NE ‘YAZ’DI AMA
2021 yılının yaz ayını artık geride bıraktık.
Ülkenin batısı, kuzeyi ve doğusundan kış ‘merhaba’ dedi bile.
Antalya’da şu günlerde yazdan kalma günler yaşansa da tahminim ekim ayının ortalarında hava birden dönecektir.
İçimiz biraz buruk, biraz karamsar bir şekilde kışa mı giriyoruz bilmem…
Hareketli bir yaz ayını geride bıraktık aslında.
Özellikle Antalya açısında baya hararetli bir yaz oldu.
Bir yandan hep birlikte salgınla mücadele ederken bir yandan da ülke genelinde çıkan orman yangınları ve sellerle mücadele verdik.
Her şey bir anda oldu.
Tüm çabamız ciğerlerimizin yanmaması içindi.
Yaz ayının başlaması ile birlikte ve aşılanmanın yoğunluk kazanmasıyla ülke genelinde koronavirüs nedeniyle gelen kısıtlamalar kaldırıldı.
Ardından ülkeler arasında seyahat engelleri de birer birer kalktı.
Her şey eskiden olduğu gibi bir düzene oturdu.
Yeni normalimiz artık gerçekten normaldi.
Herkes işinde gücündeydi.
Bir yandan da güzel günlerin tadını çıkartıyorduk.
Tam her şey güzel giderken koronavirüsün yeni mutasyonlarından olan ‘delta’ tüm aşılanma çalışmalarına rağmen giderek yayılım hızını artırdı.
Fakat böyle bir ortamda devletimizin yeniden kısıtlamalara gitmesi pek de mümkün değildi.
Hal böyle olunca aşılanma ve yerli aşı çalışmalarına yoğunluk verildi.
Halkımız aşılanmaya yoğun rağbet gösterdi.
Koronavirüs ile canla başla mücadele verdiğimiz bu yaz ayında Antalya Manavgat başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanında orman yangını afeti yaşandı.
Kimisi sabotajla çıktı, kimisi doğanın kendi intikamıydı.
Ama gel gelelim büyük bir alevin ortasında kaldık bir süre…
Manavgat’ta çıkan orman yangınında ciğerlerimiz cayır cayır yandı.
Öyle ki cumhuriyet tarihinin en büyük yangınıydı bu yangın.
Bununla birlikte aynı dönem içerisinde Muğla, Denizli, Mersin, Adana, Aydın ve daha birçok ilde orman yangınları çıktı.
Hepsiyle bir anda mücadele edecek teknolojik imkanımız olmamasına rağmen kısa bir sürede her yangına müdahale edebilecek duruma geldik.
Biraz yandık ama sonunda derin bir oh çektik.
Tabi bu yangınlarla mücadele ederken bir de ülkemizin kuzeyinde sel felaketleri yaşandı.
Kastamonu ve Giresun başta olmak üzere birçok ilde de sel felaketleri yaşandı ve çok sayıda kayıp verdik.
Devletimiz tüm imkanları ile afetzedelerin yanında oldu, olmaya da devam ediyor.
Koronavirüs ile halen mücadele ediyoruz.
Vaka sayıları okulların açılmasıyla birlikte 30 bin sınırına dayandı.
Sağlık personelimiz vaka sayısını düşürmeye devam ederken, bir yandan da aşılama çalışmaları sürüyor.
Böyle bir dönem içerisinde umutlarımız halen var.
Geleceğe dair planlarımız halen tazeliğini koruyor.
Ümit ediyoruz ki tüm bu yaşananları sadece bir anı olarak hatırlayacağız bir gün.
Geleceğe hep birlikte bakıyoruz.
Ve geleceğimizi hep birlikte inşa ediyoruz.
Hoşça kalın…