OLMASI GEREKEN…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Anayasa’nın 116’ncı maddesine dayanarak resmen seçim kararı aldı.

Karar cuma günü Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında da yayımlanarak fiilen süreç başlamış oldu. Artık bundan sonra YSK takvimi işleyecek.

Aday adaylarının müracaatları, aday olabilme ihtimali bulunan kamu görevlilerinin istifa süreci sonrasında aday listeleri…

***

İşte bu süreçte önemli olan nedir peki?

İçinde bulunduğumuz hassas süreç dikkate alınarak hareket edilmeli, ayrıştırıcı, ötekileştirici hal ve hareketlerden kaçınılarak davranılmalıdır her şey den önce…

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin salı günü gurup toplantısında, 2015 Kasım seçimlerindeki Hendek döneminde olduğu gibi “Depremde hayatını kaybetmiş vatandaşlarımızın hatıralarına saygı duymak adına bu seçim döneminde müzik kullanılmayacağını” açıklaması büyük takdir toplamışken,  önceki gün de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da AK Parti olarak aynı hassasiyeti gözeteceklerini belirtti.

***

İşte olması gereken tam da bu aslında…

Hele hele AK Parti’nin aday adaylığı için müracaat edecek olanların ödeyeceği ücreti partiye değil de deprem bölgesinde kullanılmak üzere de AFAD’a yönlendirmesi, bence hem takdiri hem de fazlasıyla alkışı hak ediyor…

İşte bu tür hassasiyetleri seçime katılacak tüm partilerden de beklediğimizi ifade etmeden geçmemek lazım aslında.

***

Bu seçim döneminde beklentimiz sadece müzik çalınmaması veya aday adaylarının partilere değil de AFAD’a para yatırması değil elbet!

Asıl beklentimiz sadece bu hassas süreçte değil, her daim siyasetçilerimiz tarafından kullanılan dilin ayarının iyi yapılması…

Elbette her parti bir diğerinin rakibidir, her ittifakta aynı şekilde rakiptir.

Geçmiş seçim dönemlerini şöyle bir hatırlayacak olursak, ağza alınmayacak derecede galiz küfürlere varan dil kullandı siyasilerimiz…

Bu seçim dönemi, depreminde etkisiyle milat olmalı aslında bu konuda…

Eleştiri elbet yapılacak, ama herkesin kullandığı dil ölçülü, kardeşlik hukukunu zedelemeyecek, birlik ve beraberliğimize gölge düşürmeyecek, kutuplaşmaya yol açmayacak düzeyde bir kampanya dönemi görmek istediğimizi de yazmadan geçemeyeceğim.

***

Aslına bakacak olursanız çok şey de istemiyoruz.

Normalde olması gerekeni talep ediyoruz öyle değil mi?

İnşallah siyasilerimiz de Türk milletinin bu beklentisine karşılık verir ve olması gereken tertemiz bir seçim kampanyası dönemi yaşatırlar bizlere…

Kaybedenin olmadığı, kazananın ise yüce Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin olduğu bir seçim yaşayabilmek umudu ile…