NUSRET VE TİMUR

Hani hepimizin bildiği ‘’Nasreddin Hoca ve Timur'un fil’’ fıkrası vardır ya; CHP Antalya eski İl Başkanı Nusret Bayar da o hesap oldu gibi...

Fıkraya bir bakalım; ‘’Timur, Nasreddin Hocanın köyüne uğrar. Köylü padişahı layıkıyla ağırlar. Padişah da giderken bu konukseverliğe karşılık; "Köyünüze bir fil hediyem olsun" der ve gider. Fil bu zamanla bağ bahçe koymaz her yanı talan eder. Köylü ne yapsın çaresiz padişahın hediyesi diye ses çıkaramaz.

Hocaya: -Hocam perişan olduk bizi kurtar. Biz bu file bir şey yapsak padişah kellemizi alır derler. Hoca: -Benimle gelin padişaha durumu arz edeyim der. Köylüyü arkasına alır huzura çıkar. Timur: -Hoca niye geldin? Filin nasıl? Diye sorar.

Hoca: -Padişahım bu filiniz derken bir bakar korkudan arkasında kimse kalmamış herkes kaçmış. Padişah: -Eeeee ne olmuş file? Hoca: -Padişahım hediyeniz olan filden çok memnun kaldık.  Yalnız kalıyor bir tane daha istiyoruz”

Şimdi bunu niye anlattın diyeceksiniz... CHP Antalya il Başkanı Nusret Bayar görevden alınma söylentileri var iken, “Nusret Bayar’ın arkasındayız” diyen Nuri Cengiz ve yönetimi o günlerde Ankara’ya gitti. Kılıçdaroğlu ile randevu istediler ancak görüşemediler.

Bayar görevden alındı. Aynı fil Timur hikâyesi gibi arkasına baktı, kimseyi bulamadı. “Çok memnunuz, bir fil daha isteyecektik!’’ diyemedi. Kendisini oraya getiren zatî muhterem, Bayar’a ‘’Açıklama yapma! Sessiz ol!’’ diye uyarılar yapmış, arkasından ise sözler vermiş, Vekil yapacakmış Nusret Bayar’ı... Ben ihtimal dahi vermiyorum. Görevden alınan bir il başkanının vekil olacağına... Bence Demre’ye ilçe başkanı olamaz. 

PSİKOTERAPİK BİR HİKAYE

Anlamayanlar için bir de şöyle anlatayım...

İnternetten arkadaşımın gönderdiği yaşanmış bir olayı sizlerle paylaşmak istedim. Bu olay 14 Ekim 1998’de kıtalar arası yolculuk esnasında gerçekleşmiştir. Bir hanım, zenci bir adamın yanında oturuyordu. Hanım sinirliliğini belli edercesine, hostesten kendine başka bir yer bulmasını istedi. Hostes, tüm uçağın dolu olduğunu, fakat birinci sınıfta yer olup olmadığına bakacağını söyledi.

5-10 dakika sonra hostes kadının yanına gelerek; “Çok özür dilerim. Gerçekten de uçağın bu bölümünde yer yok. Birinci sınıfta yer bulduğum için mutlu oldum. Bu yeri ayarlamam biraz zamanımı aldı. Zira bu değişikliği yapabilmem için, pilottan izin almam gerekiyordu. Pilotumuz: “Hiç kimse, sorun yaratan bir diğerinin yanında oturma mecburiyetinde tutulamaz. ” dedi ve izin verdi.”

Diğer yolcular kulaklarına inanamıyordu. Bu esnada kadın zafer kazanmış gibi yerinden kalkmaya hazırlandı. Sonra hostes oturmakta olan zenciye dönerek; “Beyefendi, sizi uçağın birinci sınıfındaki yeni yerinize götürmem için lütfen beni takip eder misiniz? Seyahat firmamız adına kaptan pilotumuz sizden böyle nahoş bir olay yaratan kimsenin yanında oturma mecburiyetinde bırakıldığınız için çok özür diliyoruz.” Tüm yolcular hep birlikte, bu olayı iyi bir biçimde sonuçlandıran uçak personelini alkışlayarak tebrik ettiler.

TEŞBİHTE HATA OLMAZ

Evet yaşanan olay bu. Teşbihte hata olmaz derler. Bu olayı okuduktan sonra, ilk aklıma gelen uçağın Nusret Bayar, yolcuların da CHP Antalya yönetimi olduğunu düşündüm. Nusret Bayar’ı il başkanı yapan belediye başkanının hikâyede kim olacağına siz karar verin. Sanki tıpatıp benzeyen yerler var. Hatta bizim uçaktaki zenciler, uçağın depo bölümünde yolculuk yapıyorlar gibi.  Pilotu, hostesi ile tüm yolcularının huzurla seyahat edeceği temiz bir siyaset özlemi ile… Kalın sağlıcakla....