‘LİDER’ OLMAK KOLAY DEĞİL
Antalya’nın yeni televizyonu ve ekranların lideri Lider TV’de ilklere imza atmaya devam ediyoruz. En yenisinden en kıdemlisine herkes eline taşın altına koyuyor.
Hal böyle olunca ortaya hiç kimsenin beklemediği ve hayal edemediği bir başarı çıkıyor. Yetmiyor, bayrağı daha ileri taşımak için yenilikler peşinde koşuyoruz.
İşte bu minvalde bendeniz de geçen cumartesi günü Antalya’nın gündemini belirleyecek, hatta Türkiye’de ses getireceğine inandığım bir programın startını verdim.
Lider TV’nin yeni programı ‘Turuncu Koltuk’un ilk programında Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’u ağırladık. Türkiye’nin ve Antalya’nın olmazsa olmazı turizmi konuştuk.
İlk programımda turizmle yatıp kalkan Antalya’da, hemşehrimiz Bakan Ersoy’un anlattıkları ile sektöre önemli mesajlar verildi. Sektöre dair ne varsa her şey konuşuldu.
Bugün gazetemizin manşetinde haberin ayrıntılarını okuyup neler konuşulduğunu göreceksiniz. Bakan Ersoy, içten ve samimi olarak pandemi döneminde sektörde yaşananlardan markalaşmaya kadar her şeyi tek tek anlattı.
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy’un dikkat çeken açıklamaları arasında dikkatimi çeken ekim ayı olmasına rağmen tesislerin neredeyse yüzde 100 dolu olması. Pandemi yokken bile böyle olmuyordu.
Ben haberin detaylarına girmeyeceğim. Ancak Bakan Ersoy’un program esnasında sektörde yaşan eleman sıkıntısı, meslek liseleri ve turizm fakülteleri hakkında söyledikleri de dikkatimi çekti.
Turizm meslek liselerinde müfredat değiştirilmiş. Birinci sınıfta İngilizce, ikinci sınıfta Rusça ve diğer sınıflarda seçmeli dilleri zorunlu olmuş. Yani liseli turizm çalışanı 3 dilli olacak. Türkçe ile 4.
İstanbul’da Milli Eğitim Bakanlığı ile uygulamaya konulan mesleki eğitim tüm ülkeye yayılacak. Sonuçta sektörde eleman nitelikli eleman sıkıntısı çözüme kavuşmuş olacak.
Ersoy, turizm fakültelerinin artık gastronomi ağırlıklı eğitim vermesini öneriyor. Çünkü buradan mezun olanlar hemen müdür olmak istiyor. Liseliler ise bu konuda avantajlı.
Ben bu Turuncu Koltuk’ta konuşulan önemli bir müjde ile konuyu noktalamak istiyorum. 5 yıldızlı halk plajlarının yapımı 2022 sezonunda da sürecek. Hem Lara’ya hem de Kemer’e.
Lider olunca Lider’e yakışan programlar ile sadece Antalya’nın değil tüm ülkenin gündemine ışık tutmaya devam edeceğiz. Lider TV’yi ve Turuncu Koltuk’u izlemeye devam edin.
KEŞKE MANAVGAT OLSAYDI
Ya birileri Antalyalıların aklı ile oynuyor, ya da dalga geçiyor. Ya da birileri Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e bilerek ve isteyerek tuzak kuruyor.
‘Gelecek umutla yeşerecek' sloganıyla yola çıkılan 58'inci Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında Altın Portakal Hatıra Ormanı oluşturuldu.
Yapılan iş doğru ama uygulama yanlış! Niye mi yanlış? Hatıra ormanı diye lanse edilen yer ASAT Genel Müdürlüğü Duraliler İçme Suyu Üretim Tesisi. Zaten hazır yer.
Tesisteki bin 615 metrekarelik alan Altın Portakal Hatıra Ormanı olacakmış! 31 bin 18 metrekarelik alana ağaçlandırma çalışması yapılacakmış.
Madem böyle güzel bir niyetiniz vardı niçin gidip Manavgat’ta yanan ormanlık alanlardan bir yeri tercih etmediniz? Sözde çevrecilik yapacağınıza bunu yapsaydınız bari.
Üstüne üstlük fidan dikim töreninde sanatçılarla birlikte can suyu veren Başkan Muhittin Böcek, “27 yıllık yöneticiliğim süresince en büyük orman yangınını gördük. Ormanda canlılarımız yandı. Değerli sanatçılarımızla, itfaiyecilerimizle Altın Portakal Hatıra Ormanı'na fidan dikimini gerçekleştirdik" cümlelerini kullanmışken.
Keşke Manavgat’ta bir yer tercih etseydiniz de böyle komik duruma düşmeseydiniz. Çünkü ASAT tesisleri nasıl olsa ağaçlandırılacaktı. Ama Manavgat’ın daha çok ihtiyacı vardı.
Hem öyle yangınlar sırasında alevleri görmeden ahkam kesen bazı sanatçılarda yaşananları yakından görmüş olur hiç değilse bir fidanın bari yeşermesini sağlamış olurdu!
OLDUDA BİTTİ MAŞALLAH
Antalya Gazeteciler Cemiyeti’nin 18. Olağan Genel Kurulu nihayet yapıldı ve bitti. Aylardır meslektaşlarımız arasında gündem oldu ve nihayetinde yeni başkan ve yönetim seçildi.
Tarihinde hiçbir zaman 250 üyenin oy kullanmadığı bir kongrede seçimin kazananı İdris Taş oldu. Ancak seçim sonunda kazanan listeyi Haşmet Öyken ve ekibinin alkışlaması gazetecilerin ne kadar centilmen olduğunu gözler önüne serdi.
Yani bizim meslektaşlarımız bazı kesimlerin beklediği gibi tuzağa düşmeyip salondan kol kola çıkmayı başardı. Herkes eteklerindeki salonda döktü. Yaşananlar orada kaldı.
Taş ve ekibini kutlarken, artık bundan sonrası hizmet üretme zamanı olduğunu hatırlatıyorum. 3 sene çabuk geçer. Bunu iyi değerlendirin ve sizi destekleyenleri mahçup etmeyin.