‘ÖLÜMSÜZ’ AĞACIN MİTOLOJİK HİKAYESİ
Ölümsüzlüğün adı; aynı zamanda bereketin timsali, kutsal zeytin.
Anadolu kültürünün hemen her alanında bolca kullanılmış, Türk yaşam ve
alışkanlıkları ile ayrı bir seviyeye yükselmiştir. Her mevsim yeşil
yapraklarıyla ölümsüzlüğü, doğumu hatta evlenme kültürünü anlatırken, tüm dini
kitaplarda adının geçmesi nedeniyle de dini gelenek ve törenlerde yer almıştır.
***
Arkeolojik bulgular antik Anadolu yaşamında zeytin ve
zeytinyağını dini ritüellerde kullanıldığını göstermektedir. Ayrıca birçok
hastalıklar için ilaç olarak kullanıldığı da bilinmektedir. Anadolu ve İslam
kültüründe zeytin, uzun bir ömrün sembolü olduğu gibi, cennetin de meyvesidir.
***
Cennet meyvelerinin mezar taşlarında bolca uygulanmış
olması, kompozisyon ve motif bakımından çeşitlilik göstermesini sağlamıştır. Bu
çeşitlilik, mezar taşlarına, sıradanlığın ötesinde bir anlamla, sanat gözü ile
bakılmasına yol açmıştır.
***
Unutulmamalıdır ki, Türk kültür hazinesinin derin izlerinin
taşıyan mezar taşları tarihimizin en önemli ve sessiz şahitleridirler. Mezar
taşlarımız mimari varlıklarımız içerisinde bir dünya mirasıdır. Türkler, tarih
sahnesinde yer aldıkları günden beri mezar yapılarına önem vermişlerdir.
***
İnsanlık tarihi boyunca barış ve bereketin simgesi haline
gelmiş zeytinin anayurdu Anadolu’dur. “Zeytin yaprağı fosilleri ve çekirdek
kalıntıları üzerinde yapılan incelemeler sonucu, zeytinin varlığı binlerce yıl
öncesine götürüyor. Zeytinin atası olarak kabul edilen yabani zeytin ağacı Olea
europea oleaster ilk önce Anadolu’da ortaya çıkmıştır”.
***
Zeytinin adı kutsal kitaplardan gelmektedir. İbranice “zeyt”
sözcüğü Arapça’da “ez-zeyt” e dönüşmüş ve bu söz Türkçede zeytin olarak
kullanılmıştır. Batı’da kullanılan “olive” sözcüğünün kökeni olan “ela”
sözcüğünün temelinde ise eski bir Anadolu halkı olan Luwiler’in etkisi
büyüktür.
Luwiler zeytine “ela” diyorlardı. Bugünkü Aliağa Körfezi’nin
bulunduğu yere antik çağda “Elaeia Körfezi” yani Zeyindağı Körfezi deniliyordu.
Bugün İspanyolcada bulunan “elaaara”, Latincede “olea” veya “olivum”
sözcüklerinin ve en genel adı ile “olive” nin kökeninde aslında hep Luwiler
vardır.
***
Anadolu kültürünün hemen her aşamasında görülen zeytin ve
zeytin ağacı, manilerde, şiirlerde, türkülerde, işlemelerde, süslemelerde, ağaç
oymalarında, mimaride, paralarda ve nihayetinde mezar taşlarına ilmil ilmik
işlenmiştir. Çünkü zeytin, refahın ve bolluğun sembolüdür.
***
Bilinen tüm “kutsal kitaplarda zeytin ağacı kutsallığın,
adaletin, sağlığın, gururun, zaferin, refahın, bilgeliğin, aklın, arınmanın ve
yeniden doğuşun, kısaca insanlık için en önemli erdem ve değerlerin sembolüdür”.
Aynı zamanda zeytin, barışın ve doğumun sembolü, Tanrının koruyucu meyvesidir.
***
Ayrıca Türk kültüründe zeytin, hayat ağacının sembolüdür.
Bilgelik ve sonsuzluk anlamına gelir. Çekirdekli olması, doğurganlığı ve yaşamı
sembolize eder.
***
Zeytin ağacı ölümsüzlük olarak bilinir. Dinen kutsal olması,
cennet meyvesi olması ve sabrı sembolize etmesi, mezar taşlarına da
işlenmesinin sebepleri arasındadır.