MİRAS MI, BORÇ MU?

Muhalefet kazandığı belediyelerde verdiği sözleri yerine getirmedi. Bunun en bariz örneklerinden birisini  de Muhittin Böcek biz Antalyalılara yaşatıyor.

***

Sayın Böcek’in 77 vadinden 7’sini bile yerine getirmedi. Getirmemesini geçtik; Türkiye’de en pahalı musluk suyunu biz kullanır olduk. Toplu taşıma dersen o da öyle.

***

İBB’nin de; İSPARK’tan sonra; İETT ve İSKİ’yi de batırmak üzere olduğunu da biliyoruz. Kendileri halkımıza hizmet etmedikleri gibi, hükümetin hizmetlerini karalamaya çalışıyorlar.

***

Neymiş efendim; yap-işlet- devret modeli ile yapılan köprüler, otoyollar, havaalanları ,şehir hastaneleri nedeniyle; çocuklarımızı, torunlarımızı borçlandırıyormuşuz.

***

İyi de arkadaşlar; yapılan bu hizmetler belli bir yıldan sonra hepsi de devlete yani halkımıza, yani; çocuklarımıza, torunlarımıza kalmayacak mı? E bu durumda biz gelecek nesillerimize borç mu bırakmış oluyoruz, yoksa miras mı?

***

Olayı Bay Kemal ve Bayan Meral’in anlayacağı şekilde izah edeyim. Şimdi benim bir arsam var ve ben bu arsaya ev yapmak istiyorum. Bilenlerden sordum piyasa araştırması yaptım ve maliyetinin beş yüz bin lira olduğunu öğrendim diyelim.

***

Ama benim beş yüz bin liram olmadığı için bir müteahhit ile anlaştığımı, anlaşmada da, müteahhit bana; ‘’Tamam senin evini yaparım. Ancak ev bitince on yıl kirasını ben alırım. Yapacağım evin aylık kira bedeli ortalama beş bin lira civarında olur.

***

Lakin; bir aksilik yaşayıp evi daha düşük fiyata kiraya vermek zorunda kalırsam, kiracıdan aldığım paranın üstünü beş bin liraya sen tamamlarsın ‘’ dediğini farz edelim.

***

Ev bittikten sonra hakikaten de müteahhit evi aylık beş bin liraya değil de; dört bin liraya kiraya verebildiğini, benimde her ay müteahhide bin lira verdiğimi düşünün.

***

On yıl sonra; müteahhidin cebine altı yüz bin lira girer. Yani, beş yüz bine mal ettiği evden yüz bin lira kar elde ederek evin anahtarını bana teslim etmiş olur. Bende; yüz yirmi ayda, aylık bin lira ödeyerek, beş yüz bin liralık evi; yüz yirmi bin liraya mal etmiş olurum. Ondan sonraki her ay gelen dört bin lira kira parasını alır cebime koyarım.

***

Yukarıdaki hesabı en kötü ihtimali değerlendirerek yazdım. İyi olan ise; evi altı bin liraya kiraya vermiş olursak; benim de cebimden para çıkmadığı gibi, üstüne para alarak ev sahibi olmuş olurum.

***

Şimdi ben bu yatırımı yapmakla çocuklarıma, torunlarıma borç mu bıraktım yoksa miras mı? Muhalefet bu kadar basit bir hesabı yapmasını bilmiyor mu? Eğer gerçekten bilmiyorlarsa; bunlar nasıl ülke yönetebilir ki…

***

GEÇMEDİĞİMİZ KÖPRÜ SÖYLEMİNİN TEHLİKESİ

Bu satırları okuyan kaç kişi; Edirne devlet hastanesinde tedavi gördü? Ya da kaçınız; Hakkari üniversitesinde okudu? Edirne devlet hastanesi de, Hakkari Üniversitesi de devlet bütçesi ile yani bizim vergilerimizle yapılmadı mı?

***

Peki, O hastane ve üniversite yapılınca; tedavi olmadığımız hastaneye, okumadığımız üniversiteye para ödüyoruz dedik mi?  E o zaman bizim muhalefet neyin kafasını yaşıyor?

SON SÖZ

Yoksa; Türkiye eyaletlere bölünsün, her eyaletin bütçesi de o eyaletlerde yaşayan kişilerin vergilerinden oluşsun, eyalete yapılan yatırımlarda, O bütçeden karşılansın diyerek; Güneydoğu Anadolu bölgemizde Özerk bir Kürdistan mı kurmak istiyorlar?

Sağlık ve huzurla kalmanız duasıyla…