NATO MERMER NATO KAFA…
Bundan tam 24 yıl önce bir gece yarısı saatler 03.02’yi
gösteriyordu ve ülke olarak büyük bir felaket haberi ile karşı karşıya
kalmıştık.
***
“Sesimi duyan var mı“ cümlesi de o gece hafızalarımıza
kazınmış ve yıllar geçse de bir türlü hafızalarımızdan silinmek bilmiyordu.
***
Gölcük, Yalova, İstanbul, Düzce ve Kocaeli’nden aldığımız
acı haber sabahın ilk ışıkları ile beraber ne kadar büyük bir felaketle karşı
karşıya olduğumuzu gösteriyordu.
***
On binlerce insan yıkılan binaların enkazı altında kalırken,
bir şekilde hayatta kalmayı başarabilenler bir taraftan uzatılacak bir yardım
elini bekliyor, yaşlı gözlerle de enkaz altındaki yakınlarından güzel bir haber
alabilir miyiz umuduyla dua ediyorlardı.
***
O yılların imkanları ile devlet vatandaş iş birliği ile
yaraların sarılması için yoğun gayret gösterilse de hala eleştirebileceğimiz
yönlerinin olduğunu da biliyoruz.
Tıpkı 6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli deprem
felaketlerinde yaşadığımız gibi…
***
Benzer görüntüler, benzer acılar ülkemizde bir kez daha
yaşanırken bu kez özellikle devlet biraz daha hızlı yara sarabilmek için çaba
ortaya koyuyor.
***
Yani iki felaketin müdahalesini bir biri ile
karşılaştırdığımız devletin belirli konularda ders çıkardığını, hazırlıklarını
ona göre yaptığını net bir şekilde anlıyoruz.
***
Her ne kadar “devlet yok” gibi ahmakça bir cümle kullanan
bazı siyasi simsarlar olsa da vatandaş olarak şuurumuzun yerinde olduğunu,
amacının acı üzerinde tepinerek siyasi çıkar sağlamaya yönelik davranış peşinde
koşanları da çok iyi idrak edebiliyoruz.
***
Ancak gerek vatandaş olarak, gerekse bazı siyasi
beslemelerin 1999 yılında yaşanan felaketten bir gram bile ders almadığını da
görmek maalesef hepimizi üzüyor.
***
Göz göre göre ölüme davetiye çıkarırcasına 70-80 yıllık
binalarda oturmaya devam edenler, devletin yapacağı toplu konut alanında sırf
siyasi düşünce karşıtlığı ile hareket ederek kentsel dönüşüme karşı çıkanlar
nasıl bir veballe karşı karşıya olduklarını bilmiyorlar mı?
***
İstanbul’da yapılacak kentsel dönüşüme üç beş oy fazla
kapabilir miyim düşüncesiyle “Benim dokunulmazlığım yok ama dokunulmazlığı olan
vekilleri göndereyim sizi organize etsinler” şeklinde aptalca bir anlayışla
vatandaşı ölümle karşı karşıya bırakan düşünce ile…
***
İskenderun’da Bakanlar Kurulu kararı ile kentsel dönüşüm
alanı ilan edilen altı mahallede yalanlarla algı yaparak milleti ölüme götüren
tipsiz zihniyet arasında zerre fark görmek mümkün değil.
***
Aslında o çürük ve malzemesi çalınmış olarak yapıldığı iddia
edilen binaları yapanlar ile yukarıda yazdığım zihniyetin de aynı oranda suçlu
sayılarak yargılanması gerekmez mi?
***
İktidarlar ve ülkeyi yönetenler ders alacak ama “NATO mermer,
NATO kafa” zihniyetli çapulcular hem ders almayacak hem de yaptıkları algılarla
vatandaşı ölüme sevk edecekler.
***
Bu işin mutlaka bir bedeli olmalı arkadaş!
Allah ülkemizi ve milletimizi her türlü afetlerden
kazalardan ve belalardan muhafaza eylesin…