Merkez bankaları yılın son faiz kararlarını açıklayacak
Enflasyonu düşürmek için politika üreten merkez bankaları, bu ay yılın son faiz kararlarını açıklayacak.
Covid-19 salgınının üretim ve tedarik süreçlerinde
oluşturduğu olumsuzluklar ile artan jeopolitik riskler, gelişmiş ülkeler dahil
dünya genelinde enflasyonun yükselmesine neden oldu.
Özellikle son 2 yıl enflasyonla mücadeleyle geçerken bu
kapsamda ülke yönetimleri ve merkez bankaları atılan adımların ekonomileri daha
az etkilemesi için alınan kararlara odaklandı.
ABD'DE HEDEF
ENFLASYONU YÜZDE 2'YE DÜŞÜRMEK
ABD'de Covid-19 salgının ardından yükselişe geçen enflasyon,
Haziran 2022'de yüzde 9,1 ile 41 yılın zirvesine çıkmıştı. Buna karşın Mart
2020'den Ocak 2022'ye kadar faizleri yüzde 0,25'te sabit bırakan Fed, temmuz
ayında 22 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5,25-5,5 aralığına kadar
yükselti.
Enflasyonu yüzde 2'lik hedefe düşürmek için sözlü
yönlendirmelerine devam eden Fed yetkilileri, faizleri kasıma kadar bu seviyede
sabit tuttu.
Yılın son faiz kararını 13 Aralık'ta açıklayacak Fed'in,
politika faizini aynı aralıkta sabit tutması bekleniyor. Bankanın atacağı
adımların fiyatlamalarda etkili olması öngörülürken bu duruşun ocaktaki
toplantıda da süreceği tahmin ediliyor.
Bu süreçte, Fed yetkilerinin açıklamaları, kurum tutanakları
ve ülkede açıklanacak ekonomik verilerin piyasalara yön vermesi bekleniyor.
AVRUPA ENFLASYON VE
RESESYON İKİLEMİNDE
Enflasyon ve resesyon ikilemi denildiğinde ilk akla gelen
bölge olan Avrupa'da açıklanan temel ekonomik veriler belirsizliğin sürmesine
yol açarken Avrupa Merkez Bankasının (ECB) uzun süre politika faizlerini yüzde
4,50 seviyesinde tutacağına yönelik beklentiler güçlenmeye devam ediyor.
ECB'nin ekim ayı para politikası toplantı tutanaklarını
değerlendiren analistler, üyelerin daha fazla sıkılaştırmanın temel politikaları
olmasa bile, daha fazla faiz artırımının masada tutulması gerektiğinde ısrar
ettiklerini dile getirdi.
Analistler, Avrupa'da yüksek faizlerin etkisiyle ekonomik
büyümeye ilişkin görünümün zayıfladığı görüşünü dile getirirken Avrupa Birliği
Komisyonunun raporu da dikkati çekti. Raporda, Avro Bölgesi'nde bu yılki
ekonomik büyüme beklentisi, yüksek enflasyon, para politikasının sıkılaşması ve
talepteki daralma nedeniyle yüzde 0,6'ya çekildi.
İngiltere'de ekim enflasyonu yıllık bazda yüzde 4,6 ile beklentilerin
altında kalırken bu durum İngiltere Merkez Bankasının (BoE) faiz artış
döngüsünde sona gelindiği beklentilerini kuvvetlendirdi.
Öte yandan, Avrupa'nın önemli ticari ortağı Çin ve
Japonya'dan gelecek veriler de bölge yatırımcılarının odağında yer almaya devam
ediyor. Japonya Merkez Bankasının (BoJ) 19 Aralık'ta faiz kararını açıklaması
bekleniyor. BoJ bir önceki kararında politika faizini yüzde eksi 0,1'de sabit
bırakırken yayımlanan toplantı özetinde, bazı yetkililerin düşük faiz
politikasını terk etmek için gerekli mesajların verilmeye başlanılması
önerisinde bulunduğu belirtilmişti.
Analistler, 14 Aralık'ta ECB ve BoE'nin faiz kararını
açıklayacağını anımsatarak, Batı'da faiz artışlarının sona yaklaştığı
beklentisinin güçlenmesinin Asya piyasalarını etkilediği görüşünü dile
getiriyor.
EKONOMİ YÖNETİMİNİN
ATTIĞI ADIMLAR PİYASALARCA OLUMLU KARŞILANDI
Türkiye'de ise haziranda göreve gelen ekonomi yönetimi
özellikle enflasyonla mücadele adına birçok para ve maliye politikasını hayata
geçirdi.
Bu kapsamda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) parasal
sıkılaşma sürecine girdi. Banka, hazirandan bu yana politika faizini yüzde
8,5'ten yüzde 40'a çıkardı.
Söz konusu politikalarla ülkenin ekonomik verilerinde
iyileşme hedefleniyor.
Türkiye'nin CDS'si hazirandan bu yana yaklaşık 240 puan
azalarak 332,8 baz puan ile 19 Mart 2021'den bu yana en düşük seviyesine
geriledi. TCMB'nin toplam rezerv miktarı 136 milyar 493 milyon dolarla rekor
kırarken kur korumalı mevduat (KKM) stoku yaklaşık 31 milyar dolar azalış
kaydetti.
Ödemeler dengesi verilerine göre ise Eylül 2023'te cari
işlemler hesabı 1 milyar 876 milyon dolar fazla verdi.
Ekonomik verilerdeki iyileşme, Türk lirası varlıkların
tekrardan yatırımcıların radarına girmesini sağladı.
Analistler, ekonomi yönetiminin attığı adımların finansal
piyasaları olumlu etkilediğini belirterek, 21 Aralık'ta TCMB'nin açıklayacağı
son faiz kararının yatırımcıların odağına yerleştiğini kaydetti.
DÜNYA MERKEZ BANKALARINDA
"FAİZ ARTIRIMI" TRENDİ
Öte yandan, TCMB verilerine göre, kurumun takip ettiği 12
"gelişmiş ülke" merkez bankası son 21 ayda toplam 160 toplantı
gerçekleştirdi. Bu toplantıların 106'sında politika faizlerinin artırılması
yönünde karar çıktı. Aynı dönemde izlenen 15 "gelişmekte olan ülke"
merkez bankası da toplam 239 toplantı gerçekleştirirken bunların 105'inde
politika faizleri artırıldı. Söz konusu toplantıların karar metinlerinde
"sıkılaşma" vurguları da öne çıktı.
AA