Gıda Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Ali Manavoğlu, pandemi sürecinde, insanların yeterli ve dengeli beslenmeyle bağışıklık sisteminin güçlenerek sağlıklı yaşayabilmesi için güvenilir gıdaya erişiminin öneminin arttığına dikkati çekti. Gıda güvenliğinin gıdayla temas eden madde ve malzemelerin de güvenilir olması gerektirdiğini anlatan Manavoğlu, "Geçtiğimiz yıllarda çocuklarımızın yaşamına mal olan şırınga şeklindeki ambalajlar ve nefes borusuna kaçan ambalaj kapakları örneğinde olduğu gibi acı olayların yaşanmaması için titizlik gösterilmeli. Gıda ambalajları, hem gıdayla temasa uygunluk açısından hem de tüketici gruplarının tüketim sırasında zarar görme risklerini önleyecek şekilde mevzuata uygun olmalıdır. Gıda ambalajı üreticilerinden, ambalajlı gıdaları kabul eden gıda işletmelerine, kantin işletmecisinden, okul idarecilerine kadar herkes yasal olarak sorumludur" diye konuştu.

“OKUL GIDASI LOGOSU”

Manavoğlu, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı resmi ve özel okul, kurumların bünyesinde faaliyet gösteren kantin, kafeterya, yemekhane, büfe, çay ocağı gibi gıda işletmelerinde doğrudan öğrenciye satışa sunulan hazır ambalajlı gıdaların 'okul gıdası' onay şartı olması gerektiğine dikkat çekti. Okul gıdası onayı ve logosuna ilişkin hususları belirleyen Okul Gıdası Hakkında Tebliğ'in 'Okul Gıdası Onayı ve Logosu'na yönelik hükümlerin 6 Eylül'de yürürlüğe girdiğini belirten Manavoğlu, "Ambalajında veya etiketinde okul gıdası logosu bulunmayan ürünlerin satışının engellenmesi tüm yetkili ve ilgili kesimlerin sorumluluğu altındadır" dedi.

“GIDA AMBALAJLARI DA DENETLENMELİ”

Öğrencilere sunulan ürünlerin etiketlerinde uyarıcı bilgilerin bulunması, hassas tüketici gruplarına uygun ambalaj kullanılması, doğru ve anlaşılır etiket bilgilerinin yer alması gerektiğini aktaran Ali Manavoğlu, şunları söyledi:

"Söz konusu uygulamalar sadece okul gıdası kapsamındaki ürünlerde değil, piyasadaki tüm satış yerlerinde uygulanmalıdır. Etiket okuma alışkanlığı kazandırılmadan ve özellikle çocukları cezbeden ambalaj, reklam ve sunumlarla, sağlık riski olan ürünlerle ilgili gerekli yasal düzenlemelere uygunluk denetimi etkin şekilde yapılmalıdır. Özellikle çocuklara sunulan ambalajların özenle seçilmesi ve denetlenmesi gerektiği, gıdalar kadar gıda ambalajları yönünden de denetimlerin önemli olduğu unutulmamalıdır."

“YEMEKHANELERDE HİJYENE DİKKAT”

Kantin ve yemekhanelerde hijyene dikkat edilmesi gerektiğine dikkati çeken Manavoğlu, "Bu konuda okul yönetimine, öğretmenlerimize, velilere, okul aile birliklerine ve bilinç düzeyi bu konuyu anlayabilecek yaştaki öğrencilere iş düşmektedir. Bu anlamda, öncelikle gıda maddelerinin kantinde muhafaza ve sunum koşullarına dikkat edilmesi gerekmektedir. Kantin ve personel temizliğinin yeterli düzeyde olması da en önemli noktalardan biri. Ambalajsız verilen her türlü gıda maddesinin doğru sıcaklıkta ve uygun koşullarda muhafaza edildiğinden emin olunmalıdır. Tam gün eğitim veren okullarda alınacak öğle yemeği hizmetlerinde sadece fiyat politikası üzerinden gidilmemeli, olmazsa olmaz şartları sağlamayan firmalar tercih edilmemelidir. Unutulmamalıdır ki yemek hizmeti sadece karın doyurmak değil, bir insanın sağlıklı beslenmesini ve güvenilir gıdaya ulaşmasını da sağlamak demektir" diye konuştu.

“MENÜLER BAĞIŞIKLIĞI GÜÇLENDİRECEK ŞEKİLDE OLMALI”

Salgın sürecinde yemekhanelerde tüm hijyen kuralları gözetilerek ve yemeğe geliş saatleri planlanarak hizmet verilmesi gerektiğini belirten Manavoğlu, "Menüler salgın döneminde bağışıklık sistemini güçlendirecek şekilde düzenlenmeli. Yemekhane ve kantinlerdeki masa ve sandalyelerin araları 2 metre olacak şekilde ve çapraz oturma düzenine göre planlanmalı. Yemek esnasında konuşmama konusunda uyarılar yapılmalı. Tüm yemekhane ve kantin çalışanlarının istisnasız önlük, bone, siperlik, maske ve eldiven kullanması sağlanmalıdır. Gün içerisinde yoğunluk durumuna ve hizmet türüne göre belirli aralıklarla eldiven ve maske değiştirilmelidir" dedi.

DHA