O GÜNLERİ HATIRLA

Geçen sezon skor ve oyun ne olursa olsun sürekli mücadele eden kaybetmeyi kabul etmeyen hatta beraberliği bile kabul etmeden savaşan bir takım varken bu sezon saha da müthiş bir özgüven kaybı yaşayan golü yemeyi geçtim yapılan ilk hatadan itibaren oyundan düşmeye başlayan bir takım izliyoruz. Bizi bu hale getiren kabullenilmişlik hali

Maç başlamış Dakika 1 luiz adriano defansın büyük hatasında penaltıdan net pozisyonda topu önünde buluyor ama topu kontrol edip vurana kadar defans gelip kapatıyor. Hadi vuracak sansı kaçırdın yanında Wright var ama Luiz’in bundan haberi var mı o bile şüpheli çünkü fiziken sahadayken kafa olarak ne kadar sahada sabaha kadar tartışılır…!

Sadece hücum mu aksayan defansa bakıyoruz akıl alır gibi değil, bir maçta defanstan topu uzaklaştıramayıp bu kadar karambole sebep olunan bir müsabaka daha hayatımda izlemedim. Süper ligin belki en cüsseli stoperleri bir türlü topu vurup uzaklaştıramadı. Topu bir türlü 6 pastan uzaklaştıramayınca pozisyonları ya da golü yemek kaçınılmaz oluyor.

Sezon başından beri durmadan söylediğim hatta kafayı taktığım konu DURAN TOPLAR… Zaten hücumda kullandığımız duran toplardan gram fayda göremiyorken birde başımıza duran top savunamama derdi çıktı. Neredeyse her duran topta arka direk boş kalır ve pozisyon nasıl verilir. Bir oldu iki oldu üçüncü de kenardan biri şu arka direğe geçsin artık dersin. Duran top çalışmıyoruz da bari maç içinde yaşanan problemi çözebilelim.

Gerçekten takımda bilmediğimiz bir şeyler oluyor da her ne oluyorsa çözüm üretilemiyor. Kudryashov kesiği yedi, Boffin sakatlanMIŞ, bu hafta anlamadığımız şekilde Fernando ortada yok. Takımın dışarıyla iletişimi neredeyse sıfıra düştü.

Bu hafta Tam saha programında dile getirdiğim gibi sakatlıksa da teknik tercihse de bir açıklama yapılması gerekiyor.

Trabzon maçını kazandınız böyle oldu diyenlere verdiğim cevap bu takıma her ne olduysa o maçtan sonra olmadı Gaziantep maçının devre arasında oldu. O maçın ilk yarısında da çok iyi giden takım ikinci yarı yerlerdeydi ve maalesef sonrasında da bir türlü ayağa kalkamadı.

Peki, buradan ayağa kalkar mıyız? Cevap net ELBETTE KALKARIZ…

Peki nasıl? Eğer yönetim teknik heyete, teknik heyette futbolculara işin ciddiyetini hatırlatırsa ve bu hatırlatmayı ciddiye alıp savaşacak futbolcular tercih edilirse ayağa kalmamak için hiçbir sebep yok.

Son olarak Nuri hocam bu takımı geçen sene sen toparladın, herkesin sevgisini kazandın. Şimdi işler iyi gitmiyor Türkiye şartlarında teknik adamın tartışılacağı noktalardayken bu şehir yine senin arkanda, çok çalışıyorsunuz kulübe yakın herkes bunu anlatıyor. Fakat artık bu çalışmayı mental olarak da sağlamak gerekiyor. Bunu da maçın sonlarında takıma ateş vereceğimiz anlarda kulübeye oturarak yapamayız.

SON SÖZ

Biz yine sahada savaşan bir takım ve kenarda geçen sezon olduğu gibi maçın başından sonuna kadar maçı yaşayıp takımı ateşleyen hocamızı seyretmek istiyoruz.