“ÖNCELİĞİMİZ VATANDAŞLARIMIZI TAHLİYE ETMEK”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Afganistan "Afganistan'da önceliğimiz vatandaşlarımızın tahliyesi" dedi. Taliban ile ilk görüşmenin Türkiye Büyükelçiliği'nde 3.5 saat süreyle gerçekleştirildiğini söyleyen Erdoğan, Kabil Havalimanı'nın işletilmesi noktasında Taliban'ın talebi olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Bosna Hersek ve Karadağ ziyareti öncesi Atatürk Havalimanı'nda basın toplantısın düzenledi.
Bosna Hersek'in Balkan coğrafyasının kilit ülkesi olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Dost ve kardeş Bosna Hersek ile çok yakın tarihi kültürel beşeri bağlarımız mevcuttur. Bu temel üzerinde iki ülkenin ortak iradesi ile bu iradeye inşa ettiğimiz mükemmel ilişkilerimiz mevcut. Ziyaretimizde işbirliğimizi daha da ilerletmek için birlikte atabileceğimiz adımları görüşme fırsatı bulacağız. Ekonomik ve ticari ilişkilerimizin geliştirilmesi imkanının gözden geçirerek, başta altyapı ve yatırım alanlarında olmak üzere mevcut ortak projelerdeki son durumu değerlendireceğiz” ifadelerini kullandı.
Karadağ'a ilk resmi ziyareti gerçekleştireceğini söyleyen Erdoğan, “Karadağ Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan ile görüşmelerde bulunacağım. Bu görüşmelerde ikili ilişkilerimizin yanı sıra bölgesel ve uluslararası gündemi meşgul eden güncel meselelere ele alacağız. Özellikle Covid-19 sonrası ekonomi, ticaret ve yatırım alanlarında işbirliğimizin ilerletilmesi hususunu muhataplarımla istişare edeceğiz. Ziyaretim vesilesiyle Sultan Fatih döneminde inşa ettirilmiş TİKA tarafından restore edilen Nizam Cami ve Osmanlı Şehitliğini ziyaret edeceğiz. Karadağ'daki Boşnak ve Arnavut topluluklarının temsilcileri il bir araya geleceğiz. Türkiye olarak balkanların tümü ile refah huzur ve barış içinde kalkınmasına önem veriyoruz. Bölgenin çok kültürlü yapısının korunmasını arzu ediyor, bu amaçla yürütülen çabalara destek veriyoruz” açıklamalarında bulundu.
“ÖNCELİĞİMİZ VATANDAŞLARIMIZIN TAHLİYESİDİR”
Toplantıda gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Erdoğan, Afganistan'daki son durum ve tahliye çalışmalarına ilişkin olarak şunları söyledi:
“Dün Kabil'de gerçekleştirilen o felaketi, o kapsamlı terör saldırısını milletçe telin ediyoruz, kınıyoruz. Malum 72 kişinin şu ana kadar öldüğü bize gelen bilgiler arasında. Bunların içerisinde tabii Taliban'dan da ölenler söz konusu. Böyle bir felaketi şu anda DEAŞ üstlendi. DEAŞ'ın böyle bir süreç içerisinde bu adımı atmış olması da bölgede ve dünyada nasıl tehlikeli bir örgüt olduğunu ortaya koyuyor. Burada Afgan halkına milletçe geçmiş olsun diyoruz. Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyoruz. Bu menfur saldırıda Afganistan'da güvenliğin ne kadar önemli olduğu açıkça ortaya çıkmıştır. Bizim şu an için Afganistan'da önceliğimiz vatandaşlarımızın tahliyesidir. Yoğun şekilde bu tahliye çalışmaları devam ediyor. Afganistan'dan ülkemize dönmek isteyen vatandaşlarımızla ilgili gerekli planlamaları titizlikle yaptık ve peyderpey gelmek isteyen vatandaşlarımız şu anda ülkemize dönüyorlar.
Bu tahliyeleri havalimanında olağanüstü şartlarda başarı ile gerçekleştirdik. Gelen vatandaşlarımızın da çok memnun olduklarını görüyoruz. Afganistan'da görev yapan Türk Silahlı Kuvvetleri personelimizin tahliyesi de devam ediyor. Burada güzergahımız daha çok Kabil Askeri Havalanı'ndan İslamabad'a gidip, oradan da THY uçakları ile gelmek isteyen tüm sivil gerek askeri heyetlerimizi ülkemize getiriyoruz. Bu süreç boyunca Afgan halkının barışına huzuruna ve istikrarına büyük katkılar sağladık. 20 yıldır Türkiye gerek devleti ile gerek sivil yatırımcıları ile hep Afganistan'da yer almıştır. Altyapı üst yapı tüm çalışmalarda gerekli adımları atmıştır. Bu karar doğrultusunda tahliyeleri en kısa zamanda tamamlayacağız. Bu konuda ilgili birimlerimiz en ufak bir rehavete kapılmadan bu adımları atıyor. Gerek istihbaratımız gerek savunma bakanlığımız, gerek Dışişleri Bakanlığımız bu sürecin yakın takipçisi konumundayız”
“3.5 SAAT GÖRÜŞME GERÇEKLEŞTİRİLDİ”
Erdoğan, Taliban ile temas kurulup kurulmadığının sorulması ve bu konudaki eleştirilerin hatırlatılması üzerine ise “Kimlerin nasıl, ne tür eleştirilen yaptığını bilemem. Herkesin eleştiri hakkı saklıdır. Bizim de kiminle nerede ne zaman ne gibi görüşmeler yapacağımız için kimseden izin almak gibi bir lüksümüz yoktur. Biz şu anda Büyükelçiliğimizi Kabil Havalimanı içerisindeki askeri bölüme taşıdık. Bizim Büyükelçiliğimiz oradaki askeri bölümde bu tür faaliyetlerini sürdürüyor.
Görüşmelerimizin ilkini de orada Taliban ile 3.5 saat süren bir görüşmeyi Büyükelçiliğimiz nezaretinde arkadaşlarımız sürdürdüler. Ondan sonraki süreçte gerekirse burada bu tür görüşmeleri yapa fırsatımız olacak. Bu tür görüşmelerle süreci sağlıklı yürütmenin gayreti içindeyiz. Onların beklentileri nedir, bizim beklentimiz nedir, bütün bunları arkadaşlar görerek yapacaksınız. Görüşmeden bu tür şeyleri yapmak mümkün değil. Diplomasi diyorsanız bu insanlara şunu da söylemek lazım. Diplomasi işte budur. Bunu birinci derecede Dışişleri temsilcileri yürütür, siyasiler yürütür. Yaptığımız iş budur. Şu anda da arkadaşlarımız bunu kararlılıkla sürdürmektedir” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE'DE YALAN TERÖRÜ ESTİRİYOR”
Almanya Başbakanı Merkel'in Türkiye'ye destek açıklamasını da değerlendiren Erdoğan, “Şansölye ile bizim sık sık görüşmelerimiz var. Görüşüyoruz yol haritalarını gözden geçiriyoruz. Fakat bazı şeylerde çok geç kaldıkları ortada. Türkiye ile çalışma tespiti geç alınmış bir karar. Herkes Afganistan'ı terk ederken biz terk etmedik. Biz Kabil Havaalanı'nda kaldık. Oradaki süreci en ideal şekilde sürdürdük. Şu anda göç baskısının en yakın olduğu ülke Türkiye. Ama Türkiye'nin içindeki bazı mahfiller var ki bunlar yalan terörü estiriyorlar. Nedir söyledikleri ‘Türkiye'de şu anda 1.5 milyon Afgan göçmen var'.
Ben resmi rakam söylüyorum. Şu anda İçişleri bakanları kayıtlı kayıtsız göçmen sayısı 300 bin Afgan göçmen. Bay Kemal, onun izinde gidenler bunu 1.5 milyon gibi açıklıyorlar. Bunun hepsi yalan. Adamların işi gücü yalan. Bu yalan terörünü bir şaklaban da bulmuşlar, onunla beraber sürdürüyorlar. Böyle bir şey söz konusu değil. Bizler göç olayında da çok hassasız. İran sınırında Irak sınırına Suriye sınırına kadar her yeri şu an itibariyle duvarlarla örüyoruz. Artık az miktarda örülmeyen bölge kaldı. Oraları da yapıktan sonra ciddi manada sınırlarımızı bu tür duvarlarla örmüş olacağız” dedi.
"İŞLETİLMESİ NOKTASINDA BİZE TEKLİFLERİ VAR"
Afganistan'a yeniden sivil uçuşların başlaması ve Kabil Havalimanı'nın işletilmesi konusuna ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Öncelikle Afganistan'daki tabloyu görmemiz lazım. Afganistan'da şu anda ciddi bir yönetim boşluğu söz konusu. Önce burada yönetimin belli olması gerekir. Biz o zaman kararımızı vereceğiz. Örneğin şu anda THY bizim sivil asker neyse gidip İslamabad'dan alıyor. Peki İslamabad'a kim taşıyor onu da askeri uçaklarımız taşıyor. Biz devletiz. Devlet olarak olması gereken neyse onu yapıyoruz. Şu an itibariyle ‘Taliban ile görüşecek misiniz' diyorlar. Gerektiğinde yaparız. Ama şu anda bir defa Taliban'ın hatta Kabil Havalimanının işletilmesi noktasında teklifleri var. Kime bize.
‘Güvenliği biz sağlayalım işletmeyi siz yapın' diyor. Bizim bu konuda bile verilmiş bir kararımız yok. Çünkü orada her an her türlü ölüm vesaire mümkün. Dünkü olayda 72 kişinin ölmesi. Orada eğer bizim adımız geçerse kalkıp da Türkiye Cumhuriyeti yer alıyor, orada askeri havalimanını işletiyor, sivil havalimanını işletiyor ama bu rağmen 72 kişi öldü buna bulaşırsak bunu izah edemeyiz. Bizim şu anda böyle bir kararımız söz konusu değil. Biz şu anda askerimizi sivil vatandaşlarımızı önce İslamabad'a, ardında da ülkemize getiriyoruz. Uçak seferleri başlaması ve bunlarla ilgili önceliğimiz yok. Orada sükunet hakim olduğunda gerekli kararı veririz”.
"BUNLAR BÖYLE KEPAZE BİR TAKIM"
Açıklamalarında muhalefete de yüklenen Erdoğan, “Bu muhalefetin bu tür yalanlarda, bu tür iftiralarda hiçbir zaman özür dilediğini duydunuz mu. Bunların karakterinde böyle bir şey yok. Her şeyleri bunların yalan. Kalktılar Merkez Bankası ile ilgili ciddi yalanlar uydurdular. Şu anda döviz rezervi merkez bankasının bakın nerelere çıktı. Bunların bir özür dilemesi söz konusu mu. Bu yıl sonu itibariyle merkez bankası döviz rezervi inşallah 115 milyar dolarları bulacak. Bunlarda böyle bir şey yok. Hayatları yalan. Bir de bulmuşlar bir kadın yalan makinesi. Çıkartıyorlar sürekli televizyona ona bol bol yalan söyletiyorlar. Onunla adeta sanki güç buluyorlar. Böyle de bir halleri var.
Ben BBC'nin yalan söylemesini normal karşılarım ama bunları öyle görmek istemezdik. Çünkü bu ülkenin ana muhalefetisin, bu kadar yangın sel felaketleri oldu. Bu iktidar bu devlet sel felaketinden tut, yangın felaketine bütün buralarda dünyanın hiçbir yerinde icra edilmemiş operasyonlar icra etti. Bir lehte açıklamalarını duydunuz mu. Tam aksine AFAD'ın yardım toplamasına bile karşı çıktılar. Bunlar böyle kepaze bir takım. Biz yolumuza devam ediyoruz. Eğer şu anda AFAD'a destek olacak olanlar yardım yapmak isteyenler göğüslerini gere gere destek verebilirler. Çünkü AFAD bu noktada topladığı yardımlarla da her türlü afet mücadelesini yürütüyor. Devletin AFAD'ımıza verdiği destek yok mu var tabii. Ama bu arada hayırseverlerimiz diyor ki 'ben yardım yapmam lazım bu yardımı nereye yapayım'. Herhalde biz burada sağda solda rastgele örtülü örtüsüz bir yerlere diyecek halimiz yok.
Ne diyoruz AFAD diye resmi kuruluşumuz var yardımı yapabilirsin. Şu hesap numarasına gidip nakdi yardım yatırabilirsin. Bundan daha güzel bir şey olabilir mi. İllegal değil legal bir şey yapıyoruz. Bakan arkadaşlarımız arazideler. Dün bizimle Malazgirt'e gelmek istediler, ben bir bakanım hariç diğerlerine bölgede kalacaksınız dedim. Biz öyle çalışıyoruz. Bu kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. İnşallah 1 yıl içinde sel afetine uğrayan bölgeler, yangın afetine uğrayan bölgeleri derleyip toparlayıp vatandaşlarımız huzur içinde evlerine dönecekler” ifadelerini kullandı.
İHA