MEMLEKETİN ASLAN YÜREKLİ TİLKİLERİ
Bugün
sizlere kıssadan hisse gibi bir hikaye anlatacağım. Tabi anlatacaklarımdan
üstüne alınanlar olacaktır; alınmakta serbestler. Çünkü herkes bir şeyler
alabilsin diye yazıp çiziyoruz.
Aslanlarla
kaplanlar savaştı. Aslanın biri ağır yaralandı. Koşamadı, yetişemedi
arkadaşlarına.
Bir
ağacın dibinde kurtulmayı beklerken, tilki çıkıp geldi uzak bir köşeden.
“Fırsat bu fırsat işte!” dedi kendi kendine. Hemen su taşıdı heybeden aslana.
Tilki
için bu bir daha yakalayamayacağı, altın bir fırsattı. Aslan, tilkinin ocağına
düşmüştü ve onu kurtarırsa tilkiye borçlanacaktı.
Tilki
aslana su taşıdı, yaralarına pansuman yaptı, masaj yaptı. Ama olmadı. Kan
kaybından öldü koca aslan. Etrafa bakındı tilki. Kimseler yoktu. Aklına bir
hinlik geldi.
Aslanın
kalbini söktü ve kendi kalbiyle aslanınkini değiştirdi. O artık aslan yürekli
bir tilkiydi. Cesur adımlarla ormanda dolaşmaya başladı. Cesaret geldi o cılız
tilkiye.
Olup
bitenleri başından sonuna kadar izleyen kurt ansızın dikildi tilkinin karşısına
ve başından kavrayıp alaşağı etti aslan yürekli tilkiyi.
Tilki
pençe attığını düşünerek ince ayaklarıyla kurda vuruyordu. Kurt, tilkiyi
ayaklarından yemeye başladı. Ve ona; “Yarım bir aslan olmaktansa, tam bir tilki
olsaydın, en azından kaçmayı akıl edebilirdin tilki kardeş. Sen sen ol, bir
daha da kendi yüreğinden başka yürek taşıma!” dedi.
Günümüzde
de kendi yüreklerinin yerine başkalarının yüreklerini taşıyanlar sanmasınlar ki
kimse bunu bilmiyor. Herkes her şeyi biliyor. Antalya’da da birileri
birilerinin arkasına saklanarak onların yüreklerinin arta kalanına sığınarak
yiğitlik yapmasın.
Hikayemizdeki
tilki gibi birilerinin yağdanlığı olmuş, ya da olmak için gayret edenler
unutmamalı: Bu ülkede çok kurt var aslan yürekli tilkileri haddini bildirecek!
Bakın
Antalya’nın beklentileri var. Geleceğe dair umutları var. Bunları üç beş tilki
menfaatlenecek diye görmezden gelemeyiz. Çünkü yukarıdaki hikayeyi aklımızdan
hiç çıkarmıyoruz.
Amma,
aslan yüreklilerimiz de bu beklentilere cevap verecek adımları atmalılar artık.
Yoksa iş işten geçecek herkesin haberi ola.
YERSEN MİSALİ
Siyaset
sahnesi de aslan yürekli tilkilerle dolu. Seçime kısa bir süre kala bol keseden
veren verene. Vaatler havada uçuşuyor. Akla hayale gelmeyecek vaatler var.
Antalya’nın
siyaset sahnesinde adını ilk kez duyduğum Yeniden Refah Partisi Döşemealtı
Belediye Başkan Adayı Mesut Hekimoğlu’da tıpkı hikâyemize benzer bir vaatte
bulunmuş.
Hekimoğlu,
göreve gelir gelmez belediye çalışanlarının gecikmiş maaş alacaklarını cebinden
ödeyeceğini söylemiş. Ya arkadaş madem bu kadar paran var bunca zaman bu
işçilerin ıstırap çekmesini niye bekledin?
Hadi
aday değildin bekledin. Madem aday oldun o zaman ‘ŞAK DİYE ÖDE MAAŞLARI’ bitir
işçilerin ıstırabını al bütün oyları ve seçimi kazan. Niye son 10 günü
bekliyorsun ki?
Ama
mesele üzüm yemek değil. Mesele YERSEN MİSALİ. Vaadi tutarsa Hekimoğlu’nun,
seçimi kazanacak ve başkanlık koltuğuna oturacak. Öyle hizmet falan hak getire.
Bir
de belediyenin ekonomik darboğazı nedeniyle araçların akaryakıt alamadığını
dile getirip, “Bunu da ilçede bir akaryakıt istasyonu ile anlaştık. Göreve
gelir gelmez sorunu çömüş olacağız” demiş.
Aklıma
deli sorular geliyor. Birincisi bütün akaryakıtı da cebinizden mi alacaksınız
yoksa anlaşmayı eski bir belediye başkanının istasyonu ile mi yaptınız? Bunda
da bir aslan yürekli tilkilik var amma kokusu çıkar.
Neyse
canım, para onun pul onun. İstediği yere istediği şekilde verir. İsterse dama
çıkıp ortalığa saçar.
KÖR KENDİNİ GÖRMEZMİŞ
Bu
başlık ve aşağıda yazacağım kelimeler ve cümleler nedeniyle görme engellilerden
öncelikle özür diliyorum. Konunun onlarla uzaktan yakından alakası yok.
Fakat
ele aldığım konu tam da ‘Kör kendini görmezmiş’ atasözü ile birebir örtüştüğü
için böyle yazmak zorunda kaldım.
Bizim
toplumumuzda öyle insanlar var ki kendi kusurunu görmeyip başkalarını
eleştirmeye bayılan cinstendir. Dün buna benzer bir olay Konyaaltı’nda yaşandı.
Siyaset
sahnesinde ZIP ZIP olarak lakap takılan CHP Grup Başkanvekili ve Mersin Milletvekili
Ali Mahir Başarır, Konyaaltı Belediye Başkan adayı Cem Kotan’ın SKM’sini ziyaret
etti.
Burada
yaptığı konuşmada AK Partili adayları eleştirip, “Burada, 31 Mart’a kadar cumhuriyet
maskesi ile gezen bir parti ve adayları var. 31 Mart’ta o maskeyi kaldırdığınız
zaman Şevki Yılmaz çıkacak. Hakan Tütüncü, ilçe adayları o kadar güzel
oynuyorlar ki. Bunların Atatürk’le, Cumhuriyet’le, laiklikle hiçbir alakası yok”
dedi.
Yahu
bunca yıldır bu saydığın ismin yüzünde maske falan görmedik amma senin partinin
Konyaaltı 1. Sıra Meclis Üyesi Adayı’nın yüzündeki maskeyi kaldırırsan ne çıkar
acaba?
Hani bir AK Partili çıkıp da, “Kör kendini görmezmiş” derse ne diyeceksin acaba Mahir Efendi?