MAKÜ'DE PANDEMİ SONRASI DA 'UZAKTAN DERS' KARARI

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ), mart ayından bu yana sürdürülen uzaktan eğitime, pandemi sonrasında 50 ders için devam etme kararı aldı.

Çin'de ortaya çıkıp mart ayından itibaren tüm dünyada görülen koronavirüs salgını sürecinde, Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ile üniversitelerin aldığı kararlar neticesinde tüm okullarda uzaktan eğitim sistemine geçildi. Tüm okullar ve üniversiteler, pandemi sonrasında yeniden yüz yüze eğitim modeline dönmeyi bekliyor.

50 DERS PANDEMİ SONRASI UZAKTAN OLACAK

Ancak Burdur MAKÜ Rektörlüğü, pandemi sonrasında da ortak 50 dersin uzaktan eğitim şeklinde verilmesini kararlaştırdı. MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz, pandemi nedeniyle bütün dünyada bir anda uzaktan eğitime geçildiğini belirterek, "Hem ilköğretim hem de yükseköğretim düzeyinde herkes bir anda evinde bilgisayarının başına geçip, kamerayı açıp dersleri buradan vermeye başladı" dedi.

2021 EYLÜL'DE BAŞLAYACAK

Esasında bunun yeni nesil uzaktan eğitim sistemi olmadığını söyleyen Rektör Prof. Dr. Korkmaz, "Bu esasında zor şartlarda eğiticiyle öğrencinin bağlantısını koparmamak için iğneyi deliğinden geçirdiğimiz bir sistem. Daha önce üniversitemizde iki dersimiz ile başladığımız uzaktan eğitimi, yapılandırılmış, senaryo ve aşamaları belirlenmiş, ölçme değerlendirme sistemiyle dijital olarak kurgulanmış bir modeli, şu an için 17 ortak dersimizi artık pandemi sonrasında da dönmemek üzere uzaktan eğitime geçirdik. 2021'in eylül ayında da ders sayımızı 50'ye çıkartıyoruz" dedi.

PANDEMİ SONRASI HİBRİT MODEL

MAKÜ olarak pandemi sonrasında da hibrit eğitim modeline devam edeceklerini belirten Prof. Dr. Korkmaz, hocanın mikrofonu alıp kamera karşısına geçtiği bir sistem olmayacağını söyledi. Prof. Dr. Korkmaz, "Hoca sistemin içinde olacak ama sürekli sistemin merkezinde, öğrenciler hocayı görmeyecek. Öğrencilerin sistem içerisinde aşama aşama her hafta yapılandırılmış bir modül içerisinde değişik aktiviteler, oyunlar, sistemde aktif kalmaya dayanan ve puanlama ve sınıf geçme sisteminin merkezinde bunlar var" diye konuştu.

FİNAL- VİZE HEYECANI OLMAYACAK

Klasik eğitim sistemindeki vize, final heyecanı gibi durumun minimuma düşeceğini dile getiren Prof. Dr. Korkmaz, "Ama öğrencinin her gün ya da her hafta sistemde mutlaka aktif olarak bulunması gerektiği, öğrencinin hazırladığı bir projenin sistemde puanı var, öğrencinin aktif devamının bir puanı var, bir uygulamayı indirmesi ve sisteme atmasının bir puanı var. Yani onlarca ayrı modülden oluşan bir sistem inşa ediliyor. Bu sistemde öğrencinin sınıf geçme sistemini de bunlar şekillendirdiği için vize veya final dönemi stresinden ziyade daha yoğunluklu, stresi az, öğrenciyi sistemde tutan bir anlayış" diye konuştu.

AKADEMİSYEN GRUBU VE STÜDYO OLUŞTURULDU

Bu konuda üniversitede bir akademisyen grubu oluşturulduğunu, sürekli içerik hazırlanan bir merkez kurulduğunu belirten Prof. Dr. Korkmaz, "Stüdyo, senaryo odalarında uzmanlar çalıştırıyoruz. Yükseköğretim Kurulu da bu konudaki özel çalışmalara teknik ve insan kaynağı desteği veriyor. Bundan da faydalanıyoruz. 2021 yılında da projemiz tamamlanmış oluyor. Ortak derslerden oluşan yaklaşık 50 ders, üniversitemizde uyguladığımız toplam dersin yaklaşık yüzde 40'ını oluşturuyor. Muhasebe, fizik, kimya, matematik gibi birden çok bölümde bulunan dersleri tek bir derse indiriyoruz" dedi.

FİZİKİ MEKAN VE ENERJİ TASARRUFU

Bu sistemin pandeminin öğrettiği bir şey olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Korkmaz, şöyle konuştu:

"Ürettiğimiz hizmetle elde ettiğimiz çıktı, katma değerle katlandığımız maliyet arasında bir farkın olduğunu gözlemledik. Yani iyi kurgulanmış hibrit uzaktan eğitim modellerine geçtiğimizde, kamu veya özel sektörde ciddi girdi tasarrufları elde edilecek. Enerji, fiziksel mekanlar, binalar, artık geleceğin eğitiminde bunlar yerini dijital dünyadaki sanal yapılara doğru kendisini terk ediyor. Bu da esasında toplam verimli kaynak kullanımında bir devrim niteliğinde gelişmeler oluyor. Dünya, eğitim, üniversiteler buraya doğru gidiyor. Biz de bu yolculukta güçlü bir şekilde kendimizi konumlandırmak istiyoruz."

DHA