ÖFKE PİŞMANLIKTIR

‘O takva sahipleri bollukta ve darlıkta nafaka verenler, kızdıklarında öfkelerini yutanlar ve insanların kusurlarını bağışlayanlardır. Allah da (cc)  böyle iyilik ve ihsan sahiplerini sever.’ Ali İmran Suresi, 134. Ayet.

***

Öfke her insanda, her canlıda vardır. Ama Müslüman kişi onu yeri geldiği zaman kullanır. Hava bile her gün güneşli olmaz. Bazen yağmur yağar, bazen şimşek çakar, bazen de don olur. Devamlı öfke ile hareket etmek şeytan ahlakındandır.

***

Şeytan alev gibi oynak, ateş gibi yakıcı ve duman gibi etrafı rahatsız edicidir. Ondan kurtulmanın tek yolu dinimize sarılmaktır. Zahiri ve batıni zikirle Allah’a (cc) sığınmaktır.

***

Harpte sipere girersin, savaş biter siperden çıkarsın. Fakat şeytan devamlı siperdedir. Bizi kandırmak için hazır kıta teyakkuzda beklemektedir. Öfke devletleri savaştırır, insanları kavga ettirir, sıcak yuvaları dağıtır. Aman dikkat!

***

Öfke kafanın sigortasını attırır, ahlakı bozar, dostluğu bitirir, kaynaşmayı ortadan kaldırır. İnsanları tekrar birbirinin yüzüne bakamaz hale getirir. Öfke pişmanlıktır, bazen telafisi mümkün olmayan durumlara sokar insanı.

***

Yorgun argın eve geldiğiniz zaman güler yüzle karşılanırsanız yorgunluğunuz azalır. Asık suratla karşılanırsanız az sonra kavga çıkabilir. Tecrübe ile sabittir, asık suratlı insanların eşleri kendisinden önce ölür.

***

Ruhu karanlık olanlar devamlı asık suratlıdırlar. Asık suratlı insanların ortaklıkları bozulur, dostları azalır, toplumda yerleri az olur ve genellikle yalnız kalırlar. Kutuplarda bile hiç olmazsa 6 ayda bir gün doğuyor.

***

Bazı insanlar hiç gülemez, etrafına da huzur vermez. Atalarımız ne demiş: ‘Diyelim ki malın mülkün yok, tatlı bir dilinde mi yok.’ Oysa tatlı dil ve tebessüm etmek öyle mi? Karşındaki insanın enerjisini arttırır, yaşama sevinci sağlar.

***

Gülmek bulaşıcıdır aslında, denemesi de bedava. İşyerinde, sokakta, markette birine gülümsediğiniz zaman karşınızdakinin de gülümsediğini göreceksiniz. İnsanlara pozitif enerji vermek kadar güzel bir şey olabilir mi?

***

Şu dünyada öyle merhametli insanlar vardır ki, farkına varmadan karıncayı ezip gözlerinden yaş gelen. Dünyayı bu iyi ve merhametli insanlar yaşatacak ve kurtaracak. İyilik insanın yüreğinde olmalı.

***

Bir çiftçi heybesinin içine giren karıncayı akşam eve geldiği zaman fark eder. Karıncanın ailesinden, arkadaşlarından ayrı kalmasına gönlü razı gelmediği için gündüz çift koştuğu tarlaya geri döner ve onu oraya bırakıp tekrar evine döner.

***

SON SÖZ

Bu güzel yürekli, merhametli insanların çoğalması en büyük temennimiz. Bu tür insanlar inşallah cennet adayı ve merhamet çeşmesidir. Sonuç olarak Müslümana yakışan gülen bir yüz, tatlı bir dil, kalbinin merhamet ve vicdan dolu olmasıdır.