engellendiğini belirtti. Öte yandan şoförler, Antalya Büyükşehir Belediyesi'nden 10 yıllığına Antalya Otobüsçüler Esnaf Ve Sanatkarlar Odası’nca kiralanan alanlarda rant sağlandığını, belediyenin ise buna göz yumduğunu vurguladı

Pandemi döneminde birçok sektörde olduğu gibi her geçen gün kan kaybeden ulaşım sektörünün de sorunları bitmiyor. Antalya Şehir içi ve Şehir dışı Toplu Taşıma Şoförleri Derneği üyeleri Antalya Büyükşehir Belediyesi önünde yaşadıkları sorunları anlatmak adına bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı yapan Antalya Şehir içi ve Şehir dışı Toplu Taşıma Şoförleri Derneği Başkanı Elçin Güner, Antalya Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı’na bilgi verilerek özel halk otobüsünde çalıştırılan şoförlerin haklarına kavuşamadıklarını dile getirdi.

“ŞİKAYETLERİMİZ GÖZ ARDI EDİLİYOR”

Kartları iptal edilen şoförlerin çalışmalarının kısıtlandığını vurgulayan Başkan Güner, “Zorluklara karşı yapılan tüm şikayetler göz ardı edilmekte ve hatta bizzat Ulaşım Koordinasyon Merkezi Genel Kurulu'nun kararı ile şoförlerimize verilen ve parası peşin alınan çalışma kartları iptal edilerek çalışma özgürlüklerinin kısıtlanmasına gidilmektedir. Pandemi döneminde ekonomik zorluk çekmekte olan tüm sürücü kartlarının açık olması gerekirken Antalya Otobüsçüler Esnaf Ve Sanatkarlar Odası’nın talebi doğrultusunda şoför arkadaşlarımızın kartları kapatılmıştır. Hiçbir hukuki ve geçerli sebep yokken alınan bu karar çalışma özgürlüğünün ihlalidir” dedi.

“MAĞDURİYETİMİZ GÜNDEN GÜNE ARTIYOR”

Konuyu Antalya Büyük Şehir Belediyesi'nin yetkili mercilerine bildirdiklerini ancak gereğinin yapılmadığını söyleyen Başkan Güner, “Mağduriyetimiz günden güne artırmaktadır. Kamu hizmeti niteliği taşıyan ulaşım hizmetinde çalışan bu emekçilerin kayıtları Büyükşehir Belediyesi’nde tutulduğu halde bu kişilerin özlük işlemleriyle hiç ilgilenilmemektedir. Daire başkanlığında araçlarda hangi şoförlerin çalıştığına dair kayıtların bulunmasına rağmen talep halinde bu kayıtlar şoförlere verilmemekte sosyal ve ekonomik haklarına kavuşmaları engellenmektedir. Bunun yanı sıra sigortaları yatırılmayan, yasak olmasına rağmen günlük 14-16 saat mesai yaptırılan şoförlerimizin fazla mesai ve hafta tatili ücretleri ödenmemektedir. Şoförlerimiz UBGT günlerinde aralıksız çalıştırılmaktadır” diye konuştu.

“OLASI KAZALARDAN BELEDİYE SORUMLUDUR”

Bazı şoförlerin sigortasız çalıştırıldığını söyleyen Dernek Başkanı Elçin Güner, “Sigortasız çalıştırılan şoförlerimizin bir kazaya karışması durumunda sorumluluğu kim alacaktır? İdare hukuku gereği bir kamu hizmetinin gerçekleştirilmesi esnasında yaşanacak kazalardan aynı zamanda belediye de sorumludur. Bu durumda sigortasız çalıştırılan bu şoförlerin sosyal ve ekonomik haklarının sağlanması da bir kamuyu ilgilendiren önemli bir olgudur. Sigortası yatan arkadaşlarımızın ise çalışma sürelerine ilişkin kısmi sigortaları yatırılmaktadır. Bu nedenle, şoförler kısmi çalışma ödeneklerinden ve işsizlik ödeneklerinden pandemi sürecinde faydalanamamıştır” ifadelerini kullandı. 

“AÇLIK SINIRININ ALTINDA BIRAKILIYOR”

Başkan Güner, şoförlerin açlık sınırının altında bir yaşam sürdürdüğünü belirterek, “Şoförlere işverenlerce 120 ila 150 TL arası bir yevmiye belirlenmiş olması, işsiz kalan şoförlerin bu paralara çalışmak zorunda bırakılması, pandeminin işverenlerce fırsatçılık haline dönüşmesine sebep olmaktadır. Sonuç olarak bir şoför aldığı günlük yevmiyenin yarısını da depolama alanlarında yemek için harcamakta, eline haftada 250 TL geçmektedir. Asgari ücretin bile 2 bin 825 TL olduğu durumda şoför arkadaşlarımız yemek ücretleri çıktıktan sonra aylık bin 200 TL'ye haftada üç gün, günde yaklaşık 16 saat çalışarak geçimlerini sağlamaya çalışmaktadır. Bu şartlar ne insan haklarına, ne iş ahlakına, ne de çalışma özgürlüğüne sığmaktadır” dedi. 

BELEDİYEDEN ODAYA, ODADAN ŞAHSA

Başkan Elçin Güner, depolama alanlarındaki ihtiyaçların giderildiği yerlerin Büyükşehir Belediyesi tarafından Antalya Otobüsçüler Esnaf Ve Sanatkarlar Odası’na cüzi bir miktarda kira bedeli ile verildiğini ancak odanın fahiş kira bedelleriyle özel işletmelere kiraladığını ileri sürdü.  Güner, “Bu işletmelerin şu anda ruhsatsız olarak işletildiği ve faaliyet gösterilmekte olduğunu bilmekteyiz. Ruhsatsız olan bu işletmeler herhangi bir denetime dahi tutulmamakta, hem sağlık hem vergi anlamında bir ihlale göz yumulmaktadır. Bu konuyu yetkililere bildirmiş olmamıza rağmen konuyla ilgili herhangi bir aksiyon alınmamaktadır. Ruhsatsız çalışan bu işletmelerin Antalya Büyükşehir Belediyesi'nden on yıllığına Antalya Otobüsçüler Esnaf Ve Sanatkarlar Odası’nca kiralanan alanlarda faaliyet gösterdiği ve bu alanların kirasının odaca alınarak bir ticari ranta dönüştürüldüğü açıktır” dedi.

“YEMEKLERDEN BÖCEK ÇIKIYOR”

Öte yandan otobüs depolama alanlarında yapılan yemeklerin içerisinden böcekler çıktığını iddia eden Elçin Güner, “Otobüs depolama alanlarında sağlanan yemekler kamu sağlığını tehdit etmektedir. Şoförlerimizin yedikleri yemeklerden hamamböcekleri çıkmış, yemeklerin sunumu ve ortak alanların temizliği içler acısıdır. İnsan sağlığı resmen hiçe sayılmaktadır. Pandemi döneminde hijyenin öneminin çok daha fazla artmasına rağmen emekçilerin kullandıkları lavabo ve tuvaletlerde insani koşullara uygun olmayan bir durum söz konusudur. Temizlik ve hijyen sağlamaya yönelik herhangi bir hijyen ürünü, temizlik ürünü dahi bulundurulmayan bu alanları kullanmaya mecbur bırakılan emekçilerimi binen yolcunun şikayet ettiği şoföre çalışmama cezası verilmekte, savunma dahi alınmadan idari cezalara tabi tutulan şoförlerin artık tahammülü kalmamıştır” diye konuştu.

“KOMİSYONDA MESLEKTAŞIMIZ DA OLSUN”

Antalya Şehir içi ve Şehir dışı Toplu Taşıma Şoförleri Derneği Başkanı Elçin Güner, son olarak Ulaşım Daire Başkanlığı'nın Cezai İşlem Komisyonu’nda şoförleri temsilen bir meslektaşlarının bulunmasını talep ederek, “Bu talebimizin gerekçesi ise anlatıldığı gibi verilen cezaların hakkaniyetli olmaması ve yaşanan olumsuz olayların tüm sorumluluğunun otobüs emekçilerine yükletilmesidir. Bu nedenle, emekçinin içinde bulunduğu durumu anlayabilecek ve empati yapabilecek seviyede bir kurulun oluşturulmasının sağlanmasını istemekteyiz” sözlerine yer verdi.

FATMA ARSLAN