OĞUL KAZIĞI MI?

Başlığa bakarak herhangi bir evladın babasına kazık attığı falan düşünülebilir belki ama yazının detayını okuduğunuz zaman yaşananın sıradan bir olay olmadığını düşünebilirsiniz.

***

Biliyorsunuz 14 Mayıs seçim sürecinde Cumhurbaşkanı adayı olan Kemal Kılıçdaroğlu seçmeni etkileyebilmek, sağ ve sol seçmene mesaj verebilmek adına İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı iki yanına alarak “yardımcılarım” diye kamuoyuna takdim etmişti.

***

Daha öncesinde ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun YSK üyelerine hakaretten ceza almasından sonra grup toplantısında “Biz baba oğul gibiyiz” diyerek aralarında kopukluk ve görüş farkı olmadığını ima eden konuşmalar yapmıştı.

***

Seçimlerde beklenen başarı gelmeyip, Ekrem İmamoğlu da büyük bir hevesle beklediği Cumhurbaşkanı Yardımcılığı koltuğuna kavuşamayınca babasının (!) koltuğuna gözü dikti.

***

Yerel seçimlerde yaşanabilecek olası bir kötü neticede seçim kaybetmiş bir isim olarak kurultaya girmek istemeyen İmamoğlu bu günlerde sıkça değişim demeye başladı.

***

Alttan alta çalışmalar, gizli toplantılar ve yaptığı imalı paylaşımlarla bir taban hareketi oluşturarak Kemal Kılıçdaroğlu’nu adeta köşeye sıkıştırmanın gayreti içerisinde.

***

Aslına bakarsanız her platformda değişim demesine rağmen bir türlü ortaya çıkıp “Değişim gerekli ve ben de bu değişimin öncüsü olacağım kardeşim. 13 seçimdir kaybeden sayın genel başkanın karşısına aday olarak çıkacağım” deme cesaretini bir türlü gösteremiyor.

***

Bu durumda ya parti delegasyonuna güvenmiyor ya da kendi söylemlerine kendi inanmıyor diye düşünmek lazım öyle değil mi?

***

Tüm bu yazdıklarımıza eyvallah ta kazık meselesi nerden çıktı peki diyecek olursanız onu da kısa ama öz bir şekilde yazalım o halde.

***

Acaba diyorum seçimlerde Kemal Kılıçdaroğlu başarılı olursa o koltuktan asla ve asla kendisini kaldıramadığımız gibi onun isteği dışında da kimse o koltuğa oturamaz. Ama başarısız olursa bir şekilde taban hareketi ile oradan indirmesi kolay olur diye yeterince çalışmamış olabilir mi?

***

Yaklaşık 4 yıl önce kazandığı İstanbul’da neredeyse hiç çalışma yapmayıp daha çok farklı illere gitmesi ve gittiği yerlerde provokasyon kokan hareketler içerisinde olması bilerek yapılmış olabilir mi?

***

Mesela Van mitinginde eşi Dilek İmamoğlu’nun PKK sevicilerine şirin gözükmek adına yaptığı işarete ses çıkarmayıp bir nevi sahiplenmesi milliyetçi seçmeni Kılıçdaroğlu’ndan uzaklaştırmak adına bile isteye yapılmış bir durum olabilir mi?

Vallahi siyaset bu…

Olmaz olmaz demeyin!