NİMET
Ya Rabbim ne sabırlısın. Seksen altı sene Ayasofya Camisine ayakkabı ile girdik çıktık. Bir köşesinde Allah (C) yazıyor, duvarlarında da Ayhan Işık Belgin Doruk yazmışlardı.
***
1970 senesinde yeğenim Rafet Okur’la ilk Ayasofya Camisini
ziyaret ettiğimiz zaman artistlerin ismini görmüş, çok üzülmüştük. Saygısızlık
yalnız Ayasofya’da değil ki. Bir zamanlar mübarek insan Barbaros Hayrettin
Paşa’nın ismini kullanıp yapılan şarap reklamları vardı, Barbaros şarapları.
***
Ayasofya Camii kiliseden camiye çevrildiği zaman, ustası
Allah (CC) ve Muhammed Aleyhisselam levhalarını kapıdan büyük yapmış ki 1934’te
bu iki levhayı çıkaramamışlar. Yoksa seksen altı yıl caminin içinde İslam’ın
ismi bile olmayacaktı.
***
Bazıları aniden bolca bir nimet gelse keyfinden azar ve
hemen alkol alıp kafayı çeker. Bazıları nimet geç gelirse küfür eder. Bazıları
nimet gelmiyor diye hayıflanır. Bazıları nimete küfür eder.
***
Bazıları nimet gelmezse ‘nasip değilmiş’ deyip kimseyi
rahatsız etmez. Bazıları yokluğun, yoksulluğun içerisinde olmayan nimete
şükreder. Bazıları da nimete kavuşunca sevincinden gözyaşı döker secdeye
kapanıp Rabbine şükreder. Bir kısmını da kendisi gibi ihtiyacı olanlara ikram
eder.
***
Bazıları hayat tecrübesini sermaye yapmıştır. Planlı
çalışırsa, ehline danışırsa o insan işinde hamle yapar. Bazıları tecrübe sahibi
insanlara danışmaz, onlar konuşmak istese de onları dinlemez. Netice itibariyle
atalarımız şöyle demiş: ‘Ehline danışan dağları aşmış, kendi kafasına göre
giden düz yolda kalmış’.
***
Doğru yolda sürüne sürüne gitsen geç de olsa hedefe
ulaşırsın. Eğri yolda en modern arabalarla da gitsen sonunda takla atarsın. Ne
demiş atalarımız ‘kötü aletle hedefe ulaşılmaz’.
***
Bir insanın söylediği sözle yaptığı iş birbirini tutmazsa o
insan güvenilmezdir. Ne demiş Ziya Paşa; ‘Ayinesi iştir kişinin lafa
bakılmaz/Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde’.
***
Kaba davranan insanlara yontulmamış derler. Vücutlar
yontulamaz ama belki ruhlar eğitilebilir. Zira ağaç kütüklerini hızara verirler
ortaya istenilen bir malzeme çıkar. Çocukları da eğitmek için okula verip
öğretmene teslim ederler. Bu sebeple çocukların ilk mimarı anne babalar, ikinci
mimarı da öğretmenlerdir.
SON SÖZ
Dünyadaki en cimri şey zamanmış. Çünkü dünya kuruldu
kurulalı zaman geçerken bir saniye bile hem durmamış hem de kimseye vermemiş.
Dünyadaki en önemli şeyin zaman olduğunu da buradan anlamamız lazım.