Oruç tutarken sağlıksız beslenme kilo aldırabilir
Diyetisyen Sıla Yeşilyaprak, sağlıklı bir Ramazan ayı için beslenme tavsiyelerinde bulundu.
Diyetisyen Sıla Yeşilyaprak, en sık duydukları şikâyetlerden bir tanesinin ‘Tüm ramazan boyunca oruç tuttum ama kilo veremedim’ olduğunu belirterek, “Elbette öncelikle bunu bir perhiz yöntemi olarak görülmesi büyük bir hata. Gün boyu aç kalmak metabolizma hızını yavaşlatırken bireyler bunun yanında Ramazan ayında, diğer aylarda olduğundan daha az hareketsiz olmaktadırlar. Harcanan kalorinin azalması kilo vermeyi zorlaştırırken, uzun süreli açlık sonrası iftarda da yüksek yağlı yemekler ve sonrasında şerbetli tatlıların tüketilmesi kilo almanıza dahi yol açabilir. Bu sebeple Ramazan ayında yeterli ve dengeli yemeye özen göstermeyenler, maalesef kilo alma durumu ile karşı karşıya kalabilir. Sağlıklı ve doyurucu besinlerle güçlendirdiğiniz sahurunuzun ardından geçirdiğiniz oruç süresince, diğer günlere göre kendinizi yormayacak, susuzluk hissi oluşturmayacak kadar hareket ve yürüyüş size iyi gelecektir” dedi.
“YÜRÜYÜŞ ŞART”
Sağlıklı bir Ramazan ayı için önemli noktalara değinen
Diyetisyen Sıla Yeşilyaprak, “Mutlaka sahur yapılmalı. İftar yemeğinden 1-2
saat sonra 30-45 dakikalık hafif tempoda yürüyüş yapılmalı. Yemeklerin suyunu
tüketmemeye çalışın bu şekilde daha az yağ almış olursunuz ve aynı zamanda
yenilen ekmek miktarını da azaltır. İftar vaktinde sadece ana yemek ve tatlıya
odaklanmak bağırsaklarınızın ihtiyacı olan lif miktarını azaltacaktır. O yüzden
mutlaka iftarda bol zeytinyağlı güzel bir salataya da yer verin. Yemek sonrası
tatlı tercihlerinde şerbetli tatlılar yerine meyve, hurma, bitter çikolata,
sütlü tatlılar tercih edilmelidir.” şeklinde konuştu.
"KIZARTILMIŞ,
YAĞLI VE BAHARAT İÇEREN BESİNLER SU İÇME İSTEĞİNİ ARTTIRIR"
Sahurda sofralardan asla eksik edilmemesi gereken
besinlerden bahseden Yeşilyaprak, “Öncelikle zeytin, tahin, çiğ badem ve çiğ
fındık, ceviz, zeytinyağı gibi sağlıklı yağ kaynaklarının tokluğu uzatmada
yardımcı olacağı için sofralarda yer almalı. Özellikle tahini sahur sonrasında
meyvelerin üzerine 1-2 yemek kaşığı olacak şekilde tüketmeniz hem tatlı
isteğini hafifletmede yardımcı olacaktır hem de kan şekerinizin aniden
yükselmesini engelleyecektir. Bunların yanında kızartılmış, yağlı ve baharat
içeren besinler su içme isteğini arttıracaktır. Bu da gün içinde susuzluğu
tetikleyecektir. Uygun dengeli ve sağlıklı bir beslenme düzeninde yeterli
protein, karbonhidrat, yağ almalıyız. Örneğin; iki yumurtanın yanında çiğ
badem, fındık, ceviz, çiğ kabak çekirdeği gibi kuruyemişler, tahinin, zeytinin
eklenmesi tokluk sürenizi uzatmada yardımcı olacaktır. Aynı zamanda koyu yeşil
yapraklı ıspanak, roka gibi sebzelerin eklenmesi de hem bağırsaklarımızın
ihtiyacı olan lif ihtiyacını karşılar hem de vitamin, mineral alımınıza destek
olur” ifadelerini kullandı.
“İFTAR SONRASI
HALSİZLİĞE DİKKAT”
İftardan sonra uykuya yenik düşmemek ve dinç kalabilmek için
de önerilerde bulunan Yeşilyaprak, sözlerini şöyle tamamladı: “Gün içerisinde
14 saat açlık sonrası iftar vaktinde pek çok danışanımın da öncesinde yaşadığı
sorunlardan olan uyku gelmesi ve halsiz hissetmesi kesinlikle normal bir durum
olarak kabul edilmemelidir. Kan şekerinizi hızlı yükselten durumlar, insülinin
de aniden yükselmesine yol açmakta olup, kendinizi yemek sonrası ‘5 dakika
kestirsem iyi olur’ derken bulabilirsiniz. Öncelikle yapmamız gereken iftar
sonrası gelen uykuya dalmak yerine yürüyüş yapılması. Yürüyüş, gün içerisinde
14 saat açlıkla dinlenen sindirim sisteminizin doğru çalışması için size
yardımcı olacaktır. Yediğiniz yemek ne olursa olsun, yavaş yavaş ve çiğneyerek
tüketin. Uzun süre susuz kalan vücuda mümkün olduğu kadar abartmadan 1 su
bardağı su ile başlayın. Fazla su içmek iftarda yemek yemenizi ve mide
enzimlerinizin çalışmasını olumsuz etkileyecektir. Eğer önceden de sindirim
sistemi ile ilgili bir rahatsızlığınız varsa ve üstteki önerileri uygulamanıza
rağmen geçmediyse, mutlaka doktorunuza ve diyetisyeninize başvurun.”
DHA