MUTLULUĞU PAYLAŞMAK
Ömrümüz mutluluğu aramakla geçiyor a dostlar! Etrafımızda; mutluluğun şifresini arayanlar, resmini çizenler şiirlere şarkılara döken insanlarla dolu.
Mutlu olmak için; kendimizi iyileştirmek için doktorlara gidenlerimiz, psikologlardan, aile koçlarından akıl alanlarımız, alışveriş merkezlerine kendilerini atanlarımız hatta çocuk yapanlarımız bile var!
Peki, bulunamayan mutluluğun formülü nedir? Nerede satılıyor, hangi pazar da? Bir yerde okumuştum; “İnsan kendi saadetinin mimarıdır” demişti. Kendimizi, ailemizi etrafımızdakileri mamur etmek için ne yapıyoruz?
Toplum olarak ne yazık ki; sosyal medya ve sanal iletişim sayesinde algılarımız çok değişti! Bir doymamazlık bir mutsuzluk ve beraberinde gelen şükürsüzlük başını almış gidiyor!
İnsanlar elindekilerle yetinmeyip olmayana, ulaşılmayana yelteniyor maalesef! Ve bekleyerek, beklentiler içinde tüketiyoruz ömrümüzü!
Mutlu olmanın, mutluluğu tatmanın en güzel yolu sahip olduklarının kıymetini bilmektir evvela! Ve sonra mutluluk paylaşmaktır diyelim, elinde olan ne varsa, ne fazlaysa!
Bir düşün, vardır mutlaka hayatımızda fazlalıklar! Mesela buzdolaplarımız dolu olabilir yiyecekler rutin gelebilir ama ihtiyacı olan aç birini doyurmak bir başkadır! Susuz olan birine su vermekle, suya kanar bütün hücrelerimiz!
Ya da elindekini bölüşmek, din dil, ırk ayrımı gözetmeden bütün insanlarla! Bize rutin gelen nimetler başkasının duasıdır belki bilemeyiz!
En güzelini yiyebilirsin giyebilirsin ama kimsesiz çocukların başını okşamak, küçük şeylerle sevindirmek bir başkadır! “Bir kimse sırf Allah rızası için bir yetimin başını okşarsa, elinin dokunduğu her saç teline karşılık ona sevap vardır” hadisiyle yola çıkarak!
Gardolabında kıyafet, ayakkabılar belli bir zamandan sonra mutluluk getirmeyebilir, hatta yenisini alıp, kendimi şımartayım diye de düşünebilirsin! Ama ayakkabısı eski yırtık olan birine, ayakkabı almanın tadı bir başkadır!
Evinde ofisinde olan eşyalar halılar, fazlalıklar bazen senide bunaltabilir, yerini daraltabilir! Müslüman bir kardeşinin sıkıntısını gidermen bir başkadır! Bir hastayı ya da yaşlıyı ziyaret etmek, gözlerindeki o kırık ışığı hissetmek konuşmak dertleşmek çok başkadır!
İşte vermeye paylaşmaya alışırsan, o hazzı öğrenirsen, senden mutlusu yok inan! Şımart kendini mutlu et bunlar ile. Zenginlik varlık ya da yoklukla ilgili değildir inan, gönül iledir gönül genişliğidir!
Allah ne diyor bak: Allah’ın sana verdiği ile mal ile ahiret yurdunu da iste! Ben sana nasıl (ihsanda bulundum) iyilik ettim ise; sende öyle iyilik et Kasas süresi /77 ayetiyle…
Sen verdikçe, Ğaniy olan (zengin) Allah da sana verir! Dolar boşlukların Allah’ın eliyle hiç bilmezsin bile!
Ha unutmadan hani Sultan Süleyman demişti ya; ben ölünce bir elimi tabutun dışına atın. İnsanlar da görsünler ki padişah olan Süleyman bile bu dünyadan eli boş gitmiştir! O yüzden Sultan Süleyman ‘a kalmayan dünya, bana sana kalmayacak bunu bilesin!
PAYLAŞMAK HAYATTIR
Mutluluk fedakarlıktı paylaşmaktı ve en önemlisi, paylaşılan her sevinç iki kat olur, paylaşılan her acı da yarıya iner! Haydi var mısın dünya yüklerinden kurtulmaya, hafiflemeye? Paylaşarak mutlu olmaya mutlu etmeye! Yeri, zamanı ve yaşı yok! Paylaşmak hayattır! Sağlıcakla kalın! Muhsine bir kul…