Milli görüşçülerden Saadet Partisi'ne uyarı
Kocaeli'de Refah Partisi bünyesinde siyaset yapan milli görüşçüler, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) yalan, iftira, kumpas, darbecilik, vesayet sistemi ve toplumun inançlarıyla oynama ilkeleri üzerine hareket ettiğini vurgulayarak, Millet İttifakı içerisinde yer alan Saadet Partisi'ni uyardı.
Kocaeli'nin Gebze ilçesinde Refah Partili eski
Çayırova Belediye Başkanı Yaşar Alkan, Refah Partisi eski meclis üyeleri Mahmut
Yandık, İbrahim Çiçek ve Gebze Belediyesi eski Gelirler Müdürü Ali Yazıcı, bir
otelde düzenlenen toplantıda basın mensuplarıyla bir araya geldi.
"Şu an yaptıkları protokolün hukuken hiçbir geçerliliği
yoktur"
28 Şubat tarihinde yaşanan oyunların tekrar aynı
şekilde sahneye koyulduğunu gördüklerini söyleyen eski Çayırova Belediye
Başkanı Yaşar Alkan, "Son zamanlarda CHP'nin görsel ve yazılı basın
organlarında çıkan haberlere baktığınız zaman tıpkı 28 Şubat tarihinde olduğu
gibi önce bir algı oluşturmak, arkasından da operasyon yapak gibi bir niyetleri
var. 28 şubat döneminde de aynısını yaptılar ve iş bürokrasisi, askeri
bürokrasi ve medya bürokrasisiyle beraber ne yazık ki Türkiye'nin geleceğine
büyük bir darbe vurdular. Şimdi tekrar aynı oyun sahneye koyuluyor. Burada
bizim milli görüşlü kardeşlerimizin Millet İttifakına destek vermemeleri gerektiğini
biz vicdanen bu sorumluluğu üstlendiğimiz için bunu buradan söylüyoruz. Şimdiki
sistemde güven oyunu yüzde 51 ile halk veriyor. Halk verdikten sonra tekrar
güven oyunu almak için 5 seneyi beklemek gerekiyor. Şu an yaptıkları protokolün
hukuken hiçbir geçerliliği yoktur. Yarın birisi cumhurbaşkanı olduğu zaman
onların hiç birisini cumhurbaşkanı yardımcısı yapmaz, bakanlık da vermeyebilir.
Bunun yaptırımı da yoktur. Bir karar alırsa bu kararları sizin etkileme
imkanınız da yoktur" dedi.
"CHP her zaman batının Türkiye'deki Truva atı
olmuştur"
Alkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"CHP'nin Amentü'sü değişmiştir. Şu anda 6
tane Amentü'sü vardır CHP'nin fakat o 6 oktaki gibi değildir. Birincisi yalan,
bunu CHP, kurumsal olarak iletişim uzmanlarına bilhassa ders olarak okutuyor,
Hitler'in Propaganda Bakanı Goebbels'in Yahudi'lere karşı kullandığı tekniği
kullanıyor. Bir yalanı sürekli tekrarlayın, sürekli yalan konuşun bunu alır.
CHP bunu yaparak siyasi rakiplerine zarar verdiğini düşünüyor. Aslında CHP bunu
yaparak toplumun temeline dinamit koyuyor. Çünkü toplumun sosyolojisini
bozuyor. Yalanın olduğu yerde ahlak olmaz. CHP'nin ikinci Amentü'sü
sömürgecilik ve vesait sistemidir. Bunların tamamı kendi genel başkan
yardımcılarının kurumsal hafızalarının ortaya koyduğu görüşlerdir. Tamam,
ülkemizin 780 bin kilometrekare sınırı vardır, ama ülkemizin 7 milyon
kilometrekare gönül coğrafyası vardır. Biz, dünyada yaşanan olayların
hiçbirisine kayıtsız kalamayız. Buraya baktığımız zaman CHP ne yazık ki bunu
şuurlu olarak yapıyor. CHP her zaman batının Türkiye'deki Truva atı olmuştur.
Şu anda da bu Truva atlığını devam ettiriyor. Vesait sistemi; yine 28 Şubat
tarihinde olduğu gibi önce medyayı kullanarak zemin oluşturmak, arkasından da
diğer odakları devreye sokarak toplumu manipüle etmek, şu anda yaptıkları
budur” diye konuştu.
“CHP, siyasi rakipleriyle baş edemeyince komplo yapar”
CHP'nin diğer bir ilkesinin ise iftira olduğunu
vurgulayan Alkan, “Bunu şuurlu olarak yapıyorlar. Bizim buradaki seçimlerde de
yaşadık. Genel bir taktikleri var, ellerine bir kağıt alırlar, ‘Yolsuzluğun
belgesi burada' derler. Fakat kağıdın içinde ne var, ne yok kimse bilmez. Bunu
sürekli tekrarlarlar. Dördüncü olayları komplodur. CHP, siyasi rakipleriyle baş
edemeyince komplo yapar. 28 Şubat sürecinde ben uyduruk bir davayla 3 yıl hapis
cezası aldım, 14 ay yattım. Benim davam Türk hukuk tarihinde rezil bir davadır.
Diğer bir olayları darbecilik. CHP, baş edemeyince darbecilik yapar. En son 15
Temmuz'da tankların arasından geçip, kahvelerini içtiler, darbenin seyrine
baktılar. Seyri terse dönünce yavaş yavaş kımıldanmaya başladılar. CHP'nin
diğer bir konusu, toplumun inançlarıyla ve kültürüyle savaş halindedir, bu
tarih boyu devam etmiştir, yine devam ediyor” şeklinde konuştu.
“Kürtlerin CHP'sidir HDP”
CHP ile HDP'nin aynı görüşlere sahip olduğunu
belirten Alkan, “Bu ülkede her zaman bölücü bir tehlike olmuştur. Bunun odak
noktası da CHP olmuştur. Atatürk'ün kurduğu partiden uzaklaşmıştır. Şu anda
tamamen dış güçlerin kontrolünde olan bir yapıdır. Bugün HDP'ye güzelleme
yapanların asıl amacı HDP laik olduğu içindir, Kürt olduğu için değildir. Bizim
Doğu'daki vatandaşlarımız, dinlerine, inançlarına, kültürlerine, sıkı sıkıya
bağlıdır. Bu yapıyı bozamadılar. Bunu da HDP kanalıyla bozuyorlar. Kürtlerin
CHP'sidir HDP. Ultraseküler bir partidir. Doğu ve Güney Doğu halkını
inançlarından koparma mücadelesi vermektedir. Milli görüşçü kardeşlerimiz
oynanan oyunu iyi görsünler. Kuzu postuna bürünmüş kurtları iyi keşfetmeleri
gerekiyor. Aksi taktirde bunun bedelini ağır öderler” ifadelerini kullandı.
“Dün dinlerine küfredenlerle bugün nasıl oldu koyun koyuna
oldular”
Saadet Partisi'ni destekleyenlerin çizgisini
değiştirdiğini söyleyen Refah Partisi eski Meclis Üyesi İbrahim Çiçek ise
“Bizim üzüntümüz şudur; gerçekten desteklediğimiz, omuzlarımıza kaldırdığımız,
oylarımızı verdiğimiz, evlerimizi açtığımız ağabeylerimiz, büyüklerimiz bugün
bakıyoruz çizgilerini o kadar değiştirmişler ki anlamakta güçlük çekiyoruz.
Düşünüyoruz, 28 Şubat sürecinde hani bir paşa demişti ya; ‘Bu mücadele bin yıl
sürecek' diye, bu bin yılın devamı olsa gerek diye düşünüyorum. Bu arkadaşlara
çok büyük bir baskı var. Belki de uluslararası bir baskı var. Başka bir yere
oturtturamıyoruz biz bu arkadaşları. Bu arkadaşlarımız böyle değildi. Bu
arkadaşlarımız bizim gibi düşünen, bizim gibi anlayan hatta zaman zaman bizlere
öğreten arkadaşlarımızdı. Ama maalesef bu arkadaşlarımız öyle bir değiştiler ki
dün dinlerine küfredenlerle, dün Merve Kavakcı'yı meclisten kovanlarla, dün
evlerinden toparlayıp da cezaevlerine atan insanlarla, anayasa mahkemesine
başörtüsüne götürenlerle bugün nasıl oldu koyun koyuna oldular” ifadelerini
kullandı.
“Bizim derdimiz ülkemizdir”
Çiçek, açıklamasının devamında ise “Bunlara büyü mü yapıldı? Bunlar kafayı mı yedi? Böyle olmamaları lazım. Fakat arkadaşlarımız bu kadar değişti. Bu kadar özlerine yabancı oldu. Biz bu arkadaşlarımıza dua ediyoruz, asıllarına dönmeleri lazım. Çünkü ailece görüştüğümüz insanlar da var, yaşantılar aynı. Aynı camilere geliyoruz, aynı yere secde yapıyoruz. Ama arkadaşlar ‘Biz Mekke'ye giden trene değil de Varşova'ya giden bir trene bineceğiz' diyorlar. Saadet Partisi'ni, Erbakan hocamızın kurmuş olduğu bir partinin, ülkemize Müslümanlığın bir hayat tarzı olduğunu, Müslümanlığın da siyaseti olduğunu öğreten bir hocamızın kurduğu partinin önünde ‘Kahrolsun şeriat' dedirtecek kadar bu insanlar ilerlediler. Bunlar başları kaybettiler, tabanlarının çok iyi düşünmeleri lazım diye düşünüyorum. Tabanlarının iki ellerinin arasına başlarını alıp çok iyi düşünmeleri lazım. Çünkü tavanı, taban düzeltir. Bu 20 senedir böyle olmuştur. Tavanı taban dinlememiştir, inşallah yine dinlemeyecektir. Bizim derdimiz ülkemizdir, başka bir derdimiz yoktur” ifadelerine yer verdi.
İHA