Mimarlar Odası’na Akdoğan’dan tepki
Mimarlar Odası Antalya Şubesi’nin yaptığı 1999 öncesi yapılan tüm yapıların ivedilikle boşaltılarak yıkılması gerektiğine işaret ettiği açıklamaya Antalya İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Mehmet Soner Akdoğan’dan tepki geldi.
Geçtiğimiz günlerde Mimarlar Odası Antalya Şubesi tarafından yapılan yazılı açıklama ile Antalya’da 1999 öncesi yapılan tüm yapıların ivedilikle boşaltılarak yıkılması gerektiğine işaret edildi. Yapılan açıklamada ayrıca rant odaklı, bilim ve akıldışı karar ve uygulamalara bir an önce son verilmesi gerektiği vurgulandı. Lider Haber TV’de ekranlara gelen Deprem Özel programına konuk olan Antalya İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, konuyla ilgili tepki dolu bir açıklama yaptı.
“TEKNİK İNSANLAR TEKNİK VERİLERLE KONUŞMALI”
Teknik insanların teknik verilerle konuşması gerektiğini altını çizen Akdoğan, “Bizim 1999’dan önce yapılmış yapılarla ilgili bir yapı stokumuz yok. Bunu çalışma yapmadan söyleyemezler. Bu bir tahmindir. 50 bin bina kesin bir söylemdir. Buna da şundan 99 diyoruz; İki husus var. Birincisi teknoloji. Hazır beton ve nervürlü demir kullanımı. İkincisi de yönetmelik. 98’e kadar Antalya 4’üncü derece deprem bölgesi olarak görülüyordu ve deprem hesaplarımız 4’üncü dereceye göre yapılıyordu. Bugün Antalya’nın her bölgesi için farklı zemin değerleri kullanılıyor. Teknoloji ve bilim ilerledikçe bizim de yönetmeliklerimiz güncelleniyor. 99 dememizin sebebi bu yönetmelikler ondan önceki dönemlerde 4’üncü derece deprem bölgesi olmasıydı. Hatta 92 yılına kadar Antalya’da düşey yükler altında hesaplamalar yapıldı. 92’den önceki yapılarda sadece düşey yükler altında tasarımlar yapıldığı için yine hazır beton ve nervürlü demirler yok. İçerik zayıf. Bunları göz önünde bulundurduğumuzda riskli olma ihtimali yüksek. Bunların içinde tamamı çökecektir, tamamı yıkılacaktır diye bir algı oluşmamalı. Bunların içinde gerçek mühendislik hizmeti de almış ve gerçek 75 yönetmeliği dahil olmak üzere orada belirlenen çerçevelerde binalar yapılmışsa, bunlara riskli diyemeyiz. Bunlar da ayakta kalacaktır” dedi.
“BÜYÜKŞEHİR İLE İMO PROTOKOL YAPMALI”
Akdoğan, “Bunun için yapı envanteri çalışması yapılmalı. Bunu da Büyükşehir Belediyesi yapıyor. Hatta İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi bununla ilgili çalışmalara başladı. Bunun koordinasyonunu İnşaat Mühendisleri Odası yapıyor. Çünkü bizim 6 bin tane üyemiz var. Deprem jeoloji mühendislerinin olayı, deprem de binaların yıkılmaması tamamen bizim konumuzdur. Ve bu işteki en yetkin meslek kurumu biziz. Bunu da en iyi şekilde yapacak olan da, en çok sayısı olan kurum Antalya’da İnşaat Mühendisleri Odası’dır. Bir an önce İnşaat Mühendisleri Odası’yla Büyükşehir arasında bir protokol yapılmalı. Yapı envanteri çalışması çıkarılmalıdır” ifadelerini kullandı.
“BU GİBİ SÖYLEMLER HALKTA KARŞILIK BULMAZ”
Yapı envanteri çalışması hakkında konuşan Akdoğan, “Yapı önceliklendirmesi diyoruz biz buna. Hızlı bir şekilde tarama yapılacak. Burada riskli olan deprem anında göçme durumda olacak yapıların, tespit edilmesi gerekiyor. Bunu yapmadan ‘şu kadar yapı risklidir, bu kadar yapı yıkılır, şu tarihten öncesi hemen boşaltılmalıdır’ gibi söylemler halkta karşılık bulmaz. Aklı başında yapılmış açıklama bu doğrultuda olmalıdır” diye konuştu.
“BİZLERİ BİR RAHAT BIRAKMIYORLAR Kİ İŞİMİZİ YAPALIM”
Lider Haber TV’deki açıklamasından sonra bir açıklama daha yapan Akdoğan, “Basın açıklamamızda da söylediğim gibi 'bizleri bir rahat bırakmıyorlar ki işimizi yapalım.’ Kahramanmaraş merkezli yaşamış olduğumuz iki yıkıcı depremden sonra tüm ülkemizde olduğu gibi Antalya’mızda da vatandaşlarımız yapılarının deprem performans durumlarını merak ettiler. İlk günden bugüne gerek kendi sosyal medya hesaplarımda gerek şubemizin sosyal medya hesaplarında gerek basınla, konuyla ilgili bilgilendirmeler yaptık. Yöntemleri anlattık. Bugün yine konunun uzmanı olmayan meslek gruplarınca ‘99 öncesi yapılmış tüm yapıların riskli olduğu' yönündeki açıklamaların yarattığı spekülasyonlara maruz kaldık…” dedi.
“RİSKLİ DEMEK RASYONELLİKLE BAĞDAŞMAMAKTADIR”
Akdoğan cümlelerini şöyle noktaladı:
“Hiç şüphesiz 1999 yılı öncesinde yapılan yapılar olumsuzluklar içermektedir ancak şu tarihten önce yapılmış yapıların tamamı risklidir demek, birçok parametreyi barındıran yapıya ilişkin bilimsel verileri yok saymak demektir. Nitekim deprem bölgesinde yapmış olduğumuz gözlemlerde 1975 yönetmeliğiyle yapılmış olan yapılardan da tıpkı yeni diyebileceğimiz binalarda olduğu gibi toptan göçmenin yaşanmadığı, farklı hasar seviyelerinde olan binalar görülmüştür. Zira 1975 yılı yönetmeliği ile tasarlanarak inşa edilmiş, projelendirilmesinden imalatına denetiminden periyodik bakımına kadar yetkin teknik insanlarca bugünlere ulaşan birçok yapı envanterimizde mevcuttur. Bu yapılara hiçbir bilimsel veri olmaksızın riskli demek mühendisliğin temel kavramlarından rasyonellikle bağdaşmamaktadır.”