NEDEN BESLİYORUZ?

Vahşetin, caniliğin, hunharlığın en adice yaşanabilecek bir şeklini gazete sayfalarında görmek, tv ekranlarında izlemek bana ızdırap veriyor, adeta ciğerimi yakıyor.

Önceki gün üç kadın daha canice katledildi.

İnsanlıktan nasibini almamış, mahlûkatında ötesinde bir yaratıklar alçakça yaptıkları katliamlar ile  üç fidanı daha soldurdu.

Hayatlarının baharında bu dünyadan kopardı…

Aklım hafızam almıyor…

Nasıl bir toplum olduk biz?

Hangi ara bu hale geldik?

Ve bir ses yükseldi veda hutbesinden “Kadınlar size Allahın bir emanetidir” Hadis-i Şerif’inden neredeyse her gün, hatta bazen günde bir kaç tane işlenen kadın cinayetine…

Kelimeleri bulmakta, cümleyi yazmakta zorlanıyorum.

Bir cana nasıl kıyılabilir?

Allah’ın verdiği canı bu derece adi, vahşi ve hayvani duygularla nasıl alabilir bir insan?

İnsan diye yazdığıma bakmayın, bırakın insan olmayı; bu yaratıklar hayvan bile olamaz.

Bazen belgesellerde görürüz hayvanların bile bir birine karşı olan merhametini…

Peki; nasıl açıklayabiliriz bu vahşetleri?

Elbette açıklayamayız, elbette izah edemeyiz.

Çünkü bunun ne izahı olabilir ne de mazereti…

Baktığımız zaman psikopatı, deli numarası yapanı, “kıskançlık krizine girdim” diyeni velhasıl bin bir çeşit mazeret öne süreni...

Aslında bu tür yaratıkları içeriye alıp beslemeyeceksin bile!

Çıkaracaksın bir kanun anında kısasa kısas!...

Şimdi bunu yazdım diye belki birileri bana tepki gösterecek olabilir, lakin şöyle dünyadaki ülkelere baktığımız zaman bizim gibi, haini, teröristi, katili, caniyi içeriye atıp kurbanlık dana besler gibi besleyen kaç ülke var acaba?

Olduğunu hiç sanmam.

Çünkü adamlar herkesin hak ettiğini yaşatıyor.

Biz niye yaşatamıyoruz hak ettiklerini?

Kanunsa kanunları düzeltelim,

Ancak her ne olursa olsun bu tür hainleri artık bir gün bile beslemeyelim!

Çünkü kadına şiddet insanlığa ihanettir.

2021 yılının sağlıklı, başarılı, huzurlu ve mutlu olması dileğiyle….