ÖĞRENCİLERİN 'TERCİH' TELAŞI

2020 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) Sonuçlarına göre; sayısalda 693 bin 440 sözelde 823 bin 330, eşit ağırlıkta 999 bin 313 ve yabancı dilde ise 78 bin 966 olmak üzere 2 milyon 595 bin 49 öğrencinin geleceğine yön veren üniversite tercihlerinde son güne girildi. 6 Ağustos tarihinden başlayan üniversite tercihlerinde öğrenciler ve veliler için tercih belirsizliği devam ediyor. 14 Ağustos Cuma gecesi saat 23.59’a kadar devam edecek olan tercihlerde üniversite adayları süreyi son ana kadar kullanmak ve en iyi tercihi yapabilmek için çabalıyor. Tercih döneminde son güne girilirken velilerde ve öğrencilerde heyecan gözlemlediğini kaydeden Rehberlik Öğretmeni İsmail Güçlü, heyecanın yanı sıra bir korku ve belirsizliğinde hakim olduğunu ileri sürdü.

KORONAVİRÜS SÜRECİ ETKİLEDİ

İki buçuk milyon üniversite adayını ilgilendiren üniversite tercihlerinin son gününe girilirken, bu yılki tercih dönemini öğrenciler ve veliler açısından değerlendiren Rehberlik Öğretmeni İsmail Güçlü, koronavirüsün (kovid-19) hem öğrencileri hem de velileri olumsuz yönde etkilediğini vurguladı. Koronavirüs ile mücadele edilen günlerde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından getirilen ikinci yarıyılın yüz yüze okutulmaması kararı ile birlikte öğrenciler bu durumdan psikolojik anlamda oldukça olumsuz etkilendiğini söyleyen Güçlü, öğrencilerin bu durum yaşanırken oldukça gerildiğini ve YKS’ye girerken de bir huzursuzluk yaşadıklarını kaydetti. Güçlü, “Hem koronavirüs meselesi hem de bu yaşanan süreçler çocuklarda genel anlamda istenmeyen sonuçlar yaşanmasına sebep oldu. Bu süreçler tercileri de etkiledi. Öğrenciler gitmek istedikleri üniversiteye gidemiyor. Çünkü sınav esnasındaki bu huzursuzluk, sınav sonuçlarının geriye çekilmesine sebep oldu. Bundan dolayı da öğrenciler istedikleri üniversiteye gidemedi” şeklinde konuştu. 

HEMŞİRELİK RÖVAŞTA

Geçtiğimiz yıla nazaran öğrencilerin bu yıl hangi bölümlere yöneldiğine dair soruyu yanıtlayan Rehberlik Öğretmeni İsmail Güçlü, her yıl olduğu gibi bu yılda tıp fakültesi, hukuk, bilgisayar mühendisliği, elektrik-elektronik mühendisliği, makine mühendisliği gibi bölümlerin en çok tercih edilen bölümler arasında yer aldığını ifade etti. Bunların yanı sıra hemşirelik bölümünün de ağır bastığını vurgulayan Güçlü, hemşirelik bölümü için bu yıl talebin çok yüksek olduğunun altını çizdi. Güçlü, “İki yıllık bölümlerden; anestezi, radyoterapi, fizyoterapi gibi bölümler, hemşirelik bölümüne geçiş anlamında yoğun olarak tercih ediliyorlar. Genel anlamda sağlık bölümlerine ilgi yoğun oldu. Bu yıl sayısal öğrenciler yazılım mühendisliği bölümüne ilgi gösterdi. Eşit ağırlıkçılar ise öğretmenlik istemelerine rağmen formasyon kalktığı için bu noktada alan bölümlerini tercih etmemeye başladılar. Bu konuda tedirginlik söz konusu, formasyon kalktığı için ilerde atanamama korkusu yaşıyorlar” diye konuştu.

“ÖN LİSANSTA HAREKETLİLİK VAR”

Dört yıllık bölümlerin öğrenciler için daha ağır bastığını belirten Rehberlik Öğretmeni İsmail Güçlü, bazı iki yıllık bölümlerin dört yıllık olanlardan daha cazip olabileceğini iddia etti. Daha iyi mesleklerin iki yıllıklardan da çıkabileceğini söyleyen Güçlü, şu şekilde konuştu: “Baktığımız zaman bazı öğrenci arkadaşlar şunu iletmişti bana; ‘hocam dört yıllık bölüm daha iyi değil mi?’ Şu an 4 yıllık ön plana çıkan bölümlerde var, mesleki olarak durma noktasına kadar gelen hatta durmuş olan bölümlerde var. Ama 2 yıllık üniversitelerde de hareketlilik kazanan bölümler söz konusu. Örneğin, insansız hava aracı teknolojisi ve operatörlüğü, ulaştırma-işletme diye bir bölümler var ya da tahribatsız muayene diye bir bölüm var. Bu bölümler benim tavsiye edebileceğim bölümler arasında yer alıyor. Bunlardan da çok iyi meslekler edinebilirler. Öğrenciler 4 yıllık bölümlere takılıp kalmasın.”

“KORKU VE BELİRSİZLİK SÜRÜYOR”

Tercihlerde son güne girilirken velilerde ve öğrencilerde heyecan gözlemlediğini kaydeden Rehberlik Öğretmeni İsmail Güçlü, heyecanın yanı sıra bir korku ve belirsizliğinde hakim olduğunu ileri sürdü. Şu an Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığının açıklamış olduğu okulların açılmama ihtimali ve uzaktan eğitimin olmalı ihtimalinin öğrenciler endişelendirdiğini söyleyen Güçlü, “Öğrenciler bir şey öğrenememe ve iyi bir eğitim alamama korkusu yaşıyor. Bu doğrultuda yanlış tercih yapma ihtimalide artıyor. Yanlış tercih yapıldığı zamanda yanlış meslek seçimi de yapılmış oluyor. Bu da öğrencileri ister istemez öğrencilerin hayatını etkileyen bir karar oluyor. Benim tavsiyem öğrencinin kesinlikle kalbinden geçen ve yapabileceği bir meslek seçebilmesinden yanadır. Bununla birlikte öğrencilik hayatında daha yaşanabilir bir yere gitmesi de doğru olacaktır. Soğuk bir yere alışıksa soğuk bir yere veya sıcak bölgeye alışıksa sıcak bir il tercih etmelidir. Doğu illeri genelde tercih edilmiyor. Genellikle kıyı bölgeleri tercihte ön planda tutuluyor” ifadelerini kullandı.

FARUK ÇELİK, MUSTAFA KOZAK