Makine ihracatı 11 ayda 25,8 milyar dolar oldu
Yılın ocak-kasım döneminde Türkiye'nin serbest bölgeler dahil toplam makine ihracatı 25,8 milyar dolara ulaştı.
Makine İhracatçıları Birliğinden (MAİB) yapılan açıklamada,
makine imalat sanayi konsolide verileri yer aldı.
Buna göre, Türkiye'nin serbest bölgeler dahil toplam makine
ihracatı bu yılın 11 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,5 artarak
25,8 milyar dolar oldu.
Söz konusu dönemde ihracatı hızlı artan dallar arasında
yüzde 20,6 ile hadde ve döküm makineleri, yüzde 16 ile takım tezgahları ve
pompalar-kompresörler, yüzde 17,6 ile ambalaj makineleri yer alırken, ihracatı
gerileyen tek alt-sektör yüzde 9 ile tekstil ve konfeksiyon makineleri oldu.
Başlıca dış ticaret pazarlarının tamamında değer bazında
artış sağlayan sektörün, Almanya, Rusya, ABD, İtalya, Birleşik Krallık, Fransa
ve İspanya'dan oluşan ilk 7 pazarına satışlarının toplamı yüzde 17 artarak 10
milyar doları aştı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen MAİB Başkanı Kutlu
Karavelioğlu, yüksek faiz ortamında iktisadi faaliyetlerin yavaşladığı ABD, Çin
ve Avro Bölgesi'nde sanayi PMI verilerinin kasımda 50 puanın altına
gerilemesini değerlendirerek, küresel sanayideki gelişmelere ilişkin şu
düşüncelerini aktardı:
"Teknolojiye ve küresel ekonomiye yön veren dünyanın en
güçlü makine imalatçısı ülkeleri, böyle bir ortamda geçtiğimiz yılın ihracat
rakamlarını yakalamayı yeterli bir başarı hedefi olarak belirledi. Yatırım
iştahının ve makine siparişlerinin düştüğü bir yılda pazardaki paylarını
kaybetmemek onlar için yeterli olacaktı ama bu hedefi, Avrupa'nın lokomotif
ülkelerinden Almanya dahi yakalayamadı. Biz ise 2022 tamamında yaptığımız
ihracatı 11 aya sığdırdık, makine teçhizat yatırımları azalan Almanya'ya dahi
satışlarımızı yüzde 8,8 artırarak 3 milyar doların üzerine taşıdık. Aralık
ayını fazladan bir ay gibi çalışacağız ve Cumhuriyetimizin 100. yılını dünyada
ihracatını artırabilen birkaç ülkeden biri olarak yeni bir rekorla kapatacağız.
Geçtiğimiz yıl son çeyrekte yüzde 21 gibi sıra dışı bir
artışla gerçekleştirdiğimiz 7,2 milyar dolarlık ihracatın bir baz etkisi
oluşturması doğaldır. Geçen ay yatay bir seyirle ihracatımızın 2,4 milyar
dolarda kalması konusunda bizi, sevk ettiğimiz makine miktarında biraz da birim
fiyatlarımızdaki artışa bağlı olarak yaşanmakta olan gerileme düşündürüyor. KG
fiyatlarımızın ortalama 6,2 dolardan 7,2 dolara yükseldiği 11 aylık dönemde,
geçen yıla göre 250 bin tonluk ihracat kaybımız oldu. Enflasyon ile kur
arasındaki farkın rekabet kabiliyetimiz üzerindeki etkisi tüm ihracat
dallarımızda göze çarpıyor."
"İTHALATI
AZALMAKTA OLAN AVRUPA'YA MAKİNE İHRACATIMIZ ARTIYOR"
Ticari canlılığın düştüğü ve büyüme trendinin zayıfladığı
Avrupa'da, imalatçı işletmelerin elindeki birikmiş siparişlerin azalmaya
başladığını belirten Karavelioğlu, Türkiye'nin makine ihracatının yüzde 60'tan
fazlasının gerçekleştiği kıtadaki gelişmelere değindi.
Karavelioğlu, "Dünya Ticaret Örgütü tahminlerine göre
bu yıl ithalatı yüzde 0,7'den fazla daralan Avrupa'ya makine ihracatımızda bir
kayıp değil, artış var. Bölgede faiz artırımlarının sonuna geldiğimiz bu
dönemde, dünyada enflasyonist baskıyı hafifletecek şekilde enerji ve
endüstriyel materyal maliyetlerinin azalmaya başladığını da göz önünde
bulundurursak toparlanma zamanlaması konusunda iyimserliğimiz artıyor.
Elimizdeki veriler, en geç 2024 ortasında ekonomik canlılığın başlayacağını ve
Avrupa'nın toplam ithalatının gelecek yıl sonunda yüzde 2'ye yakın artacağını
gösteriyor. Şu sıra, dünyadaki herkes gibi biz de finansal zorluklar karşısında
ince bir çizgide yürümek zorundayız ama tünelin sonunda bir ışık görünüyor."
değerlendirmesinde bulundu.
"TÜRKİYE EN
CAZİP MAKİNE PAZARI"
Karavelioğlu, 2024'te ikinci çeyrekten itibaren başlaması
beklenen yeni sipariş dalgasından Türkiye'nin payına düşeni alabilmesi için
sektörün yatırımlarına devam etmesi gerektiğine dikkati çekti.
Finansmanın pahalandığı bir ortamda, Türkiye'nin teknolojik
rekabet gücünü temsil eden sektörlerin kendi haline bırakılamayacağını
vurgulayan Karavelioğlu, şunları kaydetti:
"Yeşil sanayi regülasyonlarına hızlı bir şekilde uyum
sağlamak ve sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda dijitalleşebilmek için
yatırımlarımıza devam etmek zorundayız. İlgili bakanlıklarımızın bu konuda
yoğun bir çabası ve sektörel kuruluşlarla kapsamlı bir etkileşimi var. Küresel
daralmaya rağmen üçüncü çeyrekte yüzde 23,7 büyüyen makine teçhizat
yatırımlarının ihracattaki miktarsal kayıplarımızı telafi etmemize olanak
sağladığını, aynı dönemde yüzde 13,4 büyüyen makine üretimimizden
görebiliyoruz. Rakiplerimizin ve ithalatçıların iştahlarını kabartan bu durum
aynı zamanda iç pazarımızı niteliksiz mallardan ve haksız rekabetten korumakta
çok daha titiz davranmamız gerektiğine işaret ediyor."
"ÇİN VE
HİNDİSTAN'IN AGRESİF TİCARET POLİTİKALARI KONUSUNDA UYANIK OLMALIYIZ"
Üçüncü çeyrekte Türkiye'de makine ve teçhizat yatırımlarının
yükselmesinde, yılın ilk yarısında ertelenen yatırım kararlarının etkili
olduğunu belirten Karavelioğlu, makine sanayi üretimine yansıyan bu büyüme
olumlu olsa da yatırım malları ithalatındaki artışın çok yüksek olduğuna
dikkati çekti.
Karavelioğlu, "Yatırım malları ithalatının yüzde 30'un
üzerinde artışla 48 milyar dolara yükseldiği ilk 10 ayda harcanan dövizi aynı
hızda geri kazanmak mümkün olmayacak. Küresel PMI verilerinin gerilediği
dönemlerde müşterilerin fiyat hassasiyeti daha yüksek olduğundan, TL'deki değer
kaybının durağanlaştığı bu ortamda ihracat yapmak daha da zorlaşacak. Özellikle
Çin ve Hindistan'ın agresif ticaret politikaları konusunda uyanık olmalıyız.
Makine ithalatımızın yılda 1 milyar doları geçtiği 9 ülke vardı, Hindistan'la
yakında bu sayı 10'u bulacak. Türkiye'ye bu yıl 12 milyar dolar civarında
makine satışı yapan Çin, son dönemde Hindistan'da büyük yatırımlar yapıyor. Bu
iki ülke hem yurt dışında hem de yurt içinde bizden pay kapmaya çalışıyor.
Yerli sanayimizi bu tip ataklara karşı korumalıyız." ifadelerini kullandı.
AA