Mayısa kadar 100 bin konteyner kurulacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem felaketinde Türkiye’nin yanında olan Türk Devletleri Teşkilatı’na teşekkür etti. Erdoğan, zirvede Türk Yatırım Fonu kurucu anlaşmasının imzalandığını açıkladı. Erdoğan, kurulacak fona İstanbul’un ev sahipliği yapılacağını duyurdu. “Depremzedelerimizi mağdur etmeyeceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mayıs ayına kadar 100 bin konteyner kurarak, depremzedeleri bu alanlara taşıyacağız” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Olağanüstü Zirvesi kapanışında konuştu. Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı Olağanüstü Ankara Zirvesi'nin başarıyla tamamlandığını söyledi. Erdoğan, "Teşkilatımızın üyeleri ve gözlemcileriyle ülkemizde yaşanan deprem ve sel felaketleri sonrasında dayanışma amaçlı bir araya geldik. Zirveye iştirak eden değerli kardeşlerimin her birine teşrifleri için tekrar teşekkür ediyorum. Yaşadığımız felakette Türk dünyası olarak sergilediğimiz dayanışmayı, birlikte ve beraberliği hiçbir zaman unutmayacağız. Malumunuz 6 Şubat'ta dünyada eşi benzeri nadir görülecek şekilde 7.7, 7.6 büyüklüğündeki 2 depremle arka arkaya sarsıldık. Bu depremler ülkemizin 14 milyon vatandaşının yaşadığı 11 illimizde çok ciddi can kaybına ve yıkımlara yol açtı. Nitekim ilk depremleri takip eden yaklaşık 600'e yakını müstakil deprem büyüklüğüne ulaşan binlerce artçı sarsıntı bu gerçeği teyit ediyor. Türkiye geniş bir alanda yıkıma sebep olan bu deprem fırtınasına ağır kış şartlarının yaşandığı bir dönemde yakalanmıştır. Tüm bu olumsuzluklara rağmen depremin haberini alır almaz devletimizin tüm imkanlarını bölgeye yönlendirdik. AFAD'la, belediyelerimizle, güvenlik kuvvetlerimize, arama kurtarma ekiplerimizle sivil toplum kuruluşlarımızla hasılı böylesi bir felakete ihtiyaç duyulacak kim varsa top yükün seferber oldu. Sadece arama kurtarma ekibi olarak 35 bini aşkın personel yardım ve destek ekipleri ile beraber toplam 272 bin kamu görevlimiz depremzedelerimize yardım için koşmuştur" ifadelerini kullandı.

'TÜRK DÜNYASI TASADA VE SEVİNÇTE BİR OLDUĞUNU BUGÜN TEKRAR GÖSTERMİŞTİR'

Erdoğan, dünyanın 90 farklı ülkesinden gelen arama kurtarma ekiplerinin de bu süreçte destek verdiklerini belirterek şöyle devam etti:

"Türk Devletleri Teşkilatı ülkeleri 6 Şubat'ta yaşadığımız felaketin ardından yardım çağrımızı en hızlı cevap veren, en hızlı harekete geçen, acılarımızı en kalbi paylaşan dostlarımızın başında geliyor. Teşkilatımız üyeleri arama kurtarmadan sağlığa ve insani yardıma kadar geniş bir alanda faaliyet göstermek üzere ekiplerini hemen Türkiye'ye sevk ettiler. Kardeşlerimiz gerek ayni gerek nakdi yardımlarla milletimizin ihtiyaçlarını karşılamak için canla başla gayret gösterdiler. Bölgede kurdukları sahra hastaneleri ile yaralarımızın sarılmasına destek verdiler. Ulaştırdıkları çadırlarla barınma ihtiyaçlarımızın giderilmesine katkı sağladılar. Zor günlerimizde yanımızda yer alan teşkilatımızın dost ve kardeş devletlerinin halklarına canı gönülden teşekkür ediyorum. Türk dünyası tasada ve sevinçte bir olduğunu bugün tekrar göstermiştir. Bu dayanışmanın arama kurtarma çalışmalarında olduğu gibi deprem yaralarının sarılmasında da devam edeceğine inanıyorum. Depremin ilk anlarından itibaren başladığımız seferberliği şehirlerimizin yeniden inşa ve ihyası sürecinde sürdürüyoruz."

'ÇALIŞMALARIMIZ YOĞUN BİR ŞEKİLDE DEVAM EDİYOR'

Erdoğan, depremzedeleri en kısa sürede kalıcı konutlara kavuşturmak için her türlü gayreti gösterdiklerini vurgulayarak, "Gerek çadırlar gerek konteynerler gerekse kalıcı konutlar olmak üzere çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor. Yer tespiti yapılan zemin ve etüt çalışmaları biten illerimizde temelleri atıp süratle işe başladık. Hedefimiz 1 yıl içinde deprem bölgesinin tamamındaki konut ihtiyacını büyük ölçüde çözecek sayıda kaliteli ve güvenli yapıyı inşa etmektir. TOKİ vasıtasıyla ilk yıl 319 bin toplamda ise 650 bin konutu hak sahiplerine teslim etmeyi planlıyoruz. Tabi bu süreçte çadır ve konteyner kentlerin kurulumu devam ediyor. Hatta bunların yanında prefabrik konutlar da devam ediyor. Bütün bunları yaparken örneğin Nurdağı ve İslahiye'de bu prefabrik konutlara da süratle girmiş bulunuyoruz. Mayıs ayına kadar 100 bin konteyner kurarak yarım milyon depremzedemizi daha iyi şartlarda bulunabilecekleri bu alanlara taşıyacağız. Bu arada malum Katar'dan gönderilen konteynerler; bunların yaklaşık 3 bin kadarı gelmiş bulunuyor ve bu ay sonuna kadar belki biraz sarkabilir, 10 bin verdikleri söz yerine gelecek ve bu konteynerleri Samandağı'nda olanları bizzat gördüm ve gerçekten de kaliteli, güzel, vasıflı konteynerler olarak vatandaşlarımız oraya taşımaya başladılar" diye konuştu.

'KAYIPLARI TAMAMEN TELAFİ ETMEDEN BİZE DURMAK HARAMDIR'

Erdoğan, konuşmasının devamında, "Son 20 yılda yaşanan doğal afetler sonrasında nasıl hiçbir insanımızı aç açıkta bırakmadıysak depremzedeleri de mağdur etmeyeceğiz. Dost ve kardeş ülkelerin de destekleri ile inşallah söz verdiğimiz üzere şehirlerimizi en kısa sürede eski görkemine kavuşturacağız. Sel felaketlerinin yeniden kanattığı yaraları sarmak için gece gündüz çalışacak yıkımları ve zararları tazmin edeceğiz. Ülkemizin bir kısmında milyonlarca vatandaşımız afetlerin yol açtığı sıkıntılarla boğuşurken hiçbirimiz hayatımızı eskisi gibi sürdüremeyiz. Bu felaketlerin sebep olduğu kayıpları tamamen telafi etmeden, insanlarımızı geleceklerine yeniden güvenle bakacakları günlere kavuşturmadan bize durmak, dinlenmek haramdır. Bin yıldır bu topraklarda nice badirenin üstesinden gelen milletimiz asrın felaketinin yaralarını da Allah'ın izniyle kısa sürede saracaktır. Depremler sonrasında ülkemize yönelik yardım faaliyetleri, afetler ve etkileri ile mücadelede iş birliğinin geliştirilmesi bugünkü toplantımızın ana gündem maddesiydi. Afetler ve etkileri ile mücadele konularında teşkilatımız bünyesinde atılabilecek adımları öncelikli olarak ele aldık. İlgili kurumlarımız arasında iş birliğinin ileri seviyeye taşınmasını ve müteakip zirveye kadar Türk Devletleri Teşkilatı sivil koruma mekanizmasının tesisini kararlaştırdık. Ayrıca ortak gündemimizde yer alan diğer meselelerin yanı sıra bölgesel meselelere dair fikir teatisinde bulunduk" diye konuştu.

'FONA İSTANBUL EV SAHİPLİĞİ YAPACAKTIR'

Erdoğan, Türk dünyasında bütünleşmenin lokomotifi olan ekonomi, ticaret, ulaştırma ve enerji alanlarındaki iş birliklerini gözden geçirdiklerini vurgulayarak şunları söyledi:

"Türk Yatırım Fonu Kurucu Anlaşmasının imzalanması zirvemizin somut kazanımlarından biri olmuştur. Fon sayesinde; kobilere, kalkınma projelerine, ulaştırma ve lojistik zincirlerine, altyapı projelerine, tarım ve turizm alanlarındaki yatırımlara ve yenilenebilir enerji çalışmalarına destek sağlanacaktır. Tüm bu alanlarda firmaların finansmana erişim kolaylaşacak ayrıca bölge içi ticaret teşvik edilecektir. Türk yatırım Fonu'nun Türk dünyasında ekonomik bütünleşme de katkı sağlayacağına inanıyorum. Eşit sermaye katkısı ve eşit oy hakkı ilkesi çerçevesinde kurulacak fona İstanbul ev sahipliği yapacaktır. Bu şekilde küresel finans camiasında İstanbul'un oynadığı merkezi rolün pekişmesini de temin etmiş olduk. Toplantıda teşkilatımızın bünyesinde bölgesel ulaştırma ve tedarik zincirlerinin geliştirilmesine matuf anlaşma ve kararların süratle uygulanmasının önemini vurguladım. Artık güvenilir bir alternatif haline gelen orta koridorun geliştirilmesi hususunda mutabık kaldık. Hepimizin önceliği olan enerji güvenliğinin sağlanması için mevcut ve potansiyel iş birliği alanlarında görüş alışverişinde bulunduk. Bölgesel ve küresel gelişmeleri de tüm yönleriyle değerlendirdik. Üye ve gözlemci devletler olarak teşkilatımızın güçlenmesinin coğrafyamızın güvenliğine ve istikrarına önemli katkılar sağladığı noktasında hem fikiriz."

'DÜNYA SİYASETİNDE ÖNE ÇIKAN ÜLKELER BİR ÇOK SORUNLA BOĞUŞUYOR'

Erdoğan, aile meclisinin faaliyet alanlarının çeşitlenmesinin Türk Devletleri Teşkilatı'nın uluslararası görünürlüğünü de giderek arttırdığını ifade ederek, "Katedilen ilerleme önemli olmakla birlikte asıl mevcut ve gelecekte karşılaşılabilecek sınamalar karşısında direncimizi artırmamızın gerektiğini de biliyoruz. Bunun için teşkilatımızın imkan ve kabiliyetleri güçlendirmemiz gerektiğinin farkındayız. Toplantımızda teşkilat sekreteryamızın; beşeri, idari ve mali yapısını güçlendirmek için atılabilecek adımları da istişare ettik. Bir sonraki dönem başkanı Kazakistan'ın ev sahipliğinde Türk dünyamızın manevi başkentlerinden Türkistan şehrinde bu sene sonunda düzenlenecek zirvemizin hazırlıklarını ele aldık. Zirve kapsamında dün ve bugün Özbekistan Cumhurbaşkanı Sayın Mirziyoyev, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın Aliyev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sayın Çaparov, Kazakistan Cumhurbaşkanı Sayın Tokayev, Türkmenistan Halk Maslahatı Başkanı Sayın Berdimuhamedov, Macaristan başbakanı Sayın Orban ile ikili görüşmeler gerçekleştirdim. Liderler olarak imzaladığımız zirve bildirisi ile de farklı alanlarda iş birliğimizi güçlendirme irademizi açıkça ortaya koyduk. Küresel gelişmeler Türk devletleri teşkilatının önemini ve potansiyelini bizlere tekrar göstermektedir. Dünya siyasetinde öne çıkan ülkeler; sağlıktan finansa, güvenlikten yabancı düşmanlığına, düzensiz göç eden siyasi ve sosyal istikrarsızlıklara kadar birçok sorunla boğuşuyor" dedi.

'BU MUAZZAM POTANSİYEL TEŞKİLATIMIZIN ETKİ ALANININ BÜYÜKLÜĞÜNE İŞARET EDİYOR'

Erdoğan, insanlığın karşılaştığı yeni meydan okumalara adil ve sürdürülebilir çözümler üretemeyen uluslararası sistemin sürekli yeni krizlere sebep olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Tarihi, kültürel ve hakkaniyetli kurumsal yapılardan yoksun birlikteliklerin tıkandığı bir süreçte Türk Devletleri Teşkilatı yeni bir ses, yeni bir nefes, yeni bir sinerji merkezi haline gelmektedir. Gerçekten de bu çatı altında Adriyatik'ten Asya'ya uzanan geniş bir coğrafyada çok büyük bir iş birliği imkanına sahibiz. Gerek bölgemizde gerekse küresel ölçekte her gün farklı bir boyut ortaya çıkan tarihi gelişmelerin Türk dünyasının önünü açtığı fırsat pencerelerini doğru değerlendirmemiz gerekiyor. Siyasi dayanışmadan enerji ve ulaştırmanın başını çektiği ekonomik iş birliklerine kadar her alanda bu fırsatları kalıcı hale getirecek ve kazanca dönüştürecek kapasitemiz var. Bağımsızlıklarının üzerinden geçen nispeten kısa sürede, kardeş ülkelerin yakaladığı başarıları ortak geleceğimiz adına çok kıymetli görüyorum. Teşkilatımızın kuruluşunun ardından faaliyet alanının hızla genişlemesi; üye ülkelerin dışında da yüz milyonlarca insanın umutlarını yeşertmiştir. Bu muazzam potansiyel teşkilatımızın etki alanının büyüklüğüne işaret ediyor. Gerçekleştirdiğimiz her zirveyle bu etkinin kapsamını ve temelini daha da güçlendiriyoruz. Ankara zirvemizin düzenlenmesine vesile olan Azerbaycan ile dönem başkanı Özbekistan'a; ayrıca tüm katılımcı ülkeleri ve temsilcilerini ayrı ayrı şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Bu kara günümüzde yanımızda olan her bir kardeşimize minnet borcumuzu asla ödeyemeyeceğimizin altını tekrar çizmek istiyorum. Zirvemizin başarıyla gerçekleştirilmesi için yoğun çaba sarf eden Dışişleri Bakanlığımızı, Türk Devletleri Teşkilatı Sekreteryasına ve emeği geçen herkesi tebrik ediyorum."

DHA