ÖLÜYÜ DİRİYİ…

En sonda söyleyeceğimizi en başta söyleyelim ki lafı evirip çevirmediğimizi herkes net olarak anlayabilsin. Tabi anlamak isteyenler!

***

Emeklilere, memurlara ve memur emeklilerine verilen zamlarla ilgili günlerdir söylediğim tek cümle var, “kabul edilemez”.

***

“Kabul edilemez” diyerek sineye çekeceğimizi, bir köşeye çekilip susacağımızı düşünenler var ise kusura bakmasınlar hepsini hayal kırıklığına uğratmaya devam edeceğiz.

***

Çünkü ortada büyük bir adaletsizlik, büyük bir haksızlık var ki biz de haksızlık karşısında susan dilsiz şeytan olmadık, olmayacağız.

***

“Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar” misali toplumun bir kesimine akıtıp diğer kesimini de bakıtırsanız bunun haksızlık olduğunu, toplum içerisinde adaletsiz kesimler ortaya çıkaracağını da biz söylemek durumunda kalırız.

***

Elbette günümüz ekonomik koşullarında memurlara verilen maaş bir lütuf falan değil, emeklerinin karşılığında aldıkları bir ücrettir ki orada bile seyyanen yapılan artışın kök maaşlara yansıtılmaması yarın onların da haksızlığa uğradığını ortaya çıkaracak.

***

Belki onlar günü kurtaracak oranı yakaladılar ki bu rakamı memurlara düşünenlere teşekkür ediyoruz ama emekliler için aynı durumu söylemek imkânsız.

***

Çünkü ne seyyanen artış var ne de başka bir kalemden ayrı bir destek.  %19.77 olarak açıklanan enflasyon farkını  %25’e çıkardılar.

***

Orada da öyle ince ayar var ki şeytan bile şapka çıkarır cinsten.

Normalde baktığınızda en düşük emekli maaşı 7 bin 500 TL. Yüzde 25 ilaveyle birlikte 9.375 TL olması gerekiyor ama maalesef hiç öyle değil.

***

Çünkü kök aylıklarının düşük olması nedeniyle 7 bin 500 TL emekli maaşı alan birisi 1 Temmuz tarihi itibarı ile uygulanacak zam oranıyla beraber 7 bin 616 lira alacak.

***

Evet, yanlış duymadınız.

O ekranlarda uzmanım diye milleti algı ile yanıltmaya çalışanlara söyleyecek iki kelime sözümüz elbette var.

Azıcık delikanlı olun ve gerçekleri saptırmadan bu millete anlatın.

***

Önemli olan doğru zamanda alkışlamak olduğu kadar yanlış zamanda da haksızlığa karşı dik durabilmek, adam gibi uyarı yapabilmektir.

***

Biz bunu yapmaya çalışıyoruz. Nasıl ki bardağın dolu tarafını gür sesle ortaya koyuyor ve destekliyorsak yanlışın karşısında da uyarı görevimizi toplum adına yapmamız gerekir.

***

Doğrusu da budur zaten.

Bu arada yolda, sokakta, sağda, solda gördüğümüz emekliler şimdilerde dillerine bir slogan dolamışlar ve hep bir ağızdan diyorlar ki “Ölüyü diriyi öptünüz, gözü bize mi diktiniz”