MÜSLÜMAN’A GAFLET YAKIŞMAZ

Düşmanını hafife alma, zira 40 tane kibriti cebinde taşırsın fakat o kibrit çöpünün bir tanesinde dünyayı yakabilecek kudret vardır. Bir arkadaş edinirsin, 40 yıl maddi manevi yardımcı olmaya çalışırsın. Fakat o devamlı yardımcı olduğun kişi gün gelir senin tüm hayatını karartabilir.

Köpek sahibine sadıktır. Köpek ekmek yediği kapıya havlamaz. Köpeği satsan, aradan yıllar geçse bile sahibini unutmaz. Ahde vefa, minnet duygusu köpeklerde çok fazlasıyla gelişmiştir. Maalesef ki bu duygular mahluklarda olduğu halde bazı insanlarda olmuyor.

Devamlı konuşan insan kendini bir şeyler biliyorum zanneder. Onun için kitap okumaz, nasihat dinlemez. Çünkü dolu kaba su girmez. Bu tür insanlar alıcılarını kapatmış sadece vericileri çalışmaktadır. Bu nedenle onların yeni bilgiye, kendilerini güncellemeye ihtiyacı yoktur.

Olumsuzluklara tepkisi olmayanın toplumda etkisi de olmaz. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığı doğru değildir. Toplumda yanlış giden işlere müdahale etmez isek, tepki vermez isek, en azından rengimizi belli etmez isek gün gelecek o yanlış bizi de bulacaktır.

İmkanı, vakti olan şuurlu Müslümanlar sevgiliyi bekler gibi abdestini alıp heyecanla Ezan-ı Muhammedinin okunmasını bekler. Çünkü onların imanı gırtlaktan kalbe inmiştir. İmanının gereğini yerine getirmek için hemen namazlarını huşu içinde kılarlar. Zira Müslümana gaflet yakışmaz.

Hatibin Yüce İslam’ı anlattığı sohbetlere doyum olmaz. İnsan hikmetli sohbetleri dinlemekten bıkmaz, yorulmaz, usanmaz. Çünkü bazı sohbetler mücevher gibi değerlidir. Ay gibi etrafını aydınlatandır. Zaten şuurlu iki üç Müslüman bir araya gelince sohbetsiz duramaz.

Sohbetler kalbi yumuşatır. Çünkü sohbet bizlerin lambasıdır, karanlıkta kaldığımızda bizleri aydınlatır. Dünyevi işleri bahane edip sohbetleri atlamamalı, tam tersi ona özellikle zaman ayırmalıyız. Günlük yaşantımızın telaşına kapılıp, kalplerimizin taşlaştığı noktada sohbet bizi silkeler, kalplerimizi yumuşatır.

Devamlı suyun gözünü karıştırırsan su durulmaz. Devamlı şımartılan çocuk da uslanmaz. Yangından kaçmakla yangın söndürülmez. Kurtlar istedi diye atlar ölmez. Hayvan bile kabalıktan hoşlanmaz. Gözler ve aynalar yalan söylemez. Su kabağı suda batmaz. Aşk bazılarını uyutmaz. Aşk sınır ve mantık tanımaz.

SON SÖZ

İbadeti gençlik çağında yerine getir, ihtiyarlık gelince insanın kuvveti kalmaz (5716). Bu görünmez ölüm pusudadır. Karşıma çıkmak isterse, hiçbir zaman izimi kayıp etmez (5414). Yusuf Has Hacib