MÜMİNİN SİLAHI DUA

Mü’minin silahı ve dinin temel direklerinden biri olan dua, Allah’a yalvarmak ve muradını istemektir. 

“Derken Âdem, Rabbinden birtakım kelimeler aldı. Bunun üzerine Allah da tövbesini kabul etti. Şüphesiz O, tövbeleri kabul edendir, esirgeyendir.”  Ayette geçen ‘bir takım kelimeler, Âdem Aleyhisselam’ın yaratıldıktan sonra yüce Allah tarafından kendisine öğretilen isimler ve dualardır.

***

Öğrendiği bütün duaları sıralayarak samimi ve ısrarlı bir şekilde, uzun bir süre yalvaran Hz. Âdem ve Havva affedildiler. Aynı zamanda tövbe kapısının kapanmadığını, güneş batıdan doğuncaya, yani kıyamet kopuncaya kadar açık olacağı müjdesi de kendilerine bildirildi. Herkes günah işleyebilir, “ancak tövbe edenler, kendilerini ıslah edenler ve indirileni açıklayanlara gelince; artık onların tövbelerini kabul ederim. Ben tövbeleri kabul edenim, esirgeyenim.”

***

Yüce Allah, daha sonra insanlara, kasıt olmadan, cehalet sonucu işlenen, ancak hatalarının farkına varıp tövbe eden ve kendini ıslah etmeye karar veren kullarını afedeceğini, adeta taltif ederek, Kuran’ın birçok yerinde belirtmektedir. “Bizim ayetlerimize iman edenler sana geldiklerinde, onlara de ki: ‘Selam olsun size. Rabbiniz rahmeti kendi üzerine yazdı ki, içinizden kim bir cehalet sonucu bir kötülük işler sonra tövbe eder ve (kendini) ıslah ederse kuşku yok, O, bağışlayandır, esirgeyendir.”

***

Yukarıda da belirtildiği gibi Âdem Aleyhisselam’ın aldanışında, Şeytan’a ilk aldanan insan olması yanında, aldanışın hemen akabinde kesin ve derin bir pişmanlık söz konusudur. Münafıkların yaptığı gibi, kasıt ve bile bile bir ihmal söz konusu değildir. Bu yüzden onlar hak ettiği cezayı çekeceklerdir. Ahiret hayatında insanların yapıp ettikleri bir bir karşılarına şahitleriyle beraber çıktığında:

***

 “(Münafıklar azabı görünce) onlara (müminlere) seslenirler: ‘Biz sizlerle birlikte değil miydik? (Müminler) derler ki:’Evet, ancak siz kendinizi fitneye düşürdünüz, (Müslümanları acıların ve yıkımların sarmasını) gözetip beklediniz, (Allah’a ve İslam’a karşı) kuşkulara kapıldınız. Sizleri kuruntular yanıltıp-aldattı. Sonunda Allah’ın emri (olan ölüm) geliverdi ve o aldatıcı da sizi Allah ile (Allah’ın adını kullanarak, hatta masumca sizden görünerek) aldatmış oldu.

***

Daha sonra Yüce Allah’ın vahiyle ve peygamberleri vasıtasıyla şeytan hakkında insanları çok defa uyarmasına rağmen, insanların çoğu ona aldanmaya devam ettiler. Böylece “İblis, onlar hakkındaki tahminini doğru çıkardı. İnanan bir zümrenin dışında hepsi ona uydular. Hâlbuki şeytanın onlar üzerinde hiçbir nüfuzu yoktu. Ancak ahirete inananı, şüphe içinde kalandan ayırt edip bilelim diye (ona bu fırsatı verdik). Rabbin gerçekten her şeyi koruyandır.”