MEB’DEN MÜFREDATA 'ADABIMUAŞERET' DERSİ

Milli Eğitim Bakanlığı'nın son yıllarda atmış olduğu en güzel adımlardan biri müfredata, ortaokullarda  görgü ve nezaket kuralları, liselerde ise adabımuaşeret dersinin eklenmesi oldu.

Uzun yıllar bir zarafet eğitmeni olarak ben ve meslektaşlarımın bu konuda çok çabaları oldu ve birçok ailenin isteği de bu yöndeydi. Sevindirici bu haber yozlaşmış çağa, yeni nesillere bir umuttur bizler için.

***

Ülkemiz, dünyada adabımuaşeretin öncülerindendi. Osmanlı döneminde Enderun’da adabımuaşeret öğretilir, diğer ülkelerin ateşeleri gelip bizden model alıp, kendi ülkelerine nakşederlerdi. Şimdi tozlu raflardan indirip tozunu alma vakti.

Müfredatın içeriğini bilmiyorum; umarım daha global, iş ve teknoloji dünyasını da ele alarak çağımıza uyarlanmıştır. Belki şimdi kıymeti bilinmez ama ilerisi için iyi bir yatırım olduğu şüphesiz.

***

Küresel dünyada ortak uygulanan ve bilinen görgü kurallarını, protokol kurallarını bilmek kişiyi toplumda öne çıkarır ve saygınlığını artırır. Sırada okullarda kılık kıyafet yönetmeliği şart.

Eskiye şöyle bir esinti ile gidelim mi? Okul girişlerinde saç sakal, etek boyu, topuk boyu kontrolleri yapılırdı. Kız öğrencilerin saçları ya kısa ya örgülü olurdu. Sınıfta yapılan tırnak kontrolleri vs.

***

Ah o güzel günler! Demem o ki, kurallar özgürlüğe engel değildir. Topluma isyan bayrağı çektiren ve bizi yozlaştıran okullardaki diğer sorun şu;  Özel okul, üniversitelerde ve çeşitli etüt merkezlerinde kız öğrenciler giyinmeyi unutarak okula gidiyor.

Afrika kabilelerine özendiklerini düşünmüyor değilim. Nadir de olsa kadın öğretmenlerde de uygunsuz benzer tarzı görmekteyiz. Tamamen cinsel teşhir odaklı bu giyimi çoğu Avrupa ülkelerinde sahnede bile giyeni zor görüyoruz.

***

Şimdi bazı mihraklar bana; " Burası özgür ülke, herkes istediğini giyer, sığsınız, karışmayın artık kimsenin kıyafetine, erkekler de bakmasın" gibi bir çok jenerik, manipulatif, ezber laflar edecek. Kimse sizin giyiminize karışmıyor aksine giyinmemenize tepkili. Kadınlara çıplaklık, cesaret ve özgürlük algısı ile empoze edildi. Çıplaklık özgürlük olamaz! Hele ki okullarda… 

***

Ey çocuk! Özgürlüğü, ilim irfan ile ülkeni ileriye taşıyarak sağlarsın sonra istersen hiç giyinme. Medeni diye özenilen toplumlar her zaman özünü ve kültürünü koruyarak başarıya ilerler. Yüksek değerlerimizin dokusunu koruyarak çağa ayak uydurmak gayet mümkün. Erkek öğrenci ve öğretmenlerin bu durumdan çok şikayetçi olduklarını ve onların yerine utandıklarını çok duyuyorum.

***

Yakın bir zamanda genç bir erkek üniversite öğretim görevlisi ile sohbetimde şunları söyledi: 

"Hava almaya terasa çıkamıyorum. Başımı yerden kaldıramıyorum. Her yer yarı çıplak kız öğrenci dolu. Yanlışlıkla baksak tacizci diye bizi işimizden edecek iftira ve kavgaya müsait bir zihniyetteler üstelik" demişti.

***

Hatta hem cinsleri de isyanda çünkü görünü kirliliği ve kültürel yozlaşma sebebiyetidir bu kadar serbestlik. Yani kadınlar özgürleşirken erkekler baskılanıyorsa burada özgürlükten söz edilemez.

KUTU

İŞİN ÖZETİ

Özel hayatta kim ne isterse giysin karışamayız ama eğitim kurumlarında ben disiplinden yanayım. Zira kıyafetten yoksun adabımuaşeret, kanadı kırık kuş gibidir. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere. Saygılar...