Merkez bankalarının altın rezervleri belirsizlikler ve tırmanan jeopolitik gerilimlerle artıyor
Dünyanın önde gelen merkez bankaları, küresel ekonomiye ilişkin belirsizlikler ve artan jeopolitik gerilimler nedeniyle tuttukları altın rezervlerini artırırken, altının toplam rezervler içindeki payı da yükselmeye devam ediyor.
Dünya Altın Konseyi (WGC) "2024 Altın Talep Eğilimleri" raporundan derlenen bilgilere göre, merkez bankalarının altına olan talepleri orta ve uzun vadede artmaya devam ediyor.
Altın talebi, 2024'te, enflasyon korkusu ya da küresel
ticaretin çöküşü gibi süregelen jeopolitik ve ekonomik belirsizliklerin etkisi,
merkez bankaları ve özel yatırımcıların ilgisiyle daha önce görülmemiş
seviyelere ulaştı. Merkez bankaları 2024'te de agresif alım stratejilerini
sürdürerek art arda üçüncü kez 1000 tondan fazla altın satın aldı. 2023'te
toplamda 1051 ton altın alan merkez bankaları geçen yıl 1045 ton altını
rezervlerine ekledi.
Merkez bankalarının altın alımları, ons altın fiyatının
rekor üstüne rekor kırmasının başlıca nedenlerinden biri oldu. Merkez
bankalarının altın alımı ve yüksek oranda rezerv tutma eğiliminin rezerv para
ekonomilerinde yaşanabilecek ekonomik risklerden ve artan jeopolitik
gerilimlerden kaynaklandığı ifade ediliyor.
Altın rezervi, bir ülkenin para rezervlerinin merkez
bankaları tarafından altın külçeleri şeklinde tutulan kısmı olarak
tanımlanıyor. Söz konusu rezervler ekonomik belirsizliğe karşı bir koruma
görevi görüyor ve kriz zamanlarında bir ödeme aracı olarak kullanılabiliyor.
Dünya Bankası merkez bankalarının rezervlerinde yüzde 22'ye
kadar altın bulundurmalarını tavsiye ederken, bazı merkez bankalarının
portföylerinde altın rezervinin bu rakamın çok üzerine çıkması dikkati çekiyor.
Konseyin anketine göre merkez bankalarının bu eğilimi bu yıl da devam edecek.
Ankete katılan merkez bankalarının yüzde 69'u, önümüzdeki beş yıl içinde
portföylerindeki altın oranını enflasyon ve jeopolitik riskler nedeniyle
artırmak istediğini açıkladı.
POLONYA, DÜNYA
GENELİNDE EN FAZLA ALTIN ALIMI YAPAN ÜLKE
Geçen yıl 90 tonla yıllık bazda ülke tarihinin en yüksek
altın alımını yapan Polonya, dünya genelinde en fazla altın alımı yapan ülke
oldu. Polonya Merkez Bankası, değerli metalin portföyündeki payını neredeyse
yüzde 17'ye çıkardı. Bu ülkeyi 75 tonla Türkiye takip etti.
Dünyada ekonomik ve jeopolitik riskler arttıkça yatırımcılar
gibi merkez bankaları da "güvenilir liman" altına yönelirken,
Türkiye, dünya altın rezervi ülke sıralamasında ilk 10'da yer alıyor. 2024 sonu
itibariyle, Türkiye'nin 615 ton altın rezervi bulunuyor. Bu ülkenin dış
rezervlerinin yüzde 36'sını oluşturuyor. Bunun yanında, bu yılın 14 Şubat
haftasında merkez bankasının altın rezervleri 1 milyar 912 milyon dolar artışla
70 milyar 563 milyon dolardan 72 milyar 475 milyon dolara yükseldi.
EN FAZLA ALTIN
REZERVİ ABD'NİN
Aralık 2024 itibarıyla, dünya genelinde merkez bankalarının
toplam 37 bin 775 ton altın rezervi bulunuyor. WGC'ye göre, geçen yılın sonuna
kadar toplamda 216 bin 265 ton altın çıkarıldı. Bu altının 97 bin 149 tonu
altın takı olarak kullanıldı. Merkez bankaları çıkarılan altının yaklaşık yüzde
17'sini elinde tutuyor
En fazla altın rezervine sahip ülke konumunda bulunan
ABD'nin yaklaşık 8 bin 133,5 ton altını bulunuyor. ABD'nin altın rezervi toplam
dış rezervlerinin yüzde 75'ini oluşturuyor. ABD'nin altın rezervleri ons başına
42,22 dolar defter değerinde bulunuyor.
Dış rezervlerinin yüzde 74'ünü oluşturan altın rezerviyle
Almanya yaklaşık 3 bin 351,5 tonla ikinci sırada yer alıyor. Üçüncü sırada 2
bin 814 ton altın rezerviyle IMF, dördüncü sırada 2 bin 451,8 tonla İtalya ve
beşinci sırada 2 bin 437 tonla Fransa bulunuyor.
RUSYA ALTIN
REZERVLERİYLE YAPTIRIMLARA BAŞA ÇIKIYOR
Ukrayna ile savaş halinde olan Rusya'nın 2 bin 335,9 ton
altını bulunuyor. Rusya'nın altın rezervi toplam dış rezervlerinin yüzde
32'sini oluşturuyor. Batı'nın yaptırımlarına karşı dirençli kalmasının bir
nedeninin ülkenin altının rezervlerinin yüksek olması gösteriliyor.
Dünyanın en büyük altın üreticisi Çin, resmi olarak
portföyün neredeyse yüzde 6'sını denk gelen yaklaşık 2 bin 279,6 ton altın
bulundurarak yedinci sırada yer alıyor. ABD ile artan ticaret ve Tayvan
gerilimleri nedeniyle Çin merkez bankasının altın alımlarına devam edeceği
belirtiliyor. Geçtiğimiz yıl 44 ton altın satın alan Çin Merkez Bankasının,
ocak ayında portföyüne yaklaşık 5 ton eklemesi dikkati çekiyor.
İsviçre, merkez bankasının portföyünün yaklaşık yüzde 10'unu
oluşturan 1039,9 ton altın ile sekizinci sırada ve Hindistan 876,2 ton ile
dokuzuncu sırada, Japonya ise 846 ile onuncu sırada bulunuyor. Türkiye 615
tonla bu sıralamada 11'inci sırada (IMF hariç ilk 10'da) yer alıyor.
ALTIN ONS FİYATI BU
YIL 10 KEZ REKOR YENİLEDİ
Bu yıla 2 bin 623 dolardan başlayan altının ons fiyatı,
yılın başından bu yana yaklaşık 330 dolardan fazla değer kazanırken, bu sürede
10 kez rekor yeniledi. Analistler, ABD Başkanı Donald Trump'ın agresif gümrük
vergisi politikasının sonuçlarına ilişkin endişelerin piyasaları etkilediğini
söyledi.
Trump'ın 20 Ocak'ta göreve başlamasından bu yana
belirsizliğin güvenli bir liman olarak altına olan talebi sürekli artırdığını
bildiren analistler, aynı zamanda Çin Merkez Bankası başta olmak üzere merkez
bankalarından gelen talebin altın ons fiyatını yükselttiğini ifade etti.
Başkan Trump'ın ABD'de iktidara gelmesinin ABD ile Çin
arasındaki ilişkileri daha da kötüleştirmesi ve jeopolitik riskler ile değerli
metale yönelik talebin artması bekleniyor.
Artan jeopolitik gerilimler ve Ukrayna'daki savaş,
yaptırımlardan kaçınma eğilimi, diğer dış etkilerden kaçınma dürtüsü ve doların
uluslararası rezerv para birimi olarak rolünün giderek zayıflaması değerli
metale yönelik talebi artırıyor.
Bu arada, teknoloji sektöründe yapay zeka ve elektronikteki artan uygulamaların etkisiyle geçen yıl altın talebi yüzde 7 artarak, 326 tona yükselmesiyle fiyatlara yukarı yönlü etkide bulundu.
AA