LİYAKAT

31 Mart seçimlerini geride bıraktık, önümüz bayram. Belediye başkanlığını kazananların keyfi yerinde. Onlar çifte bayram yapıyor. Muhtemelen bayram sonrası özellikle el değiştiren belediyelerde taşlar yerinden oynayacaktır. Her başkan kendi ekibiyle çalışmak isteyecektir. Haliyle özellikle kritik yerlerde görev değişiklikleri olacaktır. Atamalar, yer değiştirmeler, görevden almalar, mobbingler, istifalarla anılacaktır belediyeler. Zaten şimdiden bu konuda kulağıma  dedikodular da gelmeye başladı.

***

Öte yandan ekmeğinin peşinde olan belediye çalışanları ise İŞTEN ATILMA endişesi içinde.  Geçenlerde seçimi kaybeden bir ilçe belediye başkanına yakın bir bürokratla sohbet ediyordum. Bundan sonra ne yapmayı düşündüğünü sordum. Çalışmaya devam etmek istediğini söyledi. Sonuçta herkesin geçinebilmek için işe ihtiyacı var. Çalışanların kaderi ise başkanların iki dudağının arasında.  LİYAKAT Mİ ÖNEMLİ, YOKSA PARTİZANLIK MI yakında göreceğiz.

***

Yeni görevlendirilenlerin arasında bu görevlere layık olmayanlar da çıkacaktır. Hatta göreve getirilenlerin arasında “NE OLDUM DELİSİ” olup insanlara tepeden bakanlar da çıkacaktır. Kendisine verilen odayı küçük bulup duvarları yıktırıp büyütenler, mobilyaları beğenmeyip yenileyenler de olacaktır. Kapısına sekreterler dizdirenler de çıkacaktır. Çünkü geçmişte bunların hepsi de yaşandı bu ülkede. Görgüsüzlüğün partisi yok. Böyleleri en çok kendilerini o makama getiren başkanlara zarar veriyor. Bu yüzden belediye başkanları görevlendirecekleri kişileri özenle seçmelidir. 

***

Yıllar önce şimdiki Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin olduğu Andızlı Mezarlığının yanındaki yer Büyükşehir Belediyesinin hurdalığıydı. Seçimde belediye el değiştirince görevden alınan  çok sayıda bürokrat oraya gönderilmişlerdi.  Hatta o zamanlar “BÜROKRATLAR HURDAYA ÇIKTI” diye haber de yapmıştım. O bürokratları “MEZARLIK DA YAKIN” diye mi oraya gönderdiler bilemiyorum. Mezarlık denince aklıma Antalya Lisesi’nden arkadaşım MEZARLIKLAR ESKİ MÜDÜRÜ AŞUR İBAT da geldi. Bir bürokratın nasıl atıl hale geldiğini Aşur İbat üzerinden anlatayım.  Aşur İbat Konyaaltı Belediyesi kurulmadan önce köy statüsünde olan Hurma Köyü’nde doğan Antalya’nın yerlisi bir kişidir. İlk  memuriyete hatırladığım kadarıyla DYP’Li Hasan Subaşı Antalya Belediye Başkanı olduğu yıllarda başlamıştı. O zamanlar Antalya Büyükşehir statüsünde değildi. Hani şimdi deniz kumundan yapılan binalardan yakınıyoruz ya.  O yıllarda inşaat yapmak için sahillerden kum çalanlar oluyordu.  


***

Aşur İbat Antalya Belediyesi’nde Sivil Savunma ve Koruma Müdür Yardımcılığı görevindeydi. O yıllarda Lara Sahilinde deniz kumu hırsızlığı yapan kamyoncularla çok mücadele etti. Üzerine çok kamyon sürdüklerini biliyorum. Ama o hiç mücadelesini bırakmadı. Onları oraya katmadı. Böylece hem talanı önledi hem de tuzlu olduğu için demiri de eriten deniz kumuyla çürük binaların inşa edilmesini engelledi. 1994 yılında Antalya, Belediyesi Büyükşehir’e dönüştürülünce DYP’li Hasan Subaşı tarafından Mezarlıklar Müdürlüğüne getirilmişti. Mezarlıklar Müdürlüğünü kuran ilk müdür olarak göreve başladı.


***

 Antalya’da Andızlı Mezarlığında yer kalmayınca Uncalı Mezarlığı açılmıştı. Aşur İbat, o mezarlığın yapımında görev aldı. Antalya’da mezarlıklara ada parsel sistemini getirip mezarları numaralandırdı. Bu sayede mezarların kaybolması önlenmiş oldu.  Ayrıca Onun talimatıyla mezarlıklarda sesli dua Kuranı kerim okutulmaya başlandı. AK Partili Menderes Türel’in  Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçildiği ilk yıllarda  Strateji ve Geliştirme Müdürü olarak görev yaptığı zaman Büyükşehir Belediyesinin İlk TSE Belgesi almasında kazanmasında görev yaptı.

***

CHP’li Mustafa Akaydın’ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde ise  Kurşunlu Mezarlığının yapımında görev aldı. Tüm mezarlıkların çevre duvarlarını yeniledi. Türkiye’de ve  Antalya’da çok ses getiren cenaze evlerine taziye sistemini oluşturdu, Cenaze evlerine çadır kurulmasını, sandalye verilmesini,  çay, pide, ayran ikramını, cenaze evine bir erkek bir bayan hoca gönderip dua okutulmasını O  başlattı. Şimdilik benim aklıma gelenler bunlar Kendisine verilen görevleri yaratıcı ruhuyla yerine getiren Aşur İbat şimdi ne mi yapıyor? Boş oturtuluyor.