NEREDE KALDI BU PROJELER BAŞKAN?

Hepimizin çocukluğunda ilkokulda söylediği bir ‘Ağaç Türküsü’ vardı. Dağlar, taşlar ağaç olacak, Yaz gelecek, kış gelecek, Ülkemiz cennet kalacak, ……” diye devam ederdir. Çocukluğumuzun türküsü ‘Biz çalışır, biz yoktan yaparız’ sözü ile biterdi. Bu türkü tamda Antalya için ‘CUK’ diye oturuyor diyeceğim ama maalesef öyle olmadı, olamadı.

Kaç kış kaç yaz geçti. Ne kazmaları ne de kürekleri kullanabildik. Bir arpa boyu yol bile gidemedik Antalya olarak. Aksine birkaç yıl geriye bile gittik. Yıl 2019 ve seçim arifesi. CHP’den Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Muhittin Böcek. Tamı tamına 77 proje vaadi ile ortaya çıktı ve seçimi kazandı.

Kazandı kazanmasına ama, günler geçmesine rağmen vaat ettiği projeleri hayata geçirmedi. Hepimiz partili partisiz, muhalif  veya tarafsız olarak . Ama ortada tam bir fiyasko var. İstersiniz gelin birlikte bir bakalım. ‘Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür’ diye bir söz var ya buna istinaden ben size vaat edilen ve yapılmayan projeleri tek tek sayayım.

“Halk Mama, Halk Yem, Su Ürünleri Halleri ve Balık Pazarları, Her ilçeye ekonomik kreş, Kruvaziyer Liman ve Marina Projesi, Antalyaspor Kavşağı ve Falez Kavşağı arasına yeni yaşam alanı, Katlı yer altı otoparkları, Müzeler Adası, Falezlerde güneş enerjili aydınlatma (pavyon aydınlatması gibi olunca iptal edildi), Antalyaspor ve Alanyaspor yaz kampı tesisleri, Turizm çalışanları için ring hattı, Balbey, Haşim İşcan ve Kaleiçi Dönüşüm Projesi, Çiftçiye makine desteği, Soğuk hava depoları, İhtiyaç fazlası domates için salça tesisi ve meyve suyu tesisi, Festivaller şehri Antalya, Antalyaspor Koleji, Bilim Koyu, Çocuk doğa kampları, Dar gelirliye kira desteği, 65 yaş üstü vatandaşlar için Yaşam Köyü, Her ilçeye Yaşlı Kreşi, Kent Müzesi, Tahtalı ve Saklıkent kış turizmi merkezi, Kamu çalışanlarına sosyal tesis, muhtarların faturalarına destek.”

Hatırladınız mı bunları? Aradan neredeyse 3 yıl 3 ay gibi bir zaman geçti. 3 yaz 3 kış. Biz hala elimizde balta ve kazma ile bekliyoruz. Acaba “Türküdeki gibi bir fidan dikebilir miyiz” diye. Tabi birileri çıkıp, “Yahu Başkan Böcek korana sırasında ölümle pençeleşti. Sen vaatlerden bahsediyorsun” diye bilir. Haklı da. Peki adama sormazlar mı, “Senin ekibin ne iş yaptı” diye.

Bakın beyler bayanlar. Antalya zaman kaybediyor. Lay lay lom işlerle uğraşılırken asıl yapılması gerekenler bu şehre yapılmıyor. Yoksa projelerin adı çok önemli değil. Hakkını yemeyeyim Başkan Böcek’in. O kadar badire atlatmasına rağmen hayata geçirdiği projelerde var canım. Mesela, Deniz Süpürgesi, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi yerleşkesi alanına yapılan katlı otopark, Halk Süt, Halk Et ve Altın Portakal’ın özüne dönmesi gibi 8 civarında proje.

Vaatlerinde dışında yapılan projelerde var. Uncalı Mezarlığı Morg ve Cami Projesi, Bahtılı Köprüsü, Güneş Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi ve Mark Antalya AVM önüne büfe! Birde aklıma gelmişken hemen sorayım. Sahi “Halk Ekmek Fabrikası ve yılan hikayesine dönen Doğu Garajı Nekropol Alanı ne oldu, ne zaman açılacak?”

İşin şakası bir yana Böcek ne zaman ayağa kalkıp işine kaldığı yerden devam etmek istese başına bir musibet geliyor. Bu kez de ayağının tendonu koptuğu için tedavi görüyordu. Nazar mı değiyor yoksa bir ah mı aldı bilemem amma bir an önce şu projeleri hayata geçirmeli. Yoksa süre doluyor. Yapacağım deseniz bile yetişmezzzzz!

YAKIŞMIYOR BU GÖRÜNTÜ

Antalya’nın panoramik görüntüsünü izlemek isteyenlerin uğrak yerlerinin başında gelen Kepez Üstü var. Buranın son halini acaba bu şehri yönetenler gördü mü acaba? Gördüklerini sanmam. Çünkü havalarda ısınmaya başladığı için klimalı odalarındaki koltuklarından kalkıp şehri turlamayı hiç düşünmezler. Düşünseler bize konu çıkmaz.

Efendim, panoramik görüntünün adresinde taşlar yerinden oynamış, kırık dökük hale gelmiş. Üstlerine yazılar yazılmış amma burayı düzeltmek kimsenin aklına bile gelmemiş. Dünya kenti olmakla övündüğümüz Antalya’mıza karayolu ile gelenlerin soluklanıp şehri izledikleri yer sanırım bizim için (yetkililer) karne olsa gerek. Misafirler buna göre not veriyordur.

Lütfen koltuğunuzdan bir zahmet kalkıp şehri gezin ve bu ve buna benzer rezillikleri bir görün. Bir gün biri gelir sizi o koltuklarınızdan kaldırır ve o taşların altında ezilirsiniz.

ÖRGÜTLENİYORLAR!

Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle Antalya’da sayıları giderek artan Ukraynalılar hayıtımızın her noktasında olmaya başladı. Çarşıda pazarda karşılaştığımız komşularımız artık her alanda. Kimi zaman festival yapıyorlar kimi zamanda Ukrayna’da kalıp savaşanlar için yardım etkinliği düzenliyorlar. Hatta yerleşik Ruslarla birlikte ‘Savaşa Hayır’ sloganı atıyorlar.

Bunlar olağan ve doğal işler. Ancak Antalya’da Ukrayna Ailesi Derneği adı altında bir oluşumla bizim komşular iş alanında da faaliyete geçmek için toplantılar yapıyor. Hani bizim Almanya’da yerleşik yaşayan Türkler gibi. Geçtiğimiz günlerle bu oluşumun birkaç kez toplantı yapması dikkatimi çekti. Çünkü uzun süredir burada yaşayanları!

Bunlar yeni gelenlerle buluşturuluyor ve ihracat, ithalat, turizm ve gayrimenkul iş alanları hakkında neler yapılabileceğini konuşuyorlar. Türkiye’de umut vaat eden iş alanları araştırılıyor. Yani anlayacağınız savaştan kaçanlar önce mahallemize girdi, sonrada iş hayatımıza girecekler gibi görünüyor. Bu iyimi olur kötü mü bilemem ama konu çok hassas.

Sonra, “Eyvah” demeyelim diye tarihe bir not düşeyim istedim.