NE YAPARSAN YAP ÖNCE KAYIP 15 GÜNÜ AÇIKLA!

İyi bir CHP’li olan bir okurum geçtiğimiz günlerde, “Bu CHP olmasaydı ne yazacaktın?” diye bir yorum yapmıştı yazımın altına. İnanın çok haklıydı, ismi bende saklı o okurumun. Hayatımda CHP’nin bu kadar malzeme verdiği hiçbir dönemi hatırlamıyorum. Hele hele KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN Genel Başkanlığı döneminde olduğu kadar…

Bunu Antalya bazına indirgediğimiz zamanda tıpkısının aynısı. DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK. Genel Merkez’deki tablo ne ise burada da aynısı, hatta ve hatta iki kat daha fazlası. Bunun son örneklerinden biri de Manavgat. CHP’li Belediye Başkanı Şükrü Sözen, 15 yıldır görevde ve bu nedenle sinirleri hayli yıpranmış. Küçücük bir eleştiriye bile TAHAMMÜLÜ yok.


Hal böyle olunca yaptığı güzel işleri yaptığı açıklama ve hareketlerle “Bir çuval inciri berbat etti” misali ortada bırakıyor. Öyle ki sinkaflı konuşmalarına bile bizzat şahit oldum. Ben işin o tarafında değilim artık. Çünkü KÖTÜ SÖZ SAHİBİNİ AİTTİR.

Benim asıl meselem şu; Cumhuriyet Bayramı ve Cumhuriyet’in 100. kuruluş yıldönümü etkinliklerine katılmaması meselesi. Hani 23 Ekim’de izin alıp ortadan KAYBOLUŞ hikayesi! Benim bildiğim Şükrü efendi ne yapar ne eder bu törenlere katılırdı. Tam seçim öncesi hasat dönemiydi onun için. Ama ne hikmetse ortadan kayboluverdi. Öyle böyle değil. 15 GÜN KADAR!

Benim için hiçbir önemi yok bu sürenin. Üç aşağı beş yukarı nedeni dedikodulara göre belli.  Ancak Manavgatlılar için bu süre çok önemli. Çıkıp açıklaması ve hesabını vermeliydi Şükrü efendi, Manavgatlı hemşehrilerine.

Ama dedim ya, “Sinirleri hayli yıpranmış” diye. Tahammülü yok. Hesap vermek ve açıklama yapmak yerine Bay Şükrü, 5 Kasım’da voleybol takımını ziyaret ederek ortaya çıkıveriyor. Arka cepheden ve uzaktan fotoğraflar vererek, “Ben buradayım” diyor.

Sonra? Bundan sonrası daha bir acayip. Gizemini koruyan 15 gün cevap beklerken 8 Kasım’da ‘15. Yıl Bitmeyen Hikaye’ mottosu ile düzenlediği toplantı düzenleyip, “EEEE HADİ BANA MÜSAADE” türünden açıklama yapıyor.

Diyor ki, “Benden buraya kadar. Müsaade ederseniz aday olmayacağım.” Tabi koca 15 yıl ve bunları söylemek en doğal hakkı ama o kayıp 15 günle alakalı tek kelime yok! Lakin “Müsaade ederseniz” cümlesi anlamlı! Niye olduğunu üç adımda anlatmaya çalışayım. Herkes bilir ya ‘ŞARK KURNAZLIĞI’NI. Vallahi bizim Yörükler onlara taş çıkartır bu kurnazlıkta!


Açıklamayı yaptığı an ki önceden her şey hazırlanmış planlanmış ben dahil bir çok kişiye göre. Toplantı biter bitmez evinin önüne pankartlar asılıyor, CHP İlçe Yönetimi tarafından partililer ‘İKNA’ için evinin önüne davet ediliyor.

Ben diyeyim 150, siz deyin 250 kişi gidiyor. Şu çabukluğa bakar mısınız! Vinil üzerine yazı yazmak, pankart yapmak, hazırlamak en az 2-3 saat sürer. SMS’ler işin cabası. Tabi beklenen olmuyor.

Kimine göre ilçe halkı ayaklandı kimine göre de DAĞ FARE DOĞURDU. Plan hiç moral bozulmadan uygulamaya konuluyor. Ağlamaklı olarak sözde halka veda eden Şükrü efendi tarafından.

Önce, 13 Kasım’da kendisini Manavgatlı muhtarlara ziyaret ettiriyor. 106 mahalle muhtarından yaklaşık 80’i bu İKNA ziyaretine katılıyor. CHP’nin çağrısı burada da TAM TEKMİL olmaya yetmiyor.

Bizim Bay Şükrü de YÖRÜK İNADI var ya. Yılmıyor ve plana devam ediyor. CHP’li gençlere parti tarafından SMS atılarak 13 Kasım akşamı yağmurlu bir havada pankartlarla evinin önünde toplatıyor. Katılım yok denecek kadar az.

Bay Şükrü yine geri adım atmıyor bu İKNA turu organizasyonunda. Manavgatlılardan “Geri dön, tekrar aday ol, kararını geri al” çağrısında umduğunu bulamamış çünkü.

Sözen, son olarak Manavgat Belediyesi’nin personelini devreye sokuyor. Sanki hiç haberi yokmuş gibi personeli makamının bulunduğu belediye binasının önünde topluyor (KATILIM ZORUNLU).  Neredeyse ağlayacak yine. Tıpkı 15. Yıl konuşmasındaki vedadaki gibi!


Öyle ki senaryo anlaşılmasın diye önceden bazı personeller ayarlanmış ve ön saflara getirirler “Olmaz devletlum” gibisinden bağırtıyor. İnanmayan sosyal medyadaki görüntüleri izler.

Bunlar ne için? CHP Genel Merkezi’ne “Bakın, ben aday olmayı istemiyorum ama, hem halk, hem partililer, hem muhtarlar hem de personel ısrarla benim tekrar aday olmam (gösterilmemi) istiyor” algısı oluşturup mesaj vermek.

Hani güreşte bir tabir vardır, “Arkadan dolanıp iki puan alma oyunu.” Şükrü efendinin yaptığı da bunun tıpkısının aynısı. Oysaki 3 dönem kuralına takıldığı ve Kılıçdaroğlu’nu desteklediği için tekrar aday gösterilmeyeceğini kendisi de, SAĞIR SULTAN da çok iyi biliyor.

Bende diyorum ki; “Bay Şükrü. Sen önce şu kayıp 15 günün hesabını Manavgatlılara ver de ne yapacaksan o zaman yap.” Yoksa bütün çabaların beyhude.