O İKİ KADIN
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, neredeyse her gün şafak vakti emniyet müdürlüklerinden uyuşturucu satıcılarına yönelik olarak kökünü kurutma operasyonlarının startını verip açıklama yapıyor. Bu konuda düzenlenen toplantılara da katılıyor. 9 Ocak Pazartesi günü sayın bakan İstanbul Valiliği tarafından Atatürk Kültür Merkezi'nde 'En İyi narkotik Polisi Anne' konulu seminere katıldı.
***
O seminerde uyuşturucu bağımlısı oğlundan şiddet gören anneyle diyaloğunu anlattı. Uyuşturucu krizine girince bu maddeyi alabilmek için evdeki eşyaları satan oğluna para yetiştiremediğini anlatan annenin devletten yardım istediğini söyleyen Bakan Soylu, anladığım kadarıyla konuya tam anlamıyla vakıf. Uyuşturucunun ülkeye ve topluma zararlarını belki de hepimizden fazla biliyor.
Öte yandan sayın bakanının İstanbul’daki Atatürk Kültür Merkezindeki seminerde konuşma yaptığı gün İstanbul Kartal’da iki gencecik kadın bir caninin evinde katledildi. Katledilen kadınlardan Dilara Gültay 23 yaşındaydı. Arkadaşı Cansu Demirel ise 30’undaydı. Biri boğularak, diğeri ise boğazı kesilerek öldürüldü.
***
İki kadını katlettikten sonra bileklerini kesip hastaneye gidip olayı anlatan katil zanlısı Mustafa P.'nin ise kasten yaralama suçundan sabıkası olduğu ortaya çıktı. Öte yandan çifte cinayetin işlendiği evde yapılan aramalarda uyuşturucu madde, fare zehri, şizofreni ilaçları ve şırınga bulundu. Evde ele geçirilenlere göre muhtemelen bu cani de uyuşturucu bağımlısıydı.
***
Nitekim Antalya’nın Zeytinköy semtinde uyuşturucu madde bağımlıları ile yaptığım röportajlar sırasında eroinin içine fare zehri karıştırıldığını anlatmışlardı. Bunu hem eroinin miktarını, hem de etkisini artırmak için yaptıklarını söylemişlerdi. Şırınga zaten bu maddenin esiri haline gelenlerin kullandığı bir araç. Toz halindeki eroini suyla, limon tuzuyla eritip sıvılaştırdıktan sonra enjektörle çekip damardan vücutlarına veriyorlardı.
***
Her gün vücutlarına 10- 15 kez iğneyle uyuşturucu enjekte ettikleri için damarları da delik deşik oluyordu. Bu nedenle kolunu bacaklarını kaybedenleri ve ölenleri gördüm. Bunları sık sık yazıyorum. Yazmaya da devam edeceğim. Çünkü madde bağımlıları kendi hayatını mahvettiği gibi çevresinde ne kadar insan varsa onlara da zarar veriyor.
***
Adliye muhabirliği yaptığım dönemde madde kullanan çocuklarının tutuklanıp ceza evine yatmasını isteyen anneleri de gördüm. Çünkü cezaevinde kaldıklarında uyuşturucu temin edemeyip bağımlılıktan kurtulur benim çocuğum diye düşünüyorlardı. Ama cezaevinden çıktığı gün evine gitmek yerine soluğu uyuşturucu tacirlerinde alanları da duydum.
***
Haliyle terörden beter bir sorunla karşı karşıyayız. Daha birkaç ay önce yine madde bağımlısı bir genç krize girdiğinde muhtemelen para için tartıştığı annesinin başını gövdesinden ayırıp sokağa atmıştı.
Artık gençlerimizin üzerinden silindir gibi geçen, toplumun huzur ve güvenliğini bozan bu zehirle ve zehir tacirleriyle topyekün mücadele zamanı. Nitekim İçişleri Bakanı Soylu, İstanbul’da yaptığı konuşmada istihbarata da büyük önem verdiklerini anlattı.
***
Öte yandan hazırlıkları tamamlanan yedinci yargı paketinde de uyuşturucu madde bağımlılarının tedavisinden cezaların artırılmasına kadar birçok düzenleme yer alıyor. Bu düzenlemelerin acilen yasalaştırılıp hayata geçirilmesi de hayati önem taşıyor. Öte yandan bu zehir tacirlerinin tüm mal varlıklarına da el konulup hazineye devredilmelidir.
VERGİLER HAFİFLETİLMELİ
Uyuşturucu ile mücadele edebilmek için alkollü içkilerdeki ağır vergiler de hafifletilmelidir. Çünkü alkollü içecek fiyatlarının ağır vergiler nedeniyle yüksek olması, daha ucuz olduğu gerekçesiyle gençleri uyuşturucuya da sevk edebilir.