Öksürük tüberküloz belirtisi olabilir
Dünya Tüberküloz Günü dolayısıyla hastalık hakkında bilgi veren uzmanlar, halen dünya genelinde en çok ölüme yol açan hastalıklardan biri olan tüberkülozdan korunmanın en etkili yolunun erken teşhis ve başarılı tedavi olduğuna dikkati çekti.
Günümüzde tüberküloz hastalığının, tedavi edilebilirliği ve önlene
bilirliğinin yüksek olduğunu ifade eden İl Sağlık Müdürü Uz. Dr. Berna Öztürk,
ülkemizde başarıyla yürütülen tüberküloz savaşı sonucu ülke geneli kayıtlı
tüberküloz görülme sıklığında, son 10 yıldır yıllık ortalama yüzde 5 düşüş
görüldüğünü söyledi. Öztürk, “Hastalığın sebebi “mycobacterium tuberculosis”
isimli bir basildir. Verem/tüberküloz hastalığı, insanlık tarihinin en eski
hastalıklarından biridir. Günümüzde dünya nüfusunun 4’te biri vücudunda verem
mikrobunu taşımaktadır. Dünya genelinde her yıl yaklaşık 10 milyon kişi verem hastalığına
yakalanmakta ve 1,5 milyon insan veremden ölmektedir. Dünyada enfeksiyon
nedenli ölümlerin zirvesinde yer almaktadır. Ülkemizde başarıyla yürütülen
tüberküloz savaşı sonucu ülkemizde 2005 yılında toplam 20 bin 535 hasta
kaydedilmiş ve görülme sıklığı yüz binde 29,4 iken, 2021 yılında toplam 9 bin
156 hasta kaydedilmiş ve görülme sıklığı yüz binde 10,7’ya düşmüştür. Denizli
tüberküloz insidansımız ise yüz binde 5.6’dır” diye konuştu.
“3 HAFTADAN DAHA
FAZLA ÖKSÜRÜĞÜ OLAN HASTALARIN EN YAKIN SAĞLIK KURULUŞUNA BAŞVURMALARI
GEREKMEKTEDİR”
Verem mikrobunun vücuda girdikten sonra yıllarca hastalık
yapmadan akciğerlerde bekleyebildiğini belirten Öztürk, risk grupları ve
hastalığın belirtileri için ise şunları söyledi:
“Solunum yoluyla alınan verem mikrobu verem enfeksiyonuna yol açar. Vücut direncinin düştüğü durumlarda, vücutta beklemekte olan verem mikrobu çoğalarak verem hastalığına yol açar. Başta akciğerlerde yerleşir, fakat kan ve lenf yoluyla tüm vücuda dağılabilen mikrobik, bulaşıcı, kronik bir hastalıktır. Dolayısıyla en sık akciğerleri olmak üzere tüm organları (lenf bezleri, kemik, böbrek, beyin vb.) tutabilir. Tedavi edilmezse hayatı tehdit edebilir. Vücudunda verem mikrobu taşıyanların yaklaşık yüzde 5-15’i daha sonraki yıllarda verem hastası olur. Verem hastalığı gelişiminde riskli gruplar; 5 yaş altındaki çocuklar, yaşlılar, HIV enfeksiyonu olan kişiler, silikoz, diabetes mellitus, kronik böbrek yetmezliği, lösemi, lenfoma ya da baş, boyun, akciğer kanseri olanlar, sigara içenler ya da alkol kullananlardır. Belirtileri ise; en erken ve en sık belirtisi 2-3 haftadan uzun süren öksürük, ateş, gece terlemesi, iştahsızlık, kilo kaybı, yorgunluk, halsizlik, balgam çıkarma, kan tükürme, nefes darlığı, göğüs ve sırt ağrısıdır. Bu şikayetleri olan ve özellikle 3 haftadan daha fazla öksürüğü olan hastaların en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekmektedir”
İHA