MHP’li Büyükataman'dan gündeme dair açıklamalar
MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin çağrısı hakkında, “Sayın Genel Başkanımızın çağrısı tarihin akışına yön veren bir çağrıdır ve Türk Yüzyılı’nda terör bitsin huzur gelsin diye yapılmıştır” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri ve Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman, Denizli’de gerçekleşen “Bir ve Birlikte Hilal'e
Doğru Türkiye Toplantıları” kapsamında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Büyükataman’ın açıklamaları şu şekilde:
“DEVLET BAHÇELİ’NİN
LİDERLİĞİNDE; TÜRK MİLLETİNİN MENFAATLERİNİ, GÜVENLİĞİNİ VE REFAHINI HER ŞEYİN
ÖNÜNDE TUTAN BİR İRADE İLE SİYASET YAPIYORUZ”
“Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden itibaren birçok zorlu
dönem geçirmiştir.
Özellikle ülkemizin jeopolitik konumunun barındırdığı
tehditler ve küresel güçlerin coğrafyamız üzerindeki hesapları sürekli olarak
Türkiye’yi hedef haline getirmiştir.
Bu durum Türkiye’nin hem içeride hem dışarda büyük
sıkıntılarla mücadele etmesini gerektirmiş, ülkemizi zaman zaman krizler
yumağına dönüşen sorunlarla karşı karşıya bırakmıştır.
Ülkemizin içinden geçtiği her kritik dönemde Milliyetçi
Hareket Partisi sorumluluk üstlenmeyi bilen ve kararlı adımlarıyla krizleri
çözen parti olmayı başarmıştır.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin çözüm üreten vizyonunu ve
milli bekamızdan asla taviz vermeyen duruşunu her zaman doğru anlamak
gerekmektedir.
Şu iyi bilinmelidir ki; Milliyetçi Hareket Partisi
Türkiye’nin varlığını sürdürmesi, güçlenmesi ve bekası açısından hayati bir
fonksiyon icra etmektedir.
Milliyetçi Hareket Partisi; fikriyatı, mücadelesi ve ilkeli
tutumuyla Türk toplumunu ve onu ayakta tutan maşeri vicdanı beslemektedir.
Milliyetçi Hareket Partisi kolektif vicdanın siyasete
yansıması, milli vicdanın politikadaki karşılığıdır.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin gücü ve müessiriyeti
kemiyetle değil keyfiyetle, sıkletiyle değil özgül ağırlığıyla ölçülür.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin siyasi tarihimizin her
döneminde neden büyük sorunlarla boğuşmak zorunda kaldığını, neden bir takım
küresel operasyonlara maruz kaldığını anlamak için bu işlevlerinin iyi
anlaşılması icap etmektedir.
Günlük siyasi hesaplar, şahsi menfaatler, sipariş ve dayatma
gündemler hiçbir zaman Milliyetçi Hareket Partisi’nin siyaset anlayışında yer
bulamamıştır, bundan sonra da bulamayacaktır.
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Türkiye’nin içinden
geçtiği her kritik dönemde “Önce Ülkem ve Milletim sonra Partim ve Ben”
anlayışıyla hareket etmiş, attığı hiçbir adımda bizim başımızı yere
eğdirmemiştir ve bundan böyle de eğdirmeyeceğine inancımız tamdır.
Çünkü biz, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin
liderliğinde; Türk milletinin menfaatlerini, güvenliğini ve refahını her şeyin
önünde tutan bir irade ile siyaset yapıyoruz.
Geleceğe Ankara vizyonuyla bakıyor, gelişmeleri “Her Şeyden
Önce Türkiye” diyerek yorumluyoruz.
Biz yalnızca aziz milletimizin gündemiyle ilgileniyor,
tarihin Milliyetçi Hareket Partisine yüklediği misyonun bilinciyle Türkiye’nin
menfaatleri doğrultusunda hareket ediyoruz.
“Bir ve Birlikte Hilal’e Doğru” yolculuğumuzda; bölünmeye,
ayrışmaya, fitneye, medya tetikçilerine, yabancı başkentlerin yerli
acenteliğine soyunan işbirlikçilere geçit vermeden Lider Ülke Türkiye
hedeflerimize tüm kararlılığımızla yürüyoruz.
“GENEL BAŞKANIMIZIN
ÇAĞRISI TARİHİN AKIŞINA YÖN VEREN BİR ÇAĞRIDIR”
Dünyada krizler her geçen gün artmakta, uluslararası
sistemdeki istikrarsız gidişat adeta çöküş alarmı vermektedir.
Bir yandan Ukrayna-Rusya arasındaki gerilimin artması,
nükleer silah resti ve savaşın küresel boyut kazandığına dair söylemler, üçüncü
dünya savaşı ihtimalini gündeme getirirken, diğer yandan terör devleti
İsrail’in; Lübnan, Suriye, İran, Yemen ve Filistin topraklarına yönelik
saldırıları sistematik olarak devam etmektedir.
ABD tarafından sırtı sıvazlanan terör örgütü PYD/YPG’nin
sınırlarımızda kurmaya hazırlandığı terör devleti ise milli güvenliğimize karşı
açık bir tehdit olarak karşımızda durmaktadır.
Ne tarafa dönsek kanlı boğuşma sahneleri gözümüze çarpmakta,
hangi yöne baksak felaketler birbirini kovalamaktadır.
Bütün bu gelişmelerin ışığında gördüğümüz gerçek şudur:
Türkiye’nin çevresi silahlarla, füzelerle, savaşlarla kuşatılmaktadır ve bu
karanlık kuşatmanın nihai hedefinin vatan topraklarımız olduğu ortadadır.
Bu durumda Türkiye’nin bir ateş çemberinin ortasında olduğu
gerçeğini ve her gün artarak üzerimize gelen tehlikeleri görmezden gelemez,
devletimizin bekasını, milletimizin huzurunu ve vatanımızın geleceğini kaderine
terk edemeyiz.
Çevremiz savaşların ve kaosun pençesinde kıvranırken, bölücü
terör sınırlarımızı tehdit ederken, iç cephemiz her gün yıkıcı operasyonlara
maruz kalırken hiçbir şey olmamış gibi seyredemeyiz.
Bütün senaryoları değerlendirerek güvenlik önlemlerimizi
almak ve ülkemize tehdit oluşturan her duruma karşı hazırlıklı olmak ve sorumluluk
üstlenmek zorundayız.
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli derin öngörüsü ve
Devlet Aklıyla tarihin ve coğrafyamızın bizlere yüklediği sorumluluğu görmüş,
milli birlik ve kardeşliğimizi sonsuza kadar yaşatacak, terörü ülke gündeminden
tamamen çıkaracak olan tarihi çağrısını yapmıştır.
Bu çağrı terörle müzakereye, terör örgütü ile pazarlığa
değil, büyük Türk milletinde kenetlenmeye ve emperyalizmin maşası olan terör
örgütünün kökünü kazımaya yapılmış bir çağrıdır.
Bu çağrı Milli varlığımızı ve iç barışımızı hedef alan
emperyalizmin kanlı senaryolarına karşı, milli birliğimize ve bin yıllık
kardeşliğimize sahip çıkan bir çağrıdır.
Sayın Genel Başkanımızın çağrısı tarihin akışına yön veren
bir çağrıdır ve Türk Yüzyılı’nda terör bitsin huzur gelsin diye yapılmıştır.
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Bin yıllık
kardeşliğimizi yaşamaya ve yaşatmaya, devletin bekasına, milletin refahına el
uzatmıştır.
Terörle mücadelede kararlı ve tavizsiz olan Genel Başkanımız
Sayın Devlet Bahçeli bir taşın yerini değiştirmiş, muhalefetin kirli zihni
allak bullak olmuştur.
Bu çağrının anlamını “ABD-İsrail ve Kandil” gayet iyi
anlamış ancak onların Türkiye’deki zihinsel ve bedensel temsilcileri anlamamış
gibi davranmaktadırlar.
“BÖLÜCÜ TERÖR
ÖRGÜTÜNÜN ÖNÜNDE SİLAH BIRAKIP TESLİM OLMAK DIŞINDA BİR ÇARE KALMAMIŞTIR”
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli, terörü besleyen
damarların röntgenini çekmiş ve Türk milletinin önüne koymuştur.
Çağrımız aziz milletimiz tarafından alınmış, Genel
Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin haklılığı anlaşılmıştır.
Genel Başkanımızın bu tarihi adımını çarpıtarak oy devşirme
kurnazlığına düşen fason milliyetçilerin ve emperyalizmin dayattığı yapay
gündemlere esir olan ana muhalefetin ise sorumsuz anlayışı gözler önüne
serilmiş, günü kurtarma çabaları bir kez daha maskelerini düşürmüştür.
CHP adeta emperyalizmin ileri karakolu gibi bölücü
söylemlere sarılmış, etnik ve mezhep temelinde ayrışmayı kışkırtan bir dilin
esiri olmuş ve Türkiye Cumhuriyet’inin rejimini değiştireceklerini ifade edecek
kadar pervasızlaşmıştır.
DEM’lenmiş CHP ve 6’lı masanın artıkları siyasi ikballerini
memleketin geleceğinden daha önemli gören ayıplı bir anlayışla yine tarihin
yanlış tarafında, Türkiye’nin Cumhuriyeti’nin karşısında pozisyon almışlardır.
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin çağrısı en çok
Kandil’de ABD’nin uşaklığını yapan terör baronlarını rahatsız etmiş ve ne yazık
ki muhalefet partileri Kandil’deki teröristlerle aynı hizaya geçmişlerdir.
DEM Parti ise silah ve siyaset arasında artık bir karar
aşamasına gelmiştir.
Bölücü terör örgütünün önünde silah bırakıp teslim olmak
dışında bir çare kalmamıştır.
Terör çıkmaz sokaktır.
Terör insanlığın ortak düşmanıdır.
Terörle hiçbir yere varılamayacaktır.
Kürt kardeşlerimizi sorun olarak gören, sömüren, çocuklarını
zorla dağa götüren, kanlarını emen ne kadar bölücü ve terörist varsa hepsi
birden kaybetmeye mahkûmdur.
Kürt kardeşlerimiz emperyalizmin bölünme planının aparatı
olmamış ve olmayacaktır.
Türk ve Kürt arasına fitne sokarak milli birliğimizi hedef
alan, ayrışma, bölünme ve kargaşadan beslenen emperyalizm ve yerli
işbirlikçileri kanlı planlarını başaramayacaklardır.
Türkiye Cumhuriyeti hepimizin devletidir.
Anımız bir, acımız bir, ahlakımız bir, duamız bir ve
geleceğimiz de bir olacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti büyük ve güçlü bir devlettir,
terörle mücadelemiz her alanda kararlılıkla sürecektir.
Cumhur İttifakı ve Milliyetçi Hareket Partisi tam bir
mutabakat içerisinde Türk ve Türkiye Yüzyılı’nda ülkemizin tüm sorunları
çözecek, her türlü ihanetin, bölücü terörün kökünü kazıyacak iradeye sahiptir.
Terörsüz bir Türkiye, huzurlu, müreffeh ve güvenli bir
Türkiye demektir.
Yeni Yüzyılda terörün gündemimizden çıkması ülkemizin her
alanda refahını getirecek ve ülkemiz prangalarını söküp atacaktır.
Artık Vakit Tamamdır!
Söz Konusu Vatandır!
Aziz vatanın birliğine ve bütünlüğüne sahip çıkmak her Türk
evladının en önemli vazifesidir.
Kaybedecek zamanımız yoktur, gün, kısır çekişmelerin günü
değildir. Gün, istismar siyasetine tahammül edilecek gün değildir.
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin de ifade ettiği
gibi; “Gün, Türk milletinin topyekûn ayağa kalkma, kenetlenme, tek yürek olma
günüdür.”
Türk ve Türkiye Yüzyılı’nda aziz milletimizi hak ettiği
refaha ve huzura kavuşturmanın, yeni yüzyıla Türkiye Cumhuriyeti’nin ismini
altın harflerle yazdırmanın zamanı gelmiştir.
Cumhur İttifakı ve Milliyetçi Hareket Partisi her
vatandaşımızı eşit gören bir anlayışla milli birliğimizi sonuna kadar
koruyacak, kardeşliğimizi sonsuza kadar yaşatacaktır.
Ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti yeni yüzyılın parlayan
yıldızı olacaktır.”