Lider Haber yorumcusu Siyaset Bilimci Onur Erim geçtiğimiz günlerde katıldığı bir televizyon programında Meral Akşener ile ilgili “benim elim bu güne kadar teröristin eline değmedi, vallahide billahide” sorusuna yaptığı yanlış anlaşılan yorumuna açıklık getirdi.

“İKİ GÜN SONRA İŞİN RENGİ ORTAYA ÇIKTI”

Onur Erim yaptığı açıklamada, “Madem yine linç taktiğine döndünüz biraz geriden başlayalım. Bundan aylar evvel genel başkanınız için kullanmış olduğum siyasi terbiyesizlik ve siyasi nezaketsizlik cümlelerini keserek sanki Meral Akşener’e şahsen terbiyesiz ve nezaketsiz demişim gibi Meral hanımı da ikna ederek kurumsal olarak hakkında bir linç kampanyası başlatmıştınız. Konunun uzmanı herkes benim söylediğim cümlenin bir hakaret olmadığını, yürütülen linç kampanyasında bahsedilenle alakası olmadığını ve bu reaksiyona anlam veremediklerini söylediler. İki gün sonra işin rengi ortaya çıktı. İyi Parti’nin kurumsal lincine sebep olan Habertürk yayında söylediğim sözler daha evvel de Habertürk ve başka kanallarda defalarca söylediğim birebir aynı sözler, bu sefer Kemal Bey’in Almanya'da olduğu ve sonrasında yetiştiği Saraçhane mitinginin iki üç gün sonrasına denk gelmişti. Kemal Bey’siz yapılan bu miting Cumhuriyet Halk Partisi ve İyi Parti arasında ciddi bir krize sebep olmuştu. Ancak bilmediğiniz ve krizin kamuoyuna yansımayan esas sebebi Kemal Bey’in, Ekrem Bey ile ilgili mahkeme kararının Meral Hanım’ın üst düzey bir hukukçu, İyi Parti eliyle kasıtlı olarak çıkarttığına inanmasıydı. Ben bu meselesiz linç kampanyasını sorduğumda, olayların tam da içinde olan İyi Partili yetkili yukarıda bahsettiğim olayı anlatıp, ‘Sen sadece tam da ihtiyacımız olan zamanda sarılacağımız bir can simidi oldun. Senin üzerinden kampanya yürüttük ki kriz büyümesin, işe de yaradı’ demişti” şeklinde konuştu.

SU OLMAYAN BARDAKTA FIRTINA KOPARIYORLAR

İYİ Parti’nin geçmişte olduğu gibi yine aynı yöntemi sergilediğini söyleyen Erim, “Dün A Haber’de bana sorulan, Meral Akşener'in kendi demeci, ‘Benim elim bugüne kadar teröristin eline değmedi, vallahi de billahi de’ benim cevabım olan ‘Eli değmemesi mühim değil, başka bir şekilde değmiştir’ sözümü sanki başka bir yeriyle değmiştir demişim gibi algı oluşturmaya çalışmak. Su olmayan bardakta fırtına koparmaya benziyor. Anladığım kadarıyla İyi Parti destekçileri konuyu başka mecralara çekmek istiyorlar. Ama benim yaklaşımım Meral Hanım ile aynı siyasal yorum çerçevesinde. Her nasıl ki Meral Hanım elim eline değmedi metaforunu kullanırken duygusal veya cinsiyetçi bir durumdan değil, PKK'ya olan mesafesinden bahsediyorsa; ben de başka bir şekilde değmiştir derken Meral Hanım’ı aylardır eleştirdiğim PKK'ya olan ihtiyatlı mesafesi, arka kapı diplomasisi ve 3’üncü şahıslar üzerinden iletişim kurma çabalarına örnek vermekten başka bir şey değildi. Benim sözlerimi bu bağlamın dışına çekmeye çalışanlar öküz altında buzağı arayanlarla aynı kefededir. Sonuç itibariyle Selahattin Demirtaş'ı evinde kahvaltıya almak isteyen kendisidir. Benim açımdan önemli olan her şeye rağmen bütün bu terbiyesiz linçe rağmen Meral Hanım’ın konuyu yanlış anlamamasıdır ki o da bu sabah 01: 16’da yaptığım görüşme ile benim açımdan bu konu kapanmıştır” dedi.

“HEDEFİ ÇARPITMANIZ MI LAZIMDI?”

Hiçbir kadın için böyle bir söz söyleyemeyeceğini söyleyen Onur Erim, “Öncelikle değil Meral Hanım nefret ettiğim bir kadın için bile olsa böyle bir söz ağzımdan kaçsa, çıkar özür dilerim. Benim lafımı esirgemediğimi bilenler bilir ama olmayan bir sözüm üzerinden yeni linç kampanyası başlattığınıza göre yine bir problem var. Acaba HDPKK'nın Cumhurbaşkanı adayınız Kılıçdaroğlu’na resmen desteğini açıkladığı gün hedefi çarpıtmanız mı lazımdı? PKK elebaşı Sabri Ok'un PKK ve İyi Parti aynı yerde demecini unutturmanız mı lazımdı? Oylarınızı tekrar baraja yaklaştırmak için bir ivme lazımdı belki de bilemiyorum. Muhtemelen yakında öğrenirim. 3-6 Mart tarihleri arasında bizzat yedili masa ortaklarından yemediği hakaret kalmayan ve sesleri çıkmayan, İyi Partilerin olmayan bir söze bu kadar tepki göstermelerini de siz kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Demek ki 30 yılda yenilmeyen küfrü üç günde yenmesini sindiremeyip istifa etme erdemini gösteren bir tek Yavuz Ağıralioğlu varmış İyi Parti’de. Meral Hanım’a ve onun üzerinden tüm Türk kadınlarına hakaret ettiğim iddiasında bulunan İyi Partililer, eğer Türk kadınları biraz bile umrunuzdaysa şehit yakınına bacını bilmem ne ederim diyen ve buna rağmen partide kalan ve her ne hikmetse birçok büyükşehirde ön seçim yapılmasına rağmen onun aday olduğu ilde ön seçim yapılmayarak direkt Kocaeli 1’inci sıra adayı Lütfü Türkkan’a da iki çift lafımız olurdu. Konunun gündeme bariz FETÖ hesapları tarafından destekli bir şekilde yükseltilmesi de eminim FETÖ’cülerin ini olan ABD ile saat farkından başka bir şey değildir” ifadelerini kullandı.