MIÇOTAKIS

Yunanistan Başbakanı suyla mı onuyor, ateşle mi? Yunanistan 500 sene Osmanlı idaresinde kalmış, topraklarından değerli insanların yetiştiği bir Osmanlı eyaleti idi. 1570’li yıllarda Kıbrıs’ın fethi ile Ege’deki adaların tamamı Türk toprağıydı ve İtalya ile komşu idik.

***

1820’lerde başta Rusya olmak üzere İngiltere ve Fransa Osmanlı’nın batıdaki ilerleyişini durdurmak için Yunan çetelerini silahlandırarak isyan hareketlerini başlattılar. Bizim de zayıf tarafımızdan istifade ederek 1830 gibi Mora Yarımadası’nda 90 bin Türkü katlederek Türk toprağında devlet kurdurdular.

***

1912-13 Birinci ve İkinci Balkan Savaşları’nda başta Girit’i kaybettik. 1911’de İtalyanlar zaten 12 adayı işgal etmişlerdi. Lozan barışı ile sadece İmroz ve Bozcaada’yı çocuk avutur gibi bize bıraktılar. 1939’da başlayan 2. Dünya Savaşı’nda Alman orduları İtalyanlardan 12 adayı aldılar.

***

Almanlar savaştan yenik çıkınca 12 adanın eski sahibi olarak bize ‘adalarınızı geri alın’ teklifi yaptılar. 1947’de zamanın idarecileri ‘benim taş adalarda gözüm yok, benim donanmam yok, benim kimsenin toprağında gözüm yok’ gibi sudan bahanelerle adaları almadılar ve böylece adaların tamamı elden çıktı. Yunanistan da büyük adalara sadece karakol yaptı.

***

1878’de, 93 Harbi’nde Rusya’nın İstanbul Çatalca’ya kadar gelmesi ve savaşacak gücümüzün olmaması nedeniyle geçici olarak teslim ettiğimiz Kıbrıs Ada’sını da İngiltere Yunanistan’a teslim etti. Böylece İtalya’nın doğusundaki İyon Denizi’nden İskenderun’a kadar -Doğu Akdeniz- Yunanistan’a verilmiş oldu.   

***

Yunanistan 1919’da İngilizlerin desteği ile İzmir’den ülkemize girdi, Ankara’ya kadar yaklaştı. Bu süre zarfında 40 bin askerini kaybetti. 26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruzdan 9 Eylül’e kadar toplam kayıp sayısı 100 bine ulaştı, bundan ders çıkarmadılar.

***

1974’de Makarios Kıbrıs Türklerini katledince Kıbrıs’ın yüzde 35’ini geri aldık yine ders almadılar. 1071’de büyük atamız Alpaslan yine bir Ağustos ayında, bir Cuma günü savaşı kazanıp Bizans’ı Anadolu’dan atmıştı, yine ders almamışlardı.

Şimdi de ABD’ye güvenerek şımarıklık devam ediyor.

***

Geçenlerde Yunanistan başbakanı Miçotakis ABD meclisinde bir konuşma yapmış; Türkiye’yi kötülemiş, başka Yahudi milletvekillerinden bol alkış almış. Bu alkış başbakanı memnun etmiş, sevincinden ağzı kulaklarına varıyordu televizyonda.

***

Şimdi Yunanistan Başbakanı’na hatırlatıyorum, bir büyük lider vardır bir de büyütülmüş. Sen hangisisin? Ya tarih okumamışsın ya da tarihten ders çıkarmamışsın. 1071, 1922, 1974 yıllarında hep Ağustos ayında tokat yemişsiniz. Ağustos ayı yine yaklaşıyor, şunun şurasında iki ay kaldı.

***

Siz ilkokul çocuklarınıza ‘Ey yunan evladı, sizin en büyük düşmanınız Fatih Sultan Mehmet’tir’ diye öğrettiniz. Fakat biz ‘mazlumun yanında olun, haddini bilmeyenin haddiniz bildirin’ diye öğrendik.

***

SON SÖZ

İkinci Dünya Savaşı’nda Alman ordularından bir alay askerinizi hem koruduk hem de aylarca karnını doyurduk. Biz kendimiz karne ile ekmek yedik fakat askerlerinizi aç bırakmadık.