MAĞDURLAR VE MAĞRURLAR

Bizim bazı siyasetçilerimizin ne politika anlayışlarını ne de siyaset için yaptıkları söylemleri yıllarca düşünmemize rağmen bir türlü anlayamayız.

Dün ak dediklerine bu gün kara,

dün karşısında olduklarının bugün yanında,

dün adeta düşman oldukları ile bu gün kardeş olabiliyorlar.

Elbette rahmetli Süleyman Demirel’in “Dün dündür bugün de bu gün” sözüne de bakacak olursak siyasette dün yoktur.

Ancak şartlar ne olursa olsun gerek siyasi politikanızda, gerekse şahsi duruşunuzda bir omurga olması gerekir.

***

Tabi ki bu benim düşüncem.

Peki, bazı siyasilerimiz neden böyle düşünmezler acaba?

Mesela yıllarca zıt fikirler üzerinden politika yapanlar, kürsülerde bir birlerine ağza alınmayacak derecede söylemlerde bulunanlar nasıl oluyor da bu gün can ciğer kuzu sarması rolüne bürünebiliyorlar?

O role bürünürken bir de gerçekten samimiyetleri yüzlerine yansıyor mu ona bakmak lazım.

Gerçekten birbirlerinin elini sıkarken, onların yüzüne bakıp kameralara poz verirken ne hissediyorlardır acaba onu da çok merak ederim.

Mesela tokalaştıkları zaman “Yahu aslında iyi adammış ama haksızlık etmişiz” mi diye düşünüyorlar, yoksa “Ulan düştüğümüz hale bak selam verilmeyecek tipin elini sıkıp sırıtmak zorunda kalıyoruz. Hay bizi bu hale düşürenin…” mi diyorlar acaba?

***

Şimdi belki de düşüneceksiniz nereye varacak bu yazının sonu diye.

Aslında varacağı yer gayet açık ve net.

Ülkemizin tarihinde kara bir leke olarak duran 28 Şubat Post Modern darbe girişiminin yıl dönümünde bizim muhalefet şaşalı bir toplantı ile açıklama yaptı.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem…

O toplantıdan tam 16 gün önce bir araya gelmelerine rağmen 43 maddelik bir bildiriyi tam 16 günde hazırlayıp tam da etkisi bin yıl sürecek denen post modern darbe girişiminin yıl dönümünde açıkladılar.

***

İçeriğine bakmaya bile gerek yok.

Eski Türkiye’nin vesayet sistemini geri getirme girişiminden başka hiçbir şey değil.

Milletin iradesiyle kabul edilmiş Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini 6 kişi bir araya gelip değiştirecek.

Yani Millet iradesi yok sayılacak.

SON SÖZ 

Demek ki neymiş;

Tek ortak özellikleri Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı olan bu 28 Şubat mağrur ve mağdurlarını aynı masa etrafında toplayan yeniden hortlatılmaya çalışılan vesayetmiş…

Sizce de öyle değil mi ?