NELER KAZANDIK

Maça öyle bir başladık ki arzuladığımız kazanma hırsı, iyi futbol ve girilen pozisyonlar işler yolunda giderken takımın en büyük umudu ve gol silahı Haji Wright’ın kaçırdığı goller gecenin en beklenmeyen performansıydı ve kaçan net gollerin ardından yine özgüven problemini ortaya çıkarmaya başladı. Pozisyon bile vermediğimiz dakikalarda yine DURAN TOPTAN arka direkte bos kalan rakibin golü bulmasıyla resmen dağılmaya başladık.

Stres bütün takımdan hissediliyordu. Stoper hattının uyumsuzluğuna rağmen Alperen’in hayati kurtartışlarıyla oyunda tutunmaya çalışırken tribünlerin gittikçe gerildiği dakikalar artarken harika bir dakikada tam ilk yarı biterken harika bir frikik golüyle beraberliği yakaladık.

Harika bir gol atmış olmasına rağmen Fernando’nun oyunu hiç tatmin etmedi. Antalyaspor’a geldiği günden beri en fazla top kaybı yaptığı maç olabilir. Eliyle bırakıyormuş gibi takımı yönlendiren paslarına alışkın olduğumuz Fernando’nun kısa mesafe paslarında bile isabetsizliği oldukça düşündürücü…

Maalesef klasikleşmiş bir durum haline gelmeye başlayan Sinan Gümüş performansı ise düşündürmeyi geçti her geçen gün sinir bozucu bir hal almaya başladı. Buna ilaveten Ufuk’un oynadığı futbol ilk Antalyaspor’a geldiği zamanların çok uzağında ve her geçen zaman daha da uzaklaşarak düşüşü sürüyor.

İkinci yarı Ghacha’nun oyuna girişiyle maç bambaşka bir hal aldı. Sağ kanadı resmen otobana çeviren Ghacha takımı ve tribünleri de ateşledi. O kadar git gele zemin bile dayanmadı sağ taraf resmen tarlaya döndü!

İşler iyi giderken Gökdeniz tercihi ve sağ tarafı müthiş kullanan Ghacha’nın sol kanada alınıp işleyen düzenin bozulması da çok mantıklı değildi.

Sürekli oynatmamaya çalışan bir rakip, kendini yere bırakan sedye gelinceye kadar bekleyen sonra ayağa kalkıp topal topal çıkıp koşa koşa içeriye gelenlerle futbola yakışmayan abartılmış bir zaman geçirme çabasına karşı futbolun adaletiyle Son dakika gelen gol ile de hak ettiğimizi aldık.

Hayatta kaderden ötesi yok. Ömer sakatlanmasa Veysel oyuna girmeyecekti ve belki de son topta Ömer orada olmayacak ve golü atamayacaktık.

Peki, son dakika golüyle sadece 3 puan mı kazandık?

Son dakika önce iptal olan sonra verilen gol sonrası takımın ve tribünlerin kenetlenmesi özlediğimiz güçlü birlikteliğin geri gelmesini

Hocanın ve takımın üstündeki stresin biraz olsun kalkması,

Son dakikalarda kaybettiğimiz maçların aksine son dakika atılan gol ile kazanmak takımın son dakikaya kadar pes etmeme arzusunun geri gelmesini,

Haftalardır süren hatalar ve kayıplar sonucunda en büyük kaybımız olan ÖZGÜVENî geri kazandık.

Bu haftanın ardından zor bir fikstür girdabına girerken alınan galibiyet ilaç gibi geldi. Şimdi arka arkaya ligin form tutan takımlarıyla oynayacağız. Bu haftalardan çıkarılacak 3 puan hatta her 1 puan bile altın değerinde olacak.