MAÇLAR GÜNDÜZ OYNATILAMAZ MI?

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nda (ATSO) KAYIKÇI KAVGASINA dönüşen başkanlık seçimini bugünlük ana konumuzdan uzak tutup önemli bir konuyu geçmek istiyorum. Konumuz ENERJİ ve tasarrufu!

Belki bu kelime birçok kişi için sadece ödenecek faturayı, ama özellikle seçime takılıp kalan iş dünyasını yakından ilgilendiriyor diye düşünüyorum. Çünkü ENERJİ varsa ÜRETİM var.

Bu mesele RUSYA-UKRAYNA savaşı ile gündeme oturan bir konu. Avrupa başta olmak üzere dünyada ENERJİ KRİZİNDEN etkileniyor. Bu da her türlü ÜRETİMİ RİSKE sokuyor.

Bunun üstüne bir de KÜRESEL ISINMA nedeniyle yaşanan KURAKLIK tehlikesi ve akabinde SU kıtlığı, dolayısıyla GIDA ürünlerindeki arz talep dengesini sıkıntıya sürükledi.

Enerji krizine karşı özellikle AB ülkeleri tasarrufa ve ACİL EYLEM planlarına yöneldi. Soğuk kışa hazırlanan AVRUPALILAR kendi ülke şartlarına göre bir dizi ÖNLEMLER almaya başladı.

Başta Almanya ve Fransa’da birçok BİNA, HEYKEL, REKLAM PANOLARININ aydınlatılması kısıtlandı veya tamamen kaldırıldı. Klimalarda TASARRUFA gidildi.

Yani herkes ‘GELİYOR GELMEKTE OLAN’ düşüncesi ile ENERJİ KRİZİNE karşı önlemler aldı. Ya ülkemizde durum nedir diye bakacak olursak koskocaman bir hiç. HOVARDALIĞA devam.

Beyler, bayanlar, yetkililer ve yetkisiz kişiler ülkemizde enerji temini konusunda herhangi bir risk olmamasına karşın enerjiyi İTHAL edip DÖVİZ ödediğimizi ne çabuk göz ardı eder olduk?

Oluşabilecek veya öngörülebilecek bir ENERJİ KRİZİNE karşı acil tedbirler alıp bir bir devreye almalıyız. Hem bireysel hem de kamusal alanda bu acil gerekli!

Örneğin bu işe SÜPER LİG’de GECE oynan MAÇLARIN gündüz oynatılması ile başlayabiliriz. Bunun nedeni çok basit. Bir maçta 15 BİN KİLOVATSAATİ bulan enerji harcaması yapılıyor.

Sanayide elektriğinin birim fiyatı 4.63 TL/ kwh. Böyle bir rakam karşısında BİR MAÇTA 70-80 BİN liralık bir enerji harcaması yapılıyor.

Avrupa başta olmak üzere tüm dünyanın enerji krizi yaşadığı bu dönemde futbol maçlarının gündüz oynatılması halinde büyük bir tasarrufa imza atılıp 9 MAÇTA 720 BİN LİRA cepte kalır.

Tamam bizde henüz böyle bir kriz yok ama denemekte fayda var. En azından enerjiyi verimli kullanma adına bir adım atılmış ve kendimizi gelecekte olası bir sıkıntıya hazırlamış oluruz.

Bu noktada en büyük sorumluluk TFF VE YAYINCI kuruluşta olacaktır. Onlarda bunu oturup enine boyuna düşünüp çözüme kavuşturmalılar bu konuyu.

Ülke genelinde de, vitrinler gece yarısından sonra kapatılmalı, kamu binalarında aydınlatmaya son verilmeli, sokak aydınlatmaları GES ile yapılması, toplu ulaşıma geçilmeli, mesai saatleri erkene çekilmeli, bina çatılarına GES panelleri kurulmalı gibi önlemlere geçilmeli.

Tabi daha birçok tasarruf tedbiri de vatandaşlar tarafından basit yöntemlerle alınabilir. Ama dediğim gibi önce şu MAÇ ve GEREKSİZ aydınlatmalar ile işe başlamalıyız. Antalya Stadı’nın GES ile aydınlatıldığını söyleyebilirsiniz ama bu sistemin o stadın sadece çim aydınlatmasına yatı diyelim, tribünler vs nasıl aydınlatılmıyor acaba?

Neyse benimkisi bir öneriydi. Hele hele Antalya’da artık havalarda SERİNLEMEYE başlamışken statta maç izlemenin keyfi daha bir güzel olacaktır. Çünkü aylardan EKİM. Öyle değil mi?

HAYIRLI OLSUN BAŞKAN

Bu ATSO seçimleri işadamlarının aklını başından aldığı gibi zannedersem benimde aklımı başımdan almış. Sanki bu dünya bir onların etrafından dönüyor! Aslında neler var neler kaçırdığımız.

Dün ATB Başkanı ALİ ÇANDIR’ı tebrik etmiştim ama BU MİNVALDE Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu yönetimine seçilen ADLIHAN DERE’yi unutmuşum.

Kendisi Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı aynı zamanda. 30 yıla yakın dostluğumuz var. Bir esnafın derdini A’DAN Z’YE BİLİR. Konusuna her alanda HAKİM bir isim.

Adlıhan Başkan DİK DURUŞU ile de nam salmış bir isimdir. Bir yerde duruyorsa öyle YALPALAMADAN sonuna kadar aynı yerde dik durmasını bilir. Çünkü KARAKTERİ bu. Tıpkı TESK seçimlerinde yaptığı gibi. BENDEVİ PALANDÖKEN’in listesindeydi orada da kaldı. Karşılarında iki rakip olmasına rağmen BİR SANTİM eksen kayması yaşamadı.

Neredeyse ANTALYA ekibini 2 eksikle PALANDÖKEN’e destek için yanında tutmasını bildi. Ancak MURAT AĞAOĞLU ve METİN BUCAK gibi iki oda başkanı maalesef aynı noktada duramadı.

“Belki bir bildikleri vardır” diyeceğim ama benim bildiğim  “SÜRÜDEN AYRILANI KURT KAPAR” atasözüdür. Bu gerçek olur mu olmaz mı bilemem amma PALANDÖKEN’in bu iki simi epey APALATTIRACAĞIDIR.

ADLIHAN DERE ve ekibinde TAVİZ VERMEYEN isimleri tebrik ediyorum. Lakin zaman her şeyin ilacı imiş ya, eksen kayması olanlar için nelerin beklediğini bekleyip göreceğiz!