LÜMPEN SINIFI

Sevgili okurlar, bizim jenerasyon; 1980 öncesi sağ-sol çatışmalarını ve 1980 darbesini yaşayan nesildendir. Çok acılar çekildi o dönemde. İnsanlar farklı düşündükleri için katledildi. Darp edildi. 12 Eylül darbesinde ise her iki taraftan insanlar; çeşitli işkencelere maruz kaldı.

***

Memleketin kalkınması, daha iyi yönetilmesi için kafa yoran gençler, aydınlar, sanatçılar “Vatanı milleti kurtarmak sana mı düştü” diye horlandı. “Terörist, vatan haini” diye damgalandı. Vatandaşlıktan çıkarılanlar oldu. Kimi çok sevdiği ülkesini terk etmek zorunda kaldı.

***

Bu durum toplumu siyasetten soğuttu. Sonra bizim ve bizden sonraki nesile “Aman çocuğum etliye sütlüye karışma. Suya sabuna dokunma. Sen kendi işine bak. Kim ne yapıyorsa, görme, duyma, konuşma” diye üç maymunu oynamaları için telkinlerde bulunuldu.

***

“Bizler çok acılar çektik sizler de çekmeyin” dendi. Geldiğimiz noktaya bakın. Bu korkularla büyüyen; yani 12 Eylül darbesinin silindir gibi ezip geçtiği neslin çocukları olan bizler başımıza bir şey gelmesin diye sustuk. Susmayanların başına gelenleri gördükçe daha da korktuk. 

***

Bazılarımız, toplumlarda sınıfını bulamamış, ortada serseri mayın gibi dolaşan,  geleceğe dair bir planlama yapamayan, günü kurtarma derdine düşen lümpen bireylere dönüştük. Bununla da kalmayıp, memleket meselelerine kafa yoranlara da destek olmadık.

***

Örneğin, Balyoz davalarında yargılanan kahraman Türk subaylarını, aydınlarına destek vermedik.   O komutanlar hapislerde çürütülürken onların ailelerinin adalet arayışlarında seyirci kaldık.  Siyasi iklimin değişmesiyle hapisten çıkabilen o kahramanlar hakkında neler neler söylendi.

***

Sevgili okurlar; geçtiğimiz günlerde Gezi Parkı davasında karar açıklandı. Üç kişiden oluşan mahkeme heyeti oy çokluğu ile Osman Kavala’yı ağırlaştırılmış müebbet, diğer 7 sanığı ise 18’er yıl hapse mahkum etti.  

***

Kimdir bu insanlar? Kimi işadamı, kimi mimar, kimi avukat. Özetle Kariyer sahibi insanlar. Ekonomik durumlarını bilmiyorum ama; şayet bu insanlar, toplumsal meselelerle ilgilenmek yerine;  kendi işlerine baksalardı, belki de bir eli yağda, diğer eli balda,  gül gibi geçinip gideceklerdi.

***

Ama bu davada yargılanan bu kişiler hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etmekle suçlanıp üçte iki oyla mahkum edildiler. Sonuçta ne oldu? Mahkeme kararının siyasi olduğu iddia edildi.

***

Yıllarca adliye muhabirliği yaptım. Siyasi davalarda önemli olan; kararların iklim değişikliğine göre değil, elde edilen somut delillere göre verilebilmesidir.