MUTLULUĞUN FORMÜLLERİ

Bir insana bir bardak su veya çay ikram edersin, o insan seni gördüğü zaman sana saygı duyar. Bir insana acı bir laf söylersin, bir ömür seni gördüğü zaman asık bir surat gösterir. Dünya zor değil aslında, insanlar zorlaştırıyor ya da güzelleştiriyor.

***

Anne babaya yapılan küçük bir ikram veya kötü davranışın bedeli ise farklı ve katlamalı oluyor. Yaptıklarının karşılığında dünya için sıkıntılı bir hayat ya da mutlu zamanlar alırsın. Ahirete irtihal eden ise cehennem azabı ya da cennette ebedi kalabilirsin.

***

Anne ve baba ile geçinirken adeta bir altın veya gümüş işlemesi yapan ustaların titizliği ile hareket etmek gerekir. Yüzde yüz haklı bile olsak dilimize, tavırlarımıza ve mimiklerimize dikkat etmemiz gerekir.

***

Çünkü Yüce Rabbimiz ‘Üf bile demeyin!’ buyurarak onların üzerindeki dokunulmazlık zırhını bize haber vermiştir. Hem anne babanın hem de kız çocuklarının dokunulmazlıkları vardır.

***

Aslında hak ve hukuk anlamında her insanın hatta her canlının hakkı hukuku vardır. Ama kızlarımız için durum daha hassas. Maalesef medyadan her gün olumsuz haberler gelmeye devam ediyor.

***

Farkındasınızdır, bu köşede ısrarla anne baba hakkından bahsediyorum. Bu konunun ne kadar önemli olduğunu anlatabilmek için. Mutluluğun formülü çok basit aslında; insanoğlu anne babasını mutlu ederse iki cihanda da mutlu olur.

***

Hayatta yaşadığımız her şey birbiriyle bağlantılıdır. Belli bir yaşa gelip sorumluluk alana kadar toz pembe bir hayat yaşıyor insan. Yeme içme, giyinip süslenip en güzel kokuları sürerek gezme zannediyor hayatı.

***

Zamanla anlıyor sebepsiz hiçbir şeyin olmadığını, her şeyin bir denge üzerine kurulu olduğunu. Hayatın bir satranç olduğunu, hamlelerle ilerlendiğini. Büyük balığın küçük balığı yuttuğunu öğreniyor. Mutluluğu ne kadar ekerse o kadar biçebildiğini öğreniyor.

***

Konu öncelikli olarak evlerimizde başlıyor. Bizleri bu yaşa getiren, hayatından fedakarlıklar yaparak bizleri büyüten anne babalarımızdan başlıyor. Uykudan, yemeden içmeden, dinlenmekten feragat eden anne babalardan başlıyor.

***

Öncelikli hedefimiz onları üzmeden mutlu etmek olmalı. Yıllarca onlar bizim bir gülümsememizi görebilmek için yaşadı, şimdi sıra bizde. İnsan anne baba olduktan sonra belki de biraz daha iyi anlıyor onları.

***

Sonrasında sıra diğer insanları mutlu etmeye gelecek. İstediği şeyleri satın aldığında değil diğer insanları mutlu edince mutlu olduğunu anlıyor insanoğlu. Somut olarak elde edilen bir şeyin hazzının geçici olduğunu öğreniyor.

***

ACI MUTLULUK

Araştırmalara göre, başkasının mutluluğu için çalışan insanların mutluluk hissi çok daha fazladır. Bir başkasına yardımcı olan, onun acısını dindirmeye koşan insanların uzun vadeli mutluluk hislerinin daha fazla olduğu ortaya çıkmıştır.