Minikler için uyum zamanı
Lider Haber TV’de yayınlanan Gün Ortası programına konuk olan eğitimci Tuncay Yüksel, yeni eğitim öğretim yılı için yarın başlayacak olan ‘uyum haftası’ sürecini detaylı bir şekilde değerlendirdi. Uyum haftasından öğretmen ve anne babalarının iş birliğinin önemine dikkat çeken Yüksel, “Yani hep deriz ilk intiba çok önemli. Bu süreç, öğretmenlerimiz, ebeveynlerimiz ve öğrencilerimiz arasında sıkı bir iş birliği gerektiriyor” dedi.
Bu yıl 20 milyondan fazla öğrencinin haziran ayında karnelerini alarak girdiği yaz tatilinin sonuna gelindi. Okulların 1’nci sınıf ve anaokulları için açılış tarihi, eylül ayına girilmesi dolayısıyla velilerin gündeminde yer alırken öğretmenlerin mesleki çalışmaları ise yeni eğitim öğretim yılında 2 Eylül Pazartesi(yarın) başlıyor. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 2024-2025 takvimine göre okula uyum haftası kapsamında yarın ilkokul 1’inci sınıflar ve anaokulları ders başı yapıyor.
2024-2025 eğitim öğretim yılında okul öncesi eğitim ile ilkokul 1’inci sınıfa başlayacak öğrenciler için 2-6 Eylül'de uyum eğitimleri gerçekleştirilecek. Öte yandan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli öğretim programları okul öncesi, ilkokul 1, ortaokul 5, ortaöğretim hazırlık ve 9’uncu sınıflarında uygulanacak. Birinci dönem ara tatili, 11-15 Kasım 2024'te yapılacak. Yarıyıl tatili ise 20 Ocak 2025 Pazartesi başlayacak ve 31 Ocak 2025 Cuma sona erecek. İkinci dönem, 3 Şubat 2025 Pazartesi başlayacak ve 20 Haziran 2025 Cuma tamamlanacak.
“SIKI BİR İŞ BİRLİĞİ GEREKTİRİYOR”
Lider Haber TV’de yayınlanan Gün Ortası programına konuk olan eğitimci Tuncay Yüksel, ana sınıfı ve ilkokul düzeyindeki öğrenciler için 2 Eylül’de başlayıp 6 Eylül’de sona erecek olan uyum haftası hakkında konuştu. Yüksel, uyum haftasından öğretmen ve anne babalarının iş birliğinin öneminde dikkat çekti. Uyum sürecinin hem öğrenciler hem de ebeveynler için çeşitli duygusal zorluklar barındırdığını ifade eden Yüksel, “Biz hepimizin de bildiği gibi mutlu bir başlangıç okul hakkındaki yorumları, öğretmen hakkındaki düşünceleri de mutlu hale getirecektir ve süreç daha kolay ve işlenir hale alacaktır. Yani hep deriz ilk intiba çok önemli. Bu süreç, öğretmenlerimiz, ebeveynlerimiz ve öğrencilerimiz arasında sıkı bir iş birliği gerektiriyor. Yeni bir başlangıç olması nedeniyle öğrenciler ve ebeveynler çeşitli tedirginlikler yaşıyor. Öğrencilerimiz, yeni arkadaşlar, ortamlar ve kurallarla tanışacakları için uyum sağlamaları önem taşıyor” dedi.
UYUM SÜRECİ 1 İLA 2 SAAT
Uyum haftası boyunca öğrencilerin günde 1 ila 2 saat okulda bulunmasının önerildiğini, bunun hem öğrencilerin hem de uyum sürecinin daha verimli geçmesini sağladığını belirten Yüksel, "Uzun süreli okulda kalma, öğrencilerin alışma sürecini uzatabiliyor. Günlük 2 saatlik uyum programı, öğrencilerin okula daha hızlı adapte olmasına yardımcı oluyor. Bu programda hedef kitlemiz geleceğin beyefendileri, hanımefendileri, biricik öğrencilerimizin öncesini tanıyabilirsek, detaya inebilirsek, bu detay bilgisini de ebeveynlerden istirham edebilirsek bu çok güzel bir karşılamaya sebep olacaktır”
VELİ ÖĞRETMEN İŞ BİRLİĞİ
Anneler babalara tavsiyelerde bulunan Yüksel, “Veliler çocuklarının çok heyecanlandığı nesneleri, hobilerini, öğretmenin bilgisi dahiline sunarlarsa ilk karşılamada bunlar öğrencinin okula daha çabuk ısınabilmesi için önemli bir adım olur. Anne babadan ayrılma korkuları ve duyguları var. Aslında bu bir ayrılma olmadığının ebeveynler öğretmenlerle birlikte görüşürken ya da öğrencilerini teslim ederken mutlaka bunu da önemsiyoruz. Şu saatte seni alacağım diyerek o saatleri belirtmeli. Otomatik olarak öğrenci dünyasında o küçük dünyada diyor ki efendim iki saat sonra annemle tekrar kavuşacağım. Üç saat sonra tekrar kavuşacağım düşüncesiyle alışma dönemini de olumlu yönde etkilediğine çoklukla şahit olduk” şeklinde konuştu.
Özellikle 7 yaşındaki çocukların, anne babalarından ayrılma korkusu yaşadığını belirten Yüksel, ebeveynlerin çocuklarını okula bıraktıklarında ayrılma sürelerini belirtmelerinin önemine değindi. Bu yöntemin, çocukların kendilerini daha güvende hissetmelerini sağladığını ifade etti. Ebeveyn ve öğretmen iş birliğinin, uyum sağlamada büyük bir rol oynadığını vurgulayan Yüksel, "Okul ve aile arasındaki güçlü iletişim, öğrencinin bireysel başarısını ve mutluluğunu artırır. Bu iş birliği eksik olduğunda ise çocukların gelişimi olumsuz etkilenebilir" dedi.
“EĞİTİM HAYATI KRİTİK ÖNEME SAHİP”
Yeni eğitim yılı için umutlu konuşan Yüksel, öğretmenlerin ve ebeveynlerin çocukların mutluluğunu ön planda tutarak, onları desteklemeleri gerektiğini söyledi. "Öğrencilerin okulda mutlu olmaları, öğretmenlerin ve ebeveynlerin ortak çabasıyla mümkün olacaktır. Her iki tarafın da bu süreci dikkatle yürütmesi, çocuklarımızın başarılı bir eğitim hayatı geçirmesi için kritik öneme sahiptir" diye ekledi.