MUHSİN YAZICIOĞLU DURUŞMASI ERTELENDİ

Büyük Birlik Partisi merhum lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümüne ilişkin soruşturmalara FETÖ müdahalesiyle ilgili davanın ilk duruşması Kahramanmaraş’ta görüldü.

BBP'nin kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişinin ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmalara FETÖ'nün talimatıyla müdahale ettikleri iddiasıyla dava açılan 19 sanığın yargılanması Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tamamı tutuksuz sanıklardan bazıları katıldı, farklı suçlardan tutuklu bulunan sanıklar ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.

Göksun Asliye Ceza Mahkemesi'nde helikopterdeki GPS cihazlarının sökülmesiyle ilgili görülen davanın birleştirilmesiyle sanık sayısı 20'ye çıkan ve bu sanıklardan Muharrem Tunç'un ölmesiyle 19'a düşen davanın ilk duruşması yapıldı.

Duruşmaya Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu, oğlu Furkan Yazıcıoğlu, kızı Firuze Yazıcıoğlu, ağabeyi Yusuf Yazıcıoğlu, ablası Maviş Ocak ile kardeşi Naziye Sosyal, avukatlar ve sanıklar katıldı.

Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 13 bölüm ve 96 sayfadan oluşan iddianamede “şüphelilerin BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin ölümüyle ilgili yürütülen soruşturma sırasında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in ve örgüt yöneticilerinin talimatları doğrultusunda örgüt üyelerinin ve örgüte üye olmamakla birlikte örgütle aynı amaç doğrultusunda soruşturmaya müdahale ederek örgütün amaçları doğrultusunda yönlendirmede bulunarak yardım eden kişilere dair faaliyetlerin tespiti ve şüphelilerin cezalandırılması talebinden ibaret olduğu belirtiliyor.
Mahkeme heyeti, savunmalarını yapmaları için sanıklara söz verdi.

Sanıklar kendileri hakkındaki tüm suçlamaları reddederek beratlarını istediler.

Sanık Abdulvahap G'ye "Erzincan" kod adıyla gizli tanık olarak ifade verdiği ve bu nedenle "yalan tanıklık", "suç uydurma" ve "silahlı terör örgütüne (FETÖ) üye olma" suçundan dava açıldığı hatırlatıldı.

Abdulvahap G, “2008 yılında üniversiteyi kazandığını ve örgüt evinde kaldığını, ancak bir süre sonra örgütün olumsuzluklarını gördüğünü ve adaletsizlikleri açığa çıkarmayı düşünmeye başladığı ifade eden sanık, İstihbarat birimlerine bilgi aktardığını, hatta dönemin başsavcısı İlhan Cihaner ile de görüştüğünü öne süren Abdulvahap G, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.

Mehmet Yaşar D. ise hakkındaki FETÖ soruşturmasında takipsizlik kararı verildiğini ifade ederek, Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşinin kardeşini tanıdığını, helikopterin düşmesinden sonra ailenin nasıl üzüldüğünü bildiğini ve bu nedenle dönemin Başbakanı ve Genelkurmay Başkanı hakkındaki suçlayıcı tarzda dilekçe verdiğini öne sürdü.

Mahkeme başkanının, FETÖ'nün 3 tepe yöneticisiyle telefon görüşmesinin tespitine ilişkin sorusu üzerine sanık Mehmet Yaşar D, "Ben (FETÖ'nün) gazetede çalışırken onları görüyorum ama görüşmem mümkün değildi, çünkü onlar üst düzey yöneticilerdi." dedi.

Sanık Erkin Ç. de hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.

Ünal K. ise mübaşir olduğunu, Adana'dan Ceyhan'a giderken aracında uyuşturucu bulunduğunu ancak kendisinin uyuşturucuyla bir ilgisinin olmadığını öne sürerek, kendisine soruşturmanın genişletilmesi talebinin sorulması üzerine kabul ettiğini söyledi.

Soruşturmanın genişletilmesi kapsamında Adana'da savcılığa ifade verdiğini, eli kelepçeliyken imza attığını aktaran sanık Ünal K, Yazıcıoğlu soruşturmasında gizli tanık yapıldığından haberinin olmadığını ve suçlamaya konu ifadeyi kendisinin vermediğini öne sürdü.

"BİLGİ NOTUYLA OTOPSİ RAPORLARI AYNI ÇIKIYOR"

FETÖ hükümlüsü dönemin Kayseri Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü tutuksuz sanık Ali Orhan Dinç ise hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, olay günü gelen bilgi notunu emniyet müdürüne verdiğini ve bunun kendisinin görevi olduğunu söyledi.

Sanık Dinç, "Dursun Özmen ile daha önce bir tanışıklığın var mı" şeklinde soru üzerine "İstihbarat Daire Başkanın özel kalemiydi, o nedenle bir irtibatımız oldu. Kahramanmaraş'a geçtikten sonra bir daha görüşmedik" iddiasında bulundu.

"Bilgi notu geldiğinde görüştünüz mü" sorusuna da sanık, görüşmedikleri şeklinde cevap verdi.
Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Kemal Yavuz'un sorusu üzerine sanık, Dursun Özmen'in dairede özel kalem olduğunda başkanın Ramazan Akyürek olduğunu söyledi.

Avukat Yavuz, "Bilgi notuyla otopsi raporları aynı çıkıyor. Biraz daha ileri giderek düşünürsek bilgi notunu hazırlayanların dağdan da haberi var. Çünkü ayağın kırık olması gibi bilgi notu ile otopsi raporunun birebir örtüştüğünü görüyoruz." dedi.

Sanık Dinç, bilgisinin olmadığını öne sürdü.

Helikopterin düşmesi sonrası "Yazıcıoğlu'nun bacağı kırık, ambulansla hastaneye götürülüyor" şeklindeki bilgi notunu hazırladığı iddiasıyla "görevi kötüye kullanma" suçundan 2 yıl hapis cezasına çarptırılan FETÖ hükümlüsü eski emniyet amiri sanık Dursun Özmen ise Isparta 2. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ üyeliğine yönelik mahkumiyet kararının Yargıtay tarafından onandığını belirterek, bu davanın kendisi açısından mükerrer olduğunu ve reddedilmesi gerektiğini iddia etti.

Dava, tanıkların dinlenmesi ve eksik hususların giderilmesi amacıyla 28 Haziran’a ertelendi.

İHA