Orta kulak iltihabı ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Zekiye Kabaş, tedavi edilmeyen orta kulak iltihaplarının ciddi sorunlara yol açabileceğine vurgu yaparak, “Kulak zarında çökme veya yapışmalar, kulak zarı delinmeleri, işitmeyi sağlayan kemikçik zincirde erimeler, kalıcı işitme kayıpları, sürekli iltihabi akıntılar, kolesteatom oluşumu, yüz felci, denge bozukluğu ve baş dönmeleri, menenjit, beyin absesi gelişimi görülebilir” dedi.
Soğuk havalar pek çok hastalığın oluşumuna zemin hazırlıyor.
Özellikle orta kulak iltihabı sağlığı tehdit eden rahatsızlıkların başında
geliyor. Kulak zarı ve iç kulak duvarı arasında kalan ve işitmede iletimi
sağlayan bölüm olan orta kulak boşluğunda meydana gelen enfeksiyon, orta kulak
iltihabı olarak tanımlanıyor. Ateş, işitme problemleri ve kulak akıntısı ile gelebilen
orta kulak iltihabı, erken tanı, tedavi ve düzenli takip ile kontrol altına
alınabiliyor. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Zekiye Kabaş, orta
kulak iltihabı ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
“ÇOCUKLARDA DAHA SIK
GÖRÜLÜYOR”
Orta kulak iltihaplarının sıklıkla aniden ortaya çıktığını
ve bu tablonun ardından orta kulakta sıvı oluşumu görülebileceğini belirten Op.
Dr. Zekiye Kabaş, “Genellikle çocuk yaş grubunda görülür. Orta kulaktan hava,
sıvı ve mikrobiyal alışveriş genze açılan östaki tüpü vasıtasıyla olur.
Çocuklarda bu organ erişkinlere göre daha yatay yerleşimli olduğundan orta
kulağa mikrobiyal geçiş daha kolay, aksi yönde bir geçiş ise daha zor
olmaktadır. Ayrıca çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonları, alerjik tablolar
erişkinlere göre daha sık izlenmektedir. Yine geniz eti büyüklüğü çocuklara has
bir durumdur. Tüm bu sebeplerle çocuklarda, orta kulak iltihabı daha sıktır”
dedi.
Kabaş, ani başlangıçlı orta kulak iltihabında yüksek ateş,
şiddetli ağrı, geçici işitme azalması veya kulakta dolgunluk hissi, kulak
zarında delinme olmuşsa akıntı izlenebileceğini, kronik orta kulak iltihabının
da genellikle ani başlangıçlı orta kulak iltihabının komplikasyonu olarak
ortaya çıktığını, ve en sık izlenen şekli orta kulakta sıvı oluşumu olduğunu
aktararak, “Bu tabloda ağrı ve ateş görülmez ancak; işitme azlığı, kulakta
dolgunluk ve tıkanıklık hissi gelişir” diye konuştu.
“KIŞ MEVSİMİ ORTA
KULAK İLTİHABINA ORTAM SAĞLIYOR”
Kış mevsiminin orta kulak iltihabına ortam sağladığını kaydeden
Kabaş, “Sonbahar ve kış aylarında orta kulak iltihabı geçirme riski ve sıklığı
artar. Bu aylarda; nezle, grip, sinüzit, farenjit ve bademcik iltihapları daha
sık olmaktadır. Tüm bu enfeksiyonlar hem östaki tüpünün çalışmasını bozarak,
hem de mikrobiyal geçişi artırmak yoluyla klinik tabloya neden olabilmektedir.
Tedavi edilmeyen orta kulak iltihapları ciddi sorunlara yol açabilir. Kulak
zarında çökme ve/veya yapışmalar, kulak zarı delinmeleri, işitmeyi sağlayan
kemikçik zincirde erimeler, kalıcı işitme kayıpları, sürekli iltihabi
akıntılar, kolesteatom oluşumu (iltihap sonucu oluşan ve kemik yapılarda
erezyon yapabilen doku), yüz felci, denge bozukluğu ve baş dönmeleri, menenjit,
beyin absesi gelişimi görülebilir. Bu tip komplikasyonların gelişimini önlemede
tedavi sırasında ilaç kullanımının yanı sıra; düzenli takip de çok önemlidir”
açıklamasında bulundu.
“ALTTA YATAN SEBEP
ARAŞTIRILMALI”
Op. Dr. Zekiye Kabaş, yılda 3-4 defadan fazla olan veya 3 ay
boyunca tüm tedavilere rağmen iyileşmeyen orta kulak iltihaplarında altta yatan
sebeplerinin belirlenmesi gerektiğini vurgulayıp, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Geniz eti, alerjik nezle, kronik sinüzit, sık üst solunum
yolu enfeksiyonu geçirme en sık sebeplerdir. Erişkin hasta grubunda ise
başlangıç döneminde ya da ilk kez olsa bile, altta mutlaka geniz kanserinin
olup olmadığının anlaşılması gerekmektedir. Sık geçirilen veya iyileşmeyen orta
kulak iltihaplarında ilaç tedavisinden çok cerrahi müdahale önerilmektedir.
Bunlar arasında; kulak zarına mikroskobik küçük kesiyle drenaj (miringotomi),
kulak zarına tüp konulması, geniz eti operasyonu sayılabilir. Hastalığın seyri
ve cerrahın tercihine göre tedavi şekillendirilmekle birlikte, komplikasyon
oluşumunu önlemede çok önemlidir. Başlangıç döneminde tedavinin gecikmesi
durumunda ise kliniğin tipi ve seyri ağırlaşmakta, tedavide işitmeden çok
hastanın yaşamını sorunsuz idame etmesini hedefleyen ağır cerrahiler
gerekebilmektedir.”
“KORUNMAK İÇİN
ÖNLEMİNİZİ ALIN”
Orta kulak iltihabından korunmak için yapılması gerekenlerden
de bahseden Kabaş, “Öncelikle sık el yıkama, havlu gibi ortak eşyaları
kullanmama, hasta kişilerle temasın önlenmesi, klimadan uzak durmak, düzgün
beslenmek, grip salgınlarında toplu ortamlardan uzak durmak, grip aşısı olmak,
tedavide gecikmemek gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunma
önlemlerinin alınması önemlidir. Alerji, kronik sinüzit gibi süregelen
rahatsızlıkların tedavisi, sigara içmemek, çocukların pasif içici olmalarını
engellemek, hava kirliliğinden uzak durmak ve reflünün tedavi edilmesi orta
kulak iltihabından korunmada fayda sağlamaktadır” dedi.
İHA