'NİZÂMÜLMÜLK' GÖREVE DÖNDÜ

Neymiş efendim ‘Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner’ diye bir atasözümüz vardı. Bunu da Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, bunu diline sakız etmişti.

Bir konuyla ilgili sıkıştığı veya birine laf çarpacağı zaman söylemekten geri kalmadığı bir atasözümüzdü bu. Amma velakin aynı söz döndü dolaştı kendi önüne geldi.

AK Partili Menderes Türel seçimi kaybettikten sonra Başkan seçilen Böcek’in ilk icraatlarından biri olan Antalya Şehir Tiyatroları’ndaki görevden alma ve sürgün meselesi terse döndü.

Yaklaşık 2 yıl önce görevden alınan ve açtığı davayı kazanan Genel Sanat Yönetmeni namı diğer ‘Nizamülmülk’ veya ‘Hace’ Mehmet Özgür yeniden eski görevine atandı.

Böcek, 2019 yılında yaptığı basın toplantısında, sürgün edilerek, kömür ve baca denetimi yaptırıldığını söylediği ve Sanat Yönetmeni yaptığı Gökhan Avkıran ise görevinden alındı.

Aynı operasyonda ilçelere gönderilen ve Böcek tarafından geri eski görevlerine iade edilen tiyatro çalışanı 6 kişi ise görevden alınıp başka birimlere atandı.

Hatta Başkan Böcek sosyal medyadan bir iki gün önce yaptığı, “Antalya’mızın gururu değerli tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu Mehmet Özgür'ü ağırladık. Nazik ziyareti için teşekkür ediyor, sanat yolculuğunda daha nice başarılara imza atmasını diliyorum” paylaşımı ile bu geri dönüşün sinyalini verdi.

Yani AŞT’de tiyatro filmi geriye sarıldı. Bir başka deyişle ‘Keser döndü sap döndü, hesap günü geri geldi’ öyle değil mi? Ne demiş atalarımız ‘Büyük lokma ye büyük laf söyleme’ diye.

Sen 2 yıl önce mobbing yaptığın adamı tekrar göreve getir, kendi atadığın adamı görevden al veya almak zorunda kal. “Madem böyle olacaktı niye yaptın bunları” diye adama sorarlar.

Sonuçta kendi diline doladığın atasözü dönüp dolaşıp senin önüne geldi mi gelmedi mi? ha yanlış mı oldu? Kesinlikle hayır. Doğru olan buydu. Hatta böyle bir olay yaşanmamalıydı bile.

Çünkü, Mehmet Özgür sanatçı biri ve siyasete asla bulaşmamış bir isimdi. Ama CHP mantığı ile baktığınız için bu ayrımı göremediniz ve o canım tiyatroyu bir birine katıp hallaç pamuğu gibi attınız.

Sonuç kime yaradı? Kimseye. Niye mi? Son iki yıldır ortaya konan oyunlara bir bakın ona göre karar verin.

KOOPERATİF ALDATMACASI

Antalya’daki belediyelerin son dönemlerde kadın kooperatif adı altında oy kapma yarışı işin suyunu çıkarmışa benziyor. Belediyeler, kadınlara stant açmaları için meydan bulma yarışında.

Kimisi festival düzenliyor, kimisi kadınlara şehrin en güzel yerlerinde stant açtırıyor, kimisi de meydanlarda yer veriyor. Çoğu kadın kooperatif üyesi falan değil.

Çünkü Antalya’da öyle ahım şahım kadın kooperatifi yok. Varsa da ilçelerde var ve onlarda stant açmak yerine anlaştıkları firmalara ürün yetiştirmek için koşuşturuyor.

Bu kooperatif işi bana koronavirüsten önce okulların kermes adı altında düzenledikleri etkinliklerle işi ticarete dökmeleri hatırlattı. Resmen esnafla rekabet etme sistemi gibi bir şey.

Bir dönem Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Adlıhan Dere, okulların esnafla haksız rekabet yaptıkları gerekçesi ile bu okul kermeslerine karşı büyük mücadele verdiğini biliyorum.

Şimdi aynı olay bu kez kadın kooperatifi ada altında yapılan ticaretle gündeme gelmiş gibi görünüyor. Oh ne ala. Ne algı ne vergi ne de kira var. Evde erişte yapıyorum diye getirdiği ürün bile marketten alıp getiren satanlar var burada.

Bana gelen bilgilere göre belediyelerin tahsis ettiği bölgelerde stant açan (gerçek ihtiyaç sahibi ve kooperatif üyesi hariç) kadınların bazılarının partili ve emekli hatta eşi esnaf olanlar olduğu yönünde!

Ablalarımızın evde canları sıkılmış. Kira ve vergi meselesi olmayınca eline almış bir örgü, açmış tezgahı ‘Doğal ürün’ diye biri iki de reçel kavanozu koyup ticarete başlamış. Saçı başı boyalı, süslü püslü kooperatifçi kadın.

Yok öyle aldatmaca. Esnafla rekabet ortamı için böyle tezgah yapılmalı. Gerçek ihtiyaç sahiplerine sözüm yok ama vakit geçmeden bu iş bir kontrol altına alınmalı.

EN GÜZEL HEDİYE

Bugün yeni yıla giriyoruz. Dün Antalya Emniyet Müdürlüğü bu bağlamda yeni yılın ilk anlamlı hediyesini verdi. Özel çocuklara özel bir hediye vererek mutlu etti.

Emniyet Müdürü Mehmet Murat Ulucan’ın eşi Salda Ulucan, polisler ile birlikte, Antalya Down Sendromlular ve Engelliler Derneği Sevgi Atölyesinde eğitim gören çocukları Antalya Aquarium'da konut etti.

Selda Ulucan, anne şefkatini bir kez daha göstererek özel çocukların sualtının sihirli dünyasını keşfetmelerini sağladı.  Özel çocuklar, müzik dinletisi eşliğinde eğlenceli vakit geçirdi.

Hani ‘İş bilenin kılıç kuşananın’ diye bir atasözümüz var ya, işte Emniyet Müdürü’nün eşi aynen böyle yapmış bu etkinlikle. Çocuklara verilebilecek en güzel yeni yıl hediyesini vermiş.

Darısı diğer birimlerin müdürlerinin eşlerinin başına. Umarım onlarda sıcacık evlerinden kafalarını dışarı uzatırlar ve böyle hayırlı işlere imza atalar.