MEHMET ÖZ VE KARDEŞİNİN MİRAS SAVAŞI BAŞLADI!
Kalp cerrahı Prof. Dr. Mehmet Öz, kız kardeşi Nazlım Suna Öz hakkında ‘fotomontaj temeline dayalı’ sahte vasiyetname ile babası Prof. Dr. Mustafa Öz’ün diğer mirasçılarının haklarına mahkeme ve resmi makamlar aracılığıyla tecavüz ettiği iddiasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Ünlü kalp cerrahı Prof. Dr. Mehmet Öz, kız kardeşi Nazlım Suna Öz hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Öz'ün aracılığıyla savcılığa sunulan dilekçede, Öz'ün babası Prof. Dr. Mustafa Öz'ün, Şubat 2019'da vefat ettiği, Prof. Dr. Öz ile kız kardeşi Nazlım Suna Öz arasında ‘vasi tayini, vasiyetnamenin iptali, terekenin tespiti' gibi mirasla ilgili davalardan kaynaklı ihtilaflar bulunduğu kaydedildi.
Dilekçede, Prof. Dr. Mustafa Öz'ün 22 Ocak 2003'de yazmış olduğu vasiyetname ile Sarıyer'de bulunan bahçeli evi kızı Nazlım Suna Öz'e vasiyet ettiği, daha sonra 12 Ağustos 2008'de bu iradesinden bir sebeple dönerek tüm mal varlığını, son arzusu olarak ABD'de kurulmuş olan Mustafa Öz Vakfı'na(Trust'ına) vasiyet ettiği, vakfın yönetiminin tamamını ise tüm aile fertlerini eşit olarak koruyacak şekilde Prof. Dr. Mehmet Öz'e bıraktığı ve vakıfın kurulduğu günden beri Prof. Dr. Mehmet Öz'ün yönetimi altında faaliyetine devam ettiği anlatıldı.
Savcılığa sunulan dilekçede, 2008 tarihli vasiyetnamenin İstanbul 7'inci Asliye Hukuk Mahkemesi'nin dava dosyasına sunulmasının sonrasında, Nazlım Suna Öz'ün avukatının daha önce bahsi geçmeyen 22 Ocak 2018 tarihli olan ve Mustafa Öz tarafından el yazılı olarak oluşturulduğu iddia edilen yeni bir vasiyetnameyi dava dosyasına sunduğu ve bu el yazılı vasiyetnamenin açılması konulu ayrıca bir de dava açıldığı kaydedildi.
Vasiyetnameye ilişkin hazırlanan rapora yer verilen suç duyurusunda, “22 Ocak 2018 tarihli belge fotokopisinde, sağ alt taraftaki imzanın, metni onay mahiyetinde atılmış olmadığı” denildi. Dilekçeye yer verilen raporda, “22 Ocak 2003 tarihli ‘vasiyetname' ve ‘senet ve vasiyetname' başlıklı, ikişer sayfalık belgelerden yararlanılarak, bu belgelerin muhtelif yerlerinden alınan 5 ayrı bölüm ve parçanın, imza ile birlikte tamamen boş bir kağıda veya imzalı ve üst tarafı boş bir kağıda özel konumlandırılarak aktarılması ile fotomontaj suretiyle oluşturulmuş bulunduğu sonucuna varılmıştır” denildiği belirtildi.
Öz'ün avukatı tarafından savcılığa sunulan dilekçede, “Bu rapordan hareketle, müteveffa Mustafa Öz tarafından 22 Ocak 2018'de yazıldığı iddia edilen ‘sahte' vasiyetnamenin aslında hiç var olmadığı, Nazlım Suna Öz veya işbirlikçileri tarafından müteveffanın geçmişte hazırladığı 22 Ocak 2003 tarihli vasiyetlerinden alınan ibarelerle ‘fotomontaj yöntemi ile oluşturulduğu açıkça ortaya çıkmıştır” ifadelerine yer verildi.
Dilekçede, Nazlım Suna Öz ve savcılıkça tespit edilecek diğer şüphelilerin ‘resmi belgede sahtecilik', ‘yargı görevini yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs' suçlarından kamu davası açılarak cezalandırılmaları talep edildi. Öte yandan dilekçede, hem Türk hem ABD vatandaşı olan Nazlım Suna Öz hakkında yurt dışına çıkış yasağı ve tüm taşınmazlarına tedbir konulması talep edildi.
İHA